Fuhuşa karşı kampanya

TÜRKİYE’de 2005 yılında kadın ticaretinde dönen paranın 3 milyar 600 milyon dolara ulaştığı öne sürüldü. Uluslararası Göçmenlik Örgütü (IOM) tarafından ortaya atılan rakamlara göre, Türkiye’de her yıl 5 bin kadın, hayat kadınlığına zorlanıyor; bunların yüzde 60’ı Ukranya ve Moldavya kökenli; 3’te 2’si ise 18 ile 24 yaşlarında ve anne...

Bu rakamlar üzerine harekete geçen IOM, Türkiye’de kadın ticaretinin önüne geçebilmek için dünya genelinde bir dizi kampanya başlattıklarını açıkladı. Kampanyanın sloganı ise, ’Türkiye’deki annemi geri getirin’ olacak.

GEÇEN YIL 469 KADIN KURTARILDI

IOM Türkiye Masası Şefi Marielle Sander Lindström, İtalyan RIA Novosti Ajansı’na yaptığı açıklamada, "Türkiye’de sekse zorlanan ’kadın kölelerinin’ oranının endişe verici boyuta ulaştığını" savundu. Özellikle ’Türkiye’de iş bulmak isteyen Doğu Avrupa kökenli kadınların burada kadın ticareti yapan mafyanın eline esir düştüğünü’ ifade eden Marielle Sander Lindström, 18 ila 24 yaş arası bu kadınların çoğunun, çocuklarını ülkelerinde bırakmış anneler olduğunu belirtti.

Lindström, Türkiye’de kadın ticaretinde dönen paranın ise 2005 yılında 3 milyar 600 milyon dolara ulaştığını iddia ederek, ’Türkiye’de hiç kimsenin bu ticaretten vazgeçmek niyetinde olmadığını’ öne sürdü.

Türkiye’de geçen yıl 469 kadının, kadın tacirlerinin elinden kurtarılarak ailelerine teslim edildiğini kaydeden Marielle Sander Lindström, örgüt çalışmalarına göre Türkiye’de her yıl 5 bine yakın kadının hayat kadınlığına zorlandığını ve bunların ancak 10’da 1’inin kadın tacirlerinin elinden kurtarılabildiğini savundu.

GÜNLÜK KAZANÇLARI 2 BİN DOLARA KADAR ÇIKIYOR

Lindström, Türkiye’de hayat kadınlığına zorlanan kadınların günlük kazançlarının bin 500 ila 2 bin dolara ulaştığını; adam başı ise ellerine 150 dolar kaldığını kaydederken, bu kadınların kendi ülkelerindeki gelirlerinin günlük 3 ya da 4 doları geçemediğini söyledi.

Lindström ayrıca İtalyan ajansına verdiği demeçte, Türkiye’nin son yıllarda kadın ticaretinin önüne geçebilmek için uluslarası kuruluşlarla yoğun işbirliğine geçtiğine de dikkat çekerek, Türkiye’de 2005 yılında yürürlüğe giren Yeni Ceza Kanunu’ndaki bir maddenin, bu ticareti yapanlara ağır hapis cezası getirdiğini de vurguladı.