Kulislerde askeri yargının yasanın neden olacağı belirsizlik giderilinceye kadar, ‘anayasaya aykırı’ olduğu gerekçesiyle düzenlemeyi uygulamayacağı belirtiliyor
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, sivillerin askeri mahkemede yargılanamaması ve askeri yargının anayasal düzene karşı işlenen suçlar yönünden soruşturma ya da kovuşturma yapamaması düzenlemesine onay vermesinin ardından, gözler askeri yargının alacağı tutuma çevrildi. Kulislerde, askeri yargının Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karara kadar, anayasanın üst norm olduğunu belirterek düzenlemeyi uygulamayacağı konuşulurken, hükümet askeri suç tanımını değiştirmeyi tasarlıyor.
Gül’ün onayladığı düzenleme dün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Gül’ün hükümete yönelik “tereddütlerin ivedilikle giderilmesi” uyarısının AKP açısından bağlayıcılığı bulunmuyor. Nitekim hükümet, üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılmasına yönelik anayasa değişikliği yürürlüğe girdikten sonra da, Gül’ün talebine rağmen, Anayasa Mahkemesi düzenlemeyi iptal edene kadar herhangi bir kanuni düzenleme yapmamıştı. Ancak hükümetin, bu kez düzenlemeyi inceleme sürecinde Gül’e “teminat” verdiği ve çalışma başlattığı belirtiliyor.
Askeri yargı ne yapacak?
CHP ise düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne taşımaya hazırlanıyor. Yargı kulislerinde, Anayasa Mahkemesi’nin, Anayasa’nın 145. maddesine dayanarak düzenlemeyi iptal edeceği konuşuluyor. Ancak olası iptal kararına kadar düzenleme yürürlükte kalacak.
Bu durum, dikkatleri askeri yargıya çevirdi. Kulislerde, askeri yargının, Anayasa Mahkemesi karar verene kadar, anayasanın üst norm olduğunu belirterek düzenlemeyi uygulamayacağı kaydediliyor.
Askeri yargının geliştirdiği tutumda, sivil savcılığın, terör, cunta ve darbe suçları dışında, çok sayıda suç yönünden de yetkilendirilmesinin etkili olduğu belirtildi. Özellikle yapılacak telefon dinleme ile arama faaliyetlerinin askerin çekincesine yol açtığı ve “kışlaya siyaset girer” endişesine neden olduğu ifade edildi. Bu durumda, sivil yargı ile askeri yargı arasında önemli yetki çatışmaları ve tartışmalar yaşanabilecek.
Askeri yargı, CMK’nın 250. maddesi kapsamında kalan suçlar yönünden halihazırda Şemdinli davasının yanı sıra Karargâh-evleri soruşturması ve Kayseri Garnizon Komutanı hakkındaki asılsız iddialar üzerine başlatılan “Işık Evleri” soruşturmasını yürütüyor. Askeri yargının bu görüş doğrultusunda söz konusu dava ve soruşturmaları bu aşamada sivil yargıya devretmeyebileceği belirtiliyor. Ancak bu dava ve soruşturmalar sivilleri de kapsıyor.
Siviller sivil yargıya
Sivillerin askeri mahkemede yargılanmaması düzenlemesine itirazı bulunmayan askeri yargının, dosyalarını sivil yargıya göndereceği belirtiliyor. Bu durumda, aynı konuda iki ayrı dava ve soruşturma söz konusu olacak. Bu tip davalardan “Çürük davası”, “Baraka davası”, “Oğulbey Kışlası Yolsuzluğu” davası ve “Dağlıca davası”nın sivil sanıklarının dosyaları da sivil yargıya aktarılacak.