19
Mayıs
2024
Pazar
GÜNCEL

Fuhuş operasyonunda kadın teşhirine tepki

Kadın örgütleri, 'Barbie' adlı fuhuş operasyonunda 'müşteri' erkeklerin adları saklı kalırken, gözaltına alınan kadınların deşifre olmasına tepki gösterdi.

İstanbul'da polis, bir suç çetesinin ifade ve telefon dinlemelerine dayanarak, aralarında manken ve şarkıcıların da olduğu 22 kadını "Barbie" adlı operasyonda fuhuştan gözaltına aldı. Fuhuşa aracılık eden ya da bu kadınlarla birlikte olan erkeklerin isimleri saklı tutulurken gözaltına alınan kadınların fotoğraf ve adlarıyla basında yer almasına kadın kuruluşları tepki gösterdi.

Erkek egemen bakış
TCK'da cezai yaptırımı olan fuhuş olayına karışan erkeklerin, sadece ünlü bir "işadamı", "futbolcu" ve "politikacı" olarak tanımlanıp kamuoyundan adlarının saklı tutulması, kadın örgütleri tarafından 'ayrımcılık' olarak değerlendirdi.

İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Nazan Moroğlu, bu gibi konularda basında var olan erkek egemen zihniyetle haberlerin verildiğini söyledi. Moroğlu şöyle devam etti:
"Söz konusu olayları kadınlar tek başına yaşamıyor. Sadece kadınları kamuoyuna olumsuz biçimde yansıtmak ve deşifre etmek en temel insan haklarını zedeler nitelikte. Bu konudaki haberlerin biçiminde basın ombudsmanları devreye girmeli."

Kadın aleyhine ayrım
KADER Genel Başkanı Seyhan Ekşioğlu da şöyle konuştu:
"Topluma erkek bakış açısı hâkim olunca medya da kadını görsel olarak kullanmaya devam ediyor. Bu ve benzeri olaylar erkek ve kadınlar tarafından birlikte yapıldığı halde erkeğin 'saklı' tutulması kadın aleyhine uygulanan bir ayrımcılık. Medya bu konuda etik davranmıyor."

'Maganda anlayışı'

Ceza avukatı Turgut Kazan, kadınların bu şekilde deşifre edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, "Erkeklerin kişilik haklarını, çıkarlarını, konumunu, durumunu koruyan son derece maganda bir anlayıştır" dedi.

Kazan, bu konuda kadının "fuhşu yapan" olarak tanımlandığını dolayısıyla bu kadınlarla birlikte olan erkeklerin herhangi bir cezai yaptırımla karşılaşmadıklarını söyledi.

TCK'da tanımı yok
Yeni TCK'ya göre, bir kimseyi fuhuşa teşvik eden ya da fuhuş için aracılık eden kişiye, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar adli para cezası verilir.

Hukukçulara göre; yeni TCK'da fuhuşla ilgili madde düzenlenirken, fuhşun tanımı yapılmamış ve cinsiyet farkı gözetilmemiş. Bu durumda "fuhşa sürüklenen" sadece kadın değildir. Erkeğin de bu kapsam içerisinde değerlendirilmesi ve kadına yapılan muamelenin erkeğe de yapılması gerekir. Hukukçuların ortak görüşü ise yasanın keyfi uygulamalara açık olduğu yönünde. Yasada kadın erkek ayrımı yapılmadığını belirten ceza hukukçuları da, "Örneğin yasada 'fuhşa süreklenen kişi tedavi ve terapiye tabi tutulur' deniyor. Yani kimin hangi hallerde fuhşa sürüklendiği belli değil" diyor.

Milliyet
Yayın Tarihi : 5 Nisan 2006 Çarşamba 04:38:49
Güncelleme :5 Nisan 2006 Çarşamba 12:04:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?