Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili çarpıcı eleştirilerde bulundu ve "2 bin 550 sayfa iddianame, hukuk tekniğine uymaz. Bir insanın geçmişi ve görüşleri, yargılamada gözetilemez. Gözaltı ve tutuklama, cezaya dönüştürülemez. Yargıçlar, suçlulardan tiksinme hakkına sahip değildir" dedi.
Selçuk, Zaman Yazarı Mümtaz’er Türköne’nin köşesi yargının önündeki dava ile ilgili somut değerlendirme yapmaktan kaçınmak gerektiğini belirterek, özetle şöyle dedi:
Yazar çiğniyor
Demeçlerimde bir suç duyurusu üzerine savcıların soruşturma yapmalarının ve kanıtlar kuşkuyu doğruluyorsa dava açmalarının sisteme göre zorunlu bulunduğunu, takdir yetkilerinin olmadığını sürgit savundum.
Ancak bu davada, aynı hukuk anlayışına göre 2 bin 550 sayfa iddianamenin hukuk tekniğine ve iddianame kavramına uymadığını dile getirdim. Tutuklu bulunan kuşkuluların iddianamelerinin süratle yazılmasını, hangi eylem(ler)den dolayı yargılandıklarını bilme haklarına saygı duyulmasını, insanların gözaltına alınırken özsaygılarıyla oynanmamasını istedim. Bütün bunları hukuk ve yarın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde yargılanacak olan devletim için dile getirdim.
Bir insanın geçmişi ve görüşleri, yargılamada gözetilemez. Hitler Almanyası dışında, suçlanan kişinin "yaşam biçimi ve kusuru" yargılamaya konu olamaz. Yargıçlar, suçlulardan tiksinme hakkına sahip değildir. Suçlananları sevmeyebiliriz. Ancak, bu kişisel yargılarımızı, hukuka yansıtamayız.