18
Mayıs
2024
Cumartesi
GÜNCEL

Gül'den ilginç 'içki' beyanları

Dışişleri Bakanı Gül, Hürriyet Gazetesi'ne verdiği demeçte içki yasağı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Gül, "Yasak diye bir politikamız yok. Gazetelerde kırmızı sokaklar diye okudum, benim de kafam karıştı" dedi. 

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, hükümetin ‘içki yasağı politikasının olmadığını’ söyleyerek, ‘Benim de kafam karıştı. Yasakçı bir şeyimiz yok’ dedi. Gül gazetelerde ‘kırmızı sokaklar’ diye okuduğunu belirterek, ‘‘Abdülkadir Bey’e sordum, yönetmelikler yenileniyor’ dedi.

İÇKİDE BENİM DE KAFAM KARIŞTI

Birçok AKP’li belediyenin başlattığı içki yasağı Türkiye’nin gündemine oturdu.

Ben de gazetelerde ‘kırmızı sokaklar’ diye okudum. Son Bakanlar Kurulu toplantısında Abdülkadir Bey’e (Aksu), ‘Benim de kafam karıştı. Nedir bu. Bizim böyle bir politikamız var mı? Yani Ankara’da Gaziosmanpaşa’da lokantada bir kişi, bir kadeh şarap istediğinde verilmeyecek mi?’ diye sordum. Abdülkadir Bey, ‘Yok böyle bir şey. 30-40 yıl önceki yönetmelikler yenileniyor. Eskiden valilikler yapıyordu, şimdi belediyeler yapıyor’ dedi.

Üsküdar Belediyesi’nin koymak istediği yasağı AKP’li Kadir Topbaş veto edeceğini açıkladı.

Ama yok böyle bir şey. Abdülkadir Bey bunu söylüyor.

Bir yakınımın Ataköy’de düğünü vardı. Evlenen çift son derece modern. Düğünde bir kadeh şarap istedim, ‘Burası belediyenin yeri içki yok’ yanıtını aldım. Düğün belediyenin değil ki, tesisi kiralanmış. Böyle şeyler yaşanıyor.

ABD’DE PARKLARDA İÇKİ YASAĞI VAR

Mogan Gölü’nün kıyısındaki belediye tesisinin kapısında kocaman ‘Alkol kullanılması yasaktır’ diye pankart asılı...

Ama Amerika’da da parklarda içki yasak.

Parklardaki yasağa kimsenin itirazı yok ama parkın içindeki restoranlarda yasak. Dikmen Parkı’nda balıkçı lokantası açılmış içki yasak. Gidip görebilirsiniz.

TABİR NET DEĞİL ANLAŞILMIYOR

İran’da yasak var, ama İran şu an dünyada en fazla uyuşturucunun kullanıldığı ülke. Evlerde içki partileri veriliyor.

Sanırım tabirler net olmadığı için yanlış anlaşılmalar var. Söylemek istenen sanırım, parklar gibi toplu yerlerde içki içilmesini önlemek. Yapılmak istenen Ankara’da Sakarya, İstanbul’da Kumkapı gibi içkili yerleri biraraya toplamak.

Türkiye, bir keyif ülkesi. Kuşadası’nda, Antalya’da içkiye yasak istenmesi doğru mu?

Türkiye’yi keyif ülkesi haline biz getirdik. Bu haberlerin dışarıya ‘Türkiye genelinde içki yasağı var’ diye yansıması beni açıkça çok üzdü. Özellikle sordum, ne Kuşadası’nda ne de Antalya’da yasak var.

Peki hükümetin içki konusunda yasakçı bir politikası yok diyebilir miyiz?

Evet. Hükümetin bu konuda yasakçı bir politikası yok. Yasakçı bir şeyimiz yok. Yeni bir durum yok ortada.

CIA ve FBI Türkiye’de kimseyi sorgulamadı

CIA ve FBI başkanlarının gelişinin ardında İran ve Suriye mi var?

İkisiyle de konu sadece terördü. Açık ziyaretlerdi. İstihbarat paylaşımı yapıldı ve faydalı oldu.

CIA uçaklarının Türkiye’ye inip, bazı kişileri sorgulayıp, götürdüklerine dair iddialar var.

Ne CIA ne de FBI Türkiye’de tek bir kişinin sorgulamasına katıldı ne de herhangi bir kişiyi paketleyip götürdü. Uçak teknik amaçlı iniş-kalkış yapmış. Ne yük alıyor, ne yük veriyor. Uçaktan inen veya uçağa binen de yok.

Yani bu konuda kısa süre önce yaptığınız açıklamanın arkasındasınız?

Tabii. Ben bu yönde açıklama yapmadan önce MİT’e de, Emniyet’e de sordum. ‘Eğer sonradan böyle birşey çıkarsa hoş olmaz’ dedim. Onlar da, hiç kimsenin alınmadığını ve sorgulanmadığını söylediler. Zaten CIA ve FBI’in böyle bir şey yapabilmesi için bize başvurmaları gerekir. MİT’le organize etmek zorundalar. Ayrıca FBI ve CIA’nın açık büroları var. Niye böyle birşey için gelsinler.

Irak’ta Sünniler endişeli

Irak’taki seçimlerde Sünnilerin ilk kez yüksek oranda katılımı olacak gibi görünüyor.

Sünni kesim vatansever anlayışla ülkelerinin bölünmesinden endişe ediyorlar. Kendilerini terörist El Kaide ve Zarkavi’den ayrı tutuyorlar. Biz hem şu anki Irak yönetimine, hem de ABD’ye şunu sorduk: ‘Hangisi daha tehlikeli? Sünni kesimin kendisini siyasi süreç dışında bırakması mı, yoksa El Kaide veya Zarkavi mi?’ Dedikleri şu oldu: ‘Sünni kesimin sürecin dışarıda kalması tehlikeli. Çünkü bu kesim kalıcı. Onun için bu işin çözülmesi ve siyasetin içine çekilmeleri gerekiyor.’ Sonuçta terör örgütlerini bertaraf edersiniz. Ama toplumun önemli bir kesimini sürecin içine çekmeniz gerekiyor. İstanbul’da biz bunu sağlamaya çalıştık ve başarılı olduk sanırım. Seçimler sonunda Irak’ta güçlü bir hükümet kurulması önem taşıyor.

ABD Irak’tan çekileceği zaman, K.Irak’tan da çekilecek mi?

Çekilme kararı aldığı zaman elbette tüm Irak’tan çekilmek zorunda. Irak’ın alt kesiminden çekilirim, Kuzey Irak’ta kalırım diyemez.

Talabani’nin son açıklamaları Kürt gruplarının da PKK’ya karşı bakışında değişiklik olduğunu ortaya koyuyor değil mi?

Talabani de, Barzani de terör örgütü PKK’nın kendilerine döneceklerinin farkındalar.


Uğur ERGAN / ANKARA


Hürriyet
Yayın Tarihi : 16 Aralık 2005 Cuma 10:08:31
Güncelleme :16 Aralık 2005 Cuma 12:17:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?