'Gazi olayları'nı tetikleyen saldırıda ölen 'Alevi dedesi' değil, kimsesiz biriymiş ...

Gazi olaylarının üzerinden 12 yıl geçti. Gaziosmanpaşa'da 12-13 Mart 1995'te bir kahvehanenin taranmasıyla başlayan olaylar, ülkeyi bir anda gerilime sürükledi.

Gazi olaylarını tetikleyen 'Alevi dedesi öldürüldü' haberinin yalan olduğu ortaya çıktı. Kahvehaneye yapılan saldırıda ölen Halil Kaya'nın Alevi dedesi olmadığı öğrenildi. 

Saldırıda 'Alevi dedesi' Halil Kaya'nın öldüğü bir TV kanalından kamuoyuna duyurulurken haber, olayların tetiklenmesinde önemli rol oynadı. Ancak bunun büyük bir 'provokasyon' olduğu yıllar sonra ortaya çıktı. Saldırıda ölen Halil Kaya, sanıldığı gibi Alevi dedesi değil, naylon çadırda yaşadığı için cemevine yerleştirilen bir evsizmiş. Faili meçhul saldırıda ölen tek kişi olan 67 yaşındaki Halil Kaya'dan, binlerce yayında hâlâ 'Alevi dedesi' olarak söz ediliyor. Sol örgütlerin yayın organlarında Kaya 'Alevi dedesi' olarak anılıyor ve halk 'ayaklanmanın izinden gitmeye' çağrılıyor. Gazi Cemevi Başkanı Hıdır Elmas ise gerçeği bütün açıklığıyla anlatıyor: "Halil Kaya bir Alevi dedesi değil, naylon barakada kaldığı için cemevine yerleştirdiğim bir düşkündü. Minibüs esnafına başkanlık yaptığım dönemde, mahalledeki bir mağdura yardımcı olmamı istediler. Halil Kaya'nın naylon barakada kaldığını görünce haline acıdım ve cemevine yerleştirdim. Kahvahanenin taranmasının ardından bir televizyon 'Alevi dedesi öldürüldü' diye altyazı geçince halk toplandı ve olaylar büyüdü."

Alevi vatandaşların oturduğu İstanbul Gazi Mahallesi İsmet Paşa Caddesi'ndeki Yavuz, Doğu, Dostlar ve Öntaş kahvehaneleri 12 Mart 1995 günü saat 20.40'ta silahla taranmıştı. Taksiden açılan ateş sonucu 67 yaşındaki Halil Kaya yaşamını kaybetmiş, 15 kişi de yaralanmıştı. 'Dede öldürüldü' yazılarından sonra toplanan ve 3 gün dağılmayan binlerce kişilik topluluk ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalarda ise 23 kişi daha hayatını kaybetmiş ve 408 kişi yaralanmıştı. Pazartesi günü olayların 12. yıldönümünde ölenler anısına Gazi Cemevi'nde lokma dağıtılacak ve mevlit okunacak. Ardından da 17 kişinin mezarı ziyaret edilecek. Halkı sükûnete davet eden Gazi Cemevi Başkanı Hıdır Elmas ise Alevi-Sünni çatışması isteyenlere alet olmamak gerektiğini söylüyor. Hıdır Elmas, "Devlet hepimizin devleti. Aynı bayrağın, aynı sancağın altında yaşıyoruz. Birliğe, beraberliğe, kardeşliğe ve hoşgörüye ihtiyacımız var. Kitabımız, peygamberimiz bir." diye konuşuyor. Yanlış yapanların politik düşünenler olduğunu vurgulayan Hıdır Elmas, cemevinin politika üstü olduğunu dile getiriyor. "Şiddetle hiçbir yere gidemezsiniz." diyen Başkan Elmas, geçmiş ile bugün arasında 'dağlar kadar fark olduğunu', Alevi vatandaşların cemevinde ibadetlerini rahatça yerine getirebildiklerini, burada kültürel faaliyetlerde bulunabildiklerini ifade ediyor.

Duvarlar sol örgütlerin sloganlarıyla dolu

Gazi Mahallesi'nde neredeyse bütün duvarlar yasadışı örgütlerin sloganlarıyla dolu. Birçoğu boyayla kapatılarak silinmiş. Emniyet, 12 Mart'ta bir olay beklemiyor; ancak tedbiri de elden bırakmıyor. Her ne kadar 4 ayrı mahalleye ayrılsa da Gazi olarak anılan beldenin nüfusu 200 bin civarında. Beldedeki 12 cami namazdan namaza açılıp kapanıyor. Cemevi ise ibadetin yanı sıra İngilizce, bilgisayar, kuaförlük kursu ve 800 kişilik yemek salonuyla halkın sosyal ihtiyaçlarına da cevap veren hareketli bir mekân. "Halk meclisi" adı altında beldede yaşayanlar aralarındaki sorunları kendi aralarında çözümleyecek bir heyete başvuruyor. Yasadışı silahlı sol örgütler, halk meclislerine sızıp belde sakinleri üzerinde etki kurmaya ve adam kazanmaya çalışıyor. Mahallede yaşayanların bazıları, Emniyet birimlerine çocuğunun örgüte katılıp dağa çıktığına dair ihbarda bulunuyor.