30
Mayıs
2024
Perşembe
GÜNCEL

Gübreden bomba nasıl önlenir?

Terörist saldırılarda kullanılan 'amonyum nitrat gübre'deki azot miktarı tartışmaya açıldı. Bazı üreticiler azotun yüzde 26'ya çekilmesini isterken, Tarım Kredi Kooperatifleri, yüzde 33 azotlu gübrenin Türkiye toprakları için zorunlu olduğunu bildirdi.

Artan terör olaylarında, PKK'nın gübreden elde edilen bombalara yönelmesi, yüzde 33 azotlu amonyum nitrat gübrenin yasaklanması görüşlerini beraberinde getirdi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, şikâyetleri uzmanlara yerinde inceletti. 33'lük gübrenin verim için vazgeçilemez olduğunu tespit eden Bakanlık, yasaklama taleplerine sıcak bakmadı. Ancak konuyla ilgili fikir ayrılığı dikkat çekiyor. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, yüzde 26'lık azottan ihtiyacın karşılanması durumunda toprağın azot, amonyum ve üre ihtiyacı için mevcut gübrenin 2 katını kullanmak zorunda kalacaklarına işaret ediyor. Türkiye'de gübre üretiminin iki önemli kuruluşundan birisi olan Toros Gübre'de uzun süre genel müdür yardımcılığı görevinde bulunan Sezai Bayraktar ise denetim eksikliği sebebiyle yüksek azotlu amonyum nitrat gübrenin yasaklanması gerektiğini düşünüyor. Piyasaya hâkim Tarım Kredi Kooperatifleri'nin Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım da, sattıkları gübreden bomba üretilmemesi için her türlü tedbirleri aldıklarını söylüyor.

Türkiye, gübre ihtiyacının önemli bir kısmını Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Macaristan gibi ülkelerden karşılıyor. Çiftçiler yılda 5 milyon tondan fazla gübre kullanıyor. Bunun 900 bin tonu, yüzde 33 azotlu amonyum nitrat gübre. Yüzde 26'lık yerine son yıllarda bu gübre daha fazla tercih ediliyor. Türkiye'nin farklı iklim ve toprak özelliklerinden dolayı tek tip gübre kullanılmıyor. PKK'nın özellikle şehir eylemleri için stokladığı amonyum nitrat içerikli gübre, karışım olmadan patlamıyor. Ham petrolle yoğrulup içine dinamit, A-4 gibi patlayıcılar eklenerek etkili hale geliyor. İddialara göre, yasak isteyen şirketler, sadece içeriğinde yüzde 26 azot olan az yoğun gübreleri üretecek teknolojiye sahip. Azot oranı kireçle düşürülen kalsiyum amonyum nitrat (yüzde 26'lık) daha çok yağışların yoğun olduğu bölgelerde kullanılıyor. Trakya, Marmara, Ege ve Karadeniz ise daha çok yüksek azotlu amonyum nitrat gübreyi (yüzde 33'lük) tercih ediyor. Ortadoğu'nun patlamalarla adını duyuran ülkesi Lübnan ise yüzde 28'in üstünde azota sahip gübreyi yasaklamış.

'Niyet kötüyse oran önemli değil'

Tarım Kredi Kooperatifleri'nin (TTKK) Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım, sıkı denetim yaptıklarına dikkati çekiyor. Yıldırım, şu bilgileri veriyor: "26'lık olsun, 33'lük olsun tüm gübrelerin kötü niyetli kişilerce patlayıcı olarak kullanılması söz konusu. Birinden 2,4 kg kullanılacaksa diğerinden 3 kg kullanılması yeterli. Fabrikamızdan çıkan gübreler mühürlenir, kooperatife ulaşınca sökülür. Kamyonlarımızı takip ettiriyoruz." 1,5 milyon tonluk üretimleriyle Türkiye'de fiyatların artışına engel olduklarını belirten Yıldırım şöyle devam ediyor: "Türkiye'nin 3 milyon çiftçisinin yarısı ortağımız. Bundan rahatsız olan bazı rakiplerimizin bunu farklı mecraya çekmelerine doğrusu anlam veremiyoruz."

Uzun yıllar Toros Gübre'de çalışan Sezai Bayraktar ise yüksek azotlu amonyum nitrat gübrenin yasaklanması taraftarı. "Bu çiftçinin eline geçtikten sonra ne yaptığını kimse kontrol edemez. Polis de, bakanlık da, asker de... Yüzde 26 veya 28'e düşürülmesi lazım." diyen Bayraktar, düşük azotlu ile yüksek azotlu gübre arasında çok fark olmadığını öne sürüyor. Tarlaya 20 kg yüksek azotlu gübre yerine, 25 kg düşük azotlu gübre atıldığında bitki besin ihtiyacının aynı şekilde karşılanacağını savunuyor. Sezai Bayraktar'a göre bunun ekonomiye yükü 45 milyon YTL.


İstanbul saldırılarında 7 ton gübre kullanıldı

HSBC ve İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğu'na düzenlenen saldırılarda da içerisinde 'potasyum nitrat' bulunan suni gübre kullanılmıştı. 4 kamyonetle yapılan intihar saldırılarında 5'er kiloluk tenekelere patlayıcı madde ve alüminyum tozuyla karıştırılmış gübre doldurulmuştu. Her kamyonette bin 800 kg, 4 kamyonette ise 7 tondan fazla amonyum nitrat gübre bulunuyordu. Patlayıcı miktarı 10 tona yakındı. Saldırılarda gereğinden fazla kullanılan gübrenin tamamı patlamadı. 15 Kasım 2003'te, Neve Şalom ve Beth İsrael sinagogları ile 20 Kasım 2003'te, HSBC Bank Genel Müdürlüğü ve İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğu'na, merkezi Afganistan'da bulunan El Kaide örgütünce düzenlenen saldırılarda 61 kişi öldü, 700'ün üzerinde kişi de yaralandı. Başkent Ankara ise 11 Eylül 2007'de büyük bir felaketin eşiğinden dönmüştü. Sıhhiye'deki çok katlı otoparkta, içinde sodyum nitrat ve yanıcı maddelerle güçlendirilmiş 300 kilo patlayıcı dolu bir minibüs bulunmuştu.

Gübreli ilk saldırı ABD'de

Dünyada gübre ile yapılan ilk saldırı 1995'te gerçekleşti. ABD'nin Oklahoma eyaletindeki federal bir binaya Timothy McVeigh ve Terry Nichols adındaki teröristler maden ocağı ve taş ocağı açmada dinamit yerine kullanılan ANFO ile saldırmıştı. 168 kişinin hayatını kaybettiği bu faciada kullanılan gübrenin azot oranı yüzde 33 idi. Amerikan yönetimi saldırının ardından gübredeki azot oranını düşürmedi. Bunun yerine üretimden satışa kadar her aşamada kayıt tutulmasını zorunlu kıldı.

Zaman
Yayın Tarihi : 18 Şubat 2008 Pazartesi 03:36:24
Güncelleme :18 Şubat 2008 Pazartesi 03:53:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?