16
Mayıs
2024
Perşembe
GÜNCEL

Ermeniler Türkleri nasıl katletti?

İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü'nde Araştırma Görevlisi olarak görev yapan Mehmet Perinçek, Rus arşivlerinde ulaştığı, Ermenilerin yaptıkları katliam ve yağmalarla ilgili belgelerin büyük kısmının 1915 tehcirinden önceye ait olduğunu, bu nedenle kimsenin çıkıp da, "Bunlar tehciri haklı göstermek için sonradan hazırlanmış belgeler" diyemeyeceğini söylüyor.

TEMPO: Rus arşivlerinde çalışmanızın nedenlerini anlatır mısınız?

MEHMET PERİNÇEK: Rus arşivlerinde çalışmamın en önemli nedeni, tüm olaylara birinci elden tanıklık eden kişilerin bıraktığı belgelerden oluşması. Örneğin Çarlık Rusya'sı, Ermeni meselesinde neredeyse taraf olma noktasında bulunuyordu. 1915'teki tehcir öncesi ve sonrasındaki olaylar, Çarlık döneminde yaşanmış. Sovyet Rusya da olayın önemli taraflarından biri olmuş. Bu arşivlerin ikinci önemli noktası, Rus arşivlerinde, bugün araştırmacılara kapalı olan Ermeni arşivlerindeki önemli kaynakların kopyalarını ya da asıllarını bulmanın mümkün olması. Bunun en önemli nedeni hem çarlık döneminde hem Sovyet döneminde Ermenistan'ın Rusya'nın önemli bir parçası oluşu. Tabii hepsinden önemlisi Türkiye'nin tezlerini dünyaya anlatmak için iyi ve tarafsız kaynakların burada olması. Çünkü biz dünyaya ne dersek diyelim, "Onlar sizin belgeleriniz" diyerek eleştiriyorlar. Oysa Rusya'da ulaştığımız kaynakların Türkiye ile ilgisi yok. Rus yetkililerinin ya da Ermenilerin yazdıkları belgeler bunlar. Bu belgeler aynı zamanda son yıllarda Ermenilerin geliştirdiği, "Ruslar da Türklerle işbirliği yaparak Ermeni katliamı yapmıştır" iddialarına karşı bir duruş için önemli.

¦ Rusların Ermenilerin üzerine gitmesinin nedeni ne?

¦ Çarlık Rusya'sı, işgal etmek istediği Osmanlı topraklarındaki orduları yıpratmak amacıyla Taşnak Ermeni çetelerini kullanıyor. İstediğini gerçekleştiriyor. Ama aldığı topraklarda varlıklarım sürdüren Ermeni çeteler inanılmaz bir kıyım ve yağma faaliyetine girişiyorlar. Eline geçen topraklarda düzeni tekrar sağlamak isteyen Rusların, bu Ermeni çeteleri durdurmak için birçok Ermeni'yi idam ettiğini mahkeme kararlarından öğreniyoruz. Sovyet döneminde ise Sovyetlerin önde gelen liderlerinin, Türk ordularının Taşnaklar üzerine yaptığı harekâtları ilerici bir hareket olarak yorumladıklarını görüyoruz.

¦ Bugüne kadar bu belgelere ulaşılmamasının nedeni nedir?

¦ Bugün Türkiye'de hâlâ Soğuk Savaş döneminden kalan bir önyargı var insanların kafasında. Bu önyargı doğal olarak araştırmacılarda da var. Rus arşivlerine bakıldığı zaman, Bolşevikliğe bulaşılacağı, Lenin ve Stalin ile Türk yetkililerinin dostluğunun ortaya çıkacağı gibi endişeler var. Bu aynı zamanda anti-komünizm ile vatanseverlik arasında seçim yapılamamasından kaynaklanıyor.

¦ Türkiye ile Rusya arasında Ermeni meselesinde ne tür bir ilişki var?

¦ Türkiye ile Rusya arasında Ermeni meselesinde siyasi bir birlikteliğin dışında askeri birliktelik de söz konusu. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türk ordusu ile Kızılordu ortak harekâtlar düzenleyip Taşnak Ermenistanı'nı ortadan kaldırıyorlar. Çünkü Taşnak Ermenistanı İngiliz işbirlikçisi olarak çalışıyor. Türkler ile Sovyet orduları Ermenistan'ı beraber Sovyetleştiriyorlar. Hatta 24 Nisan 1920 tarihinde, yani TBMM'nin kuruluşundan bir gün sonra Atatürk, Lenin'e bir mektup yazarak Taşnak Ermenistanı'nı beraber ortadan kaldırmayı teklif ediyor.

¦ Bu belgelerin çıkışı neye yarayacak?

¦ Bu belgelerin gerçekten bir Ermeni soykırımı yapılmadığına inanan Türkleri, gerçekten böyle bir şeyin olmadığı konusunda daha da emin bir noktaya taşımaya yarayacağına inanıyorum. İnsanların içi daha rahat olacak bu belgelerin farkına varınca. İkinci olarak dünya kamuoyunu doğru bilgilendirme amacımızda etkili olacaktır. Dünyaya baktığımızda, Ermeni soykırımı iddialarına destek verenlerin sol tandanslı partiler ya da kişiler olduğunu görüyoruz. Örneğin Fransız Sosyalist Partisi bunun bayraktarlığım yapıyor. Bu insanların karşısına, sosyalizm denince akla ilk gelen insanların, Lenin'in, Stalin'in alana imza attıkları belgeleri ya da bizzat onların konu hakkındaki notlarını okoyunca, verecek yanıtları kalmayacaktır. Bu durum Türkiye'deki solcular için de geçerli.

¦ Siz bu belgelerle "Türkler hiç Ermeni öldürmemiştir" demiyorsunuz...

¦ Elbette demiyorum. Bu belgeler karşılıklı bir kıyımın olduğunu gösteriyor. Ama dünya kamuoyu sadece Türklerin Ermenileri öldürdüğünü söylüyor. Bu belgeler bu söylemin doğru olmadığını gösteriyor. Benim araştırmalarımda da ortaya çıkıyor, başka araştırmalarda da var şu bilgi: O dönemde Anadolu'da yaşayan Ermeni nüfusunun 800 bin ila 1.5 milyon olduğu söyleniyor. Eğer iddia edildiği gibi 1.5 milyon Ermeni öldürüldüyse, rakamın bugün eksiye inmiş olması gerekiyor. Bu durum da hiç gerçekçi görünmüyor zaten. Matematiksel olarak olabilir ama demografik olarak eksi bir rakam olamaz.

¦ Ortaya atılan görüşlerden biri de Kürtlerin Ermenilere karşı bir soykırım suçu işlediği yönünde.
Ben bu görüşe katılmıyorum. Bana göre hiçbir gerçekçiliği yok. "Biz yapmadık, Kürtler yaptı" demek bölücülüktür aynı zamanda. Zaten tarihsel perspektiften baktığımızda, Osmanlı'da aslolanın din olduğu görülüyor. Bu nedenle hangi Müslüman'ın kimi öldürdüğünü söyleyemezsiniz. Üstelik Anadolu'nun savunulmasında Kürtler son derece önemli bir rol oynamışlar. Bunu da göz ardı edemezsiniz. Bu iddialar aslında Ermeni meselesini Kürt sorununa eklemlendirmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyor...

¦ Kürtler de mi kullanılıyor bugün?

¦ İngiliz güdümlü Taşnak Ermenistanı'na baktığınızda Ruslarla, Gürcülerle, Azerilerle, Türklerle ve İran'la savaştıklarını görüyoruz. Yani tüm çevre ülkelerle savaşıyorlar. Tabii bunun en önemli nedeni İngilizlerin bölge ülkelerini zayıflatma istekleri. Ama en sonunda Taşnaklar orada boğuluyorlar. Bugün Barzani ve Talabani'nin bu kitaptaki bilgileri çok iyi okumaları gerekir bana göre. Çünkü ABD de aynı şeyi yapmaya çalışıyor. Tek fark olarak Ermeniler yerine Kürtleri kullanmaya çalışıyorlar.

¦ Ortaya koyduğunuz belgeler Türkiye'nin Ermenistan'a karşı tezlerinde elini güçlendirecek mi?
Aslında olaylara bakarsanız, tüm bu tartışmalarda Türkiye'nin gerçek muhatabının Ermeniler ya da Ermenistan olmadığını görürsünüz. Türkiye'nin gerçek tehdidin nereden geldiğini iyi tespit etmesi gerekir. Elbette gariban Ermenistan değildir asıl tehdit. Burada görülmesi gereken Türkiye'yi bölmek isteyen Büyük Ortadoğu Politikası'nı uygulama sevdasında olan ABD'dir. ABD, Kuzey Irak'ta gerçekleştirdiği oluşumun kuzeyeye doğru gelişmesi gerektiğinin farkında. Ermeni soykırımı iddiaları da provokasyon için çok iyi bir malzeme. Bakın Orhan Pamuk çıkıyor, "Türkler 1 milyon Ermeni'yi öldürdü" diyor, arkasından da "30 bin de Kürt öldürüldü” diye ekliyor. Taner Akçam kitaplarında "Türkler barbar bir millettir" diyor. Koçaryan, bundan on gün önce çıkıp Türklerin yeniden bir katliam yapmalarından korkuyoruz" diyor. Bu açıklamalara bakıldığında, olayın arkasındaki esas amacın ne olduğu da görülüyor. Esas amaç ikinci bir İsrail'in Ortadoğu ve Kafkasya'ya uzanan bir coğrafyada kurulması meselesidir.

¦ Yani mesele tarihi değil, aynı zamanda siyasi de?

¦ Elbette öyle. Bu nedenle sadece tarihi belgeler değildir bu karşı duruşun silahları. Siyasi tavrımızı da göstermeliyiz. Çıkarlarımızın kimlerde olduğunu iyi anlamamız gerekir. Savunma yaparken de Büyük Ağabeyin tavrını önemsememeliyiz.

¦ Babanız Doğu Perinçek bu belgeleri kullanıyor mu siyasi söylemlerinde?

¦ Elbette kullanıyor. Sadece siyasi söylemlerde de değil. Örneğin İsviçre’deki mahkemede delil olarak sunuldu bu belgeler. Hâkim Ermeni tarafına bu belgelerle ilgili görüşlerini sorduğunda çıtları çıkmadı. Çünkü onların da haberi yok. Babam mahkemede bu belgeleri gösterdikten sonra, İsviçre'deki gazeteler, “Hâkim belgeleri görmezden geldi", “Tarih yeniden yazılıyor", "Gerçekten soykırım oldu mu?" gibi başlıklar kullandı. Atatürk, Lozan'da bu meseleyi doğru anlatıp konuyu kapatmıştı. Bugün de biz aynı şeyi yapabiliriz.
Tempo
Yayın Tarihi : 23 Mart 2007 Cuma 02:08:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?