Amerikan Washington Times gazetesinde dün ’İslamcı Türkiye’ye hayır’ başlığıyla yayımlanan Frank J. Gaffney Jr. imzalı makaleye, AKP İstanbul Milletvekili ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dış İlişkiler Danışmanı Egemen Bağış’tan yanıt geldi.
Bağış, Türkiye ile ilgili ağır suçlamalarda bulunulan makalenin yayımlandığı Washington Times gazetesine gönderdiği mektupta, “İftira, karalama ve yanıltmacanın ne zamandan beri fikir özgürlüğü maskesi altına sahne aldığı merak edilirse, buna çok başarılı bir örnek F. Gaffney imzasıyla ile 27 Eylül tarihli Washington Times gazetesinde yayınlandı'' dedi.
ABD’de faaliyet gösteren Güvenlik Politikası Merkezi’nin başkanlığını da yürüten Gaffney’in, Başbakan Erdoğan’ın, "laik Müslüman bir demokrasi olan Türkiye’yi sistematik bir biçimde, Avrupa değer ve özgürlüklerini lanetleyen bir ideolojiye sahip, ’İslamofaşist’ bir devlete dönüştürmekte olduğunu'' iddia ettiği makaleye cevaben Egemen Bağış tarafından gazeteye yollanan mektupta şu ifadelere yer verildi:

GAFFNEY AZİZLERDEN YA DA SUÇLULARDAN İLHAM ALMIŞ OLABİLİR

“Kendi önyargılarını taşımakta serbest olan Gaffney, azizlerden ya da suçlulardan ilham almış olabilir. Ancak, kendisi aynı zamanda pervasız biçimde ülkeme, uluşuma ve hükümetine hakaret ediyor. Üstelik ’kanıt’olduğunu iddia ettiği hiçbir şey doğru değil.
İslami faşizm gibi hayal mahsulü bir terim Türkiye konusuna hiç uymamaktadır. Eğer kayda değiyorsa, Türk ve ABD askerileri hala Afganistan’da Bin Ladin adlı suçluyu arıyorlar.
Türkiye 2001 yılından bu yana IMF ve Dünya Bankası’nca desteklenen kapsamlı bir ekonomik yeniden yapılanma programı sürdürmektedir. Türkiye’nin ekonomik serbestleşme amacıyla sürdürdüğü değişim, uluslararası yatırımcılar tarafından serbest rekabet çerçevesinde yeni yatırımlarla ödüllendirilmektedir. Bu yatırımlar ABD Doları ile fiyatlanmaktadır.
Bilindiği gibi bu paranın rengi yeşildir. Eğer Gaffney, belirli bir coğrafyadan gelen yabancı yatırımcılara karşı Haçlı Seferi başlatıyorsa, bu savaşı önce ABD şirketlerinin yönetim kurullarından ve ABD borsasının kalbi Wall Street’ten başlatmalıdır.

ABD’Lİ YETKİLİLERDEN YATIRIMLA İLGİLİ YALNIZCA ÖVGÜ DUYDUM

ABD’nin karar alma mekanizmasındaki üst düzey yetkilileriyle sürekli görüşürüm ve Türkiye’deki yatırım fırsatları konusunda kuşku değil, yalnızca övgü duydum. Eğer herhangi bir ABD yetkilisinin Türkiye’ye yönelik yatırımcı akışı konusunda bir sorusu varsa - ki eminim yoktur - beni arayabilir. ABD’deki bazı küçük çıkar gruplarının uzun süredir bu konuda meraklandıklarını biliyorum. Bu saate kadar aradıkları cevapları da bulmuş olmaları gerekir.
İmam Hatip liseleri 1950’lerden beri Türkiye’de vardır. Bu okullar iddia edildiği gibi birer medrese değildir. Müfredatları Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenir ve genel teftiş sistemine bağlıdırlar. ’Okullar fanatik militan yetiştiriyordu’ diye başlayan bir senaryo için Türkiye yanlış adrestir. Onun yerine bazı film stüdyolarını öneririm.

GAFFNEY BİZİM BİLMEDİĞİMİZ BİRŞEY Mİ BİLİYOR?

Aleviler konusundaki iddialar da bir başka iftiradır. Etnik ve dini uyum ve hukukun üstünlüğü, modern Türkiye’nin temel yapı taşlarındandır. Azınlık siyasetine dayalı oyunlar Türkiye’nin sınırları çevresinde zaten oynanmaktadır. Türkiye yanlış adrestir.
Aynı zamanda Gaffney’in Türkiye Yahudilerine niye iftira attığını anlayamadım. Yahudi dostlarımı Gaffney’i arayıp, yazısında geçen, ’Yahudiler sonra sıranın kendilerine geleceğini biliyorlar’ ifadesiyle ne kastettiğini sormaya davet ediyorum. Gaffney bizim bilmediğimiz birşey mi biliyor ?

IMF VE DUNYA BANKASI RAPORLARININ OKUNMASINI ÖNERİRİM

IMF ve Dünya Bankası desteğiyle süren Türk bankacılık sisteminin temizlenmesi sürecine Gaffney’in gösterdiği ilgi gerçekten göz yaşartıcı. Ben bu konuda IMF ve Dünya Bankası raporlarının okunmasını öneriyorum. O raporlarda Türkiye’nin zayıf ve yolsuzluklara batmış bankalarını temizleme çabaları övülmektedir.
IMF bu raporlarda haklı olarak, ’öngörülemeyen’ hukuk sisteminin bankacılık reformunu sekteye uğrattığını belirtmektedir. IMF tarafından da önerildiği gibi, reformları sürdürecek ve hukuki standartları AB düzeyine taşıyacağız ki bu sayede hiç kimsenin çaldığı yanına kar kalmayacak.

ORHAN PAMUK’UN TEMİZ ADINI NEDEN KARIŞTIRDIĞINI ANLAMIŞ DEĞİLİM

Gaffney’in yanlış bilgilendirme yazısına Orhan Pamuk’un temiz adını neden karıştırdığını da anlayabilmiş değilim. Eğer Gaffney iddia ettiği gibi gerçekten bir Orhan Pamuk okuru olsaydı, Pamuk’un soyadını yanlış yazmazdı. Türkiye’nin Başbakanı Erdoğan bir şiir okuduğu için hapse girmiş kişidir ve Başbakan, kendinden sonra hiç kimsenin bu şekilde hapse girmemesini hedef edinmiştir.
Türkiye’de hükümetin medyayı kontrol ettiği konusundaki yalan iddialar karşısında, sizleri bütün Türk medya gruplarının sahipleriyle ve uluslararası yatırımcılarla görüşmeye davet ediyorum. CanWest Global Communications Corp. daha yeni birkaç radyo istasyonu satın aldı.

TÜRK ORDUSU DOST KILIĞINA GİRMİŞ DÜŞMANLARIN DA FARKINDADIR

En son ama en önemlisi: Kendi çıkarlarına hizmet eden fraksiyonlar Türk ordusuna hakaret etmekten uzak durmalıdırlar. Türk demokrasisi güçlüdür, olgundur ve Anayasa ve hukukun üstünlüğünden başkaca bir kontrole ya da frene ve balataya ihtiyacı yoktur. Türk ordusu, dost kılığına girmiş düşmanlarının da farkındadır. Artık modası geçmiş soğuk savaş maceracılığı, anti-demokratik faşizm ve boş hayaller Türkiye’de muteber destekçi bulamaz.
Her zaman olduğu gibi Türkiye, bütün demokratik ve meşru dostları için demokratik, itibarlı, sözüne güvenilir ve sorumlu bir müttefik olmayı sürdürmektedir. Bunun dışında bütün kışkırtma çabalarına omuz silkiyoruz ve ABD Yönetimi’ne de aynı biçimde soğukkanlı ve tutarlı davrandığı için müteşekkiriz. Türkiye-ABD ilişkileri, herhangi bir gürültü tarafından başka yöne çekilemeyecek kadar önemli ve kapsamlıdır. Gaffney’in resmettiği Türkiye düpedüz hayal ürünüdür ve yanıltmayı amaçlamaktadır.''