Gürültü avcıları iş başında

Gürültü deyip geçmeyin... Zira Ortaköy’ün gürültüsü Karşı Yaka’ya vurunca Kuzguncuk, Beylerbeyi ve Çengelköylüler dört yıl önce ayaklandı...

İstanbul’un özellikle Kuzguncuk, Çengelköy ve Beylerbeyi’nde yaşayan semt sakinlerinin canlarına, Karşı Yaka’nın eğlence mekanlarından yükselen müzik sesleri ‘tak deyince’ gürültü kirliliği gündemimize oturdu. 

Kuruçeşme’den başlayıp Ortaköy’e kadar uzanan eğlence bandındaki mekanlar müziğin sesini açtıkça, denizin karşı tarafında yaşayanlar da seslerini yükseltip ‘gürültü kirliliğine son’ diye imza kampanyaları düzenlemeye başlamıştı. Sloganları ise dertlerini anlatmaya yetiyordu: “Müziğe, eğlenceye değil, gürültüye karşıyız!”
Semt sakinlerinin gürültü mücadelesi etkin olarak 2004 yılında başlamıştı. Çevre Kanunu’nda yapılan yeni düzenlemelerle ses sınırını aşan anlı şanlı eğlence mekanları da 2006 yılında hem para hem de 1 hafta kapatma cezası almışlardı. Geçen yaz ise eski yıllara oranla daha ‘sessiz’ geçti. Karşı Yaka’dakiler biraz olsun kafalarını dinleyebilmişlerdi. Peki bu yıl? 

İşte biz de bu sorunun cevabını bulmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Dairesi’ne bağlı Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ile temasa geçtik. Öğrendik ki İstanbul’un ‘gürültü avcıları’ her gece şehirde ‘sessiz sedasız’ kontrollerini yapıyor! Biz de İstanbul’un eğlence mekanlarının ürettiği gürültüleri ve bu gürültünün Karşı Yaka’da nasıl bir etki yarattığını tespit etmek için geçen hafta Cumartesi gecesi Boğaz’daki gürültü avcılarına eşlik ettik.
Buluşma noktamız Beşiktaş İskelesi’ydi. Saat 23.00’te ekiple bir araya geldik ve tekneyle Boğaz’a açıldık. Ekipte Çevre Koruma Müdür Yardımcısı Nizamettin Mangır ve gürültü kontrollerini yapan Çevre Mühendisi Tansel Eray da bulunuyordu.
u Dikiş makinesi gürültüsü de kontrolümüzde 

Mangır, 2006 Haziran’ından itibaren gürültü kontrollerinin 24 saat denizden ve karadan sürdürüldüğünü söyledi: “Birimimizde 90 mühendis var. Bunun 63’ü gürültü izleme, denetim ve yaptırım konusunda A sınıfı sertifika aldı. İstanbul’u bölge bölge ayırdık. Gürültü kontrolü sadece Boğaz’daki eğlence mekanlarıyla sınırlı değil ki... Dikiş makinesi de, kasabın jeneratör sesi de klima, inşaat gürültüsü de şikayet konusu olabiliyor.” 

Boğaz’ın karanlık sularında ilerliyoruz. Teknemiz bol bol sallanırken Mangır sözlerine devam ediyor: “2013 yılına kadar İstanbul’un gürültü haritasını çıkaracağız. Araç sayısı, hangi saatte trağin yoğun olduğu, uçakların geçişi ve geçen uçakların tipi, insan popülasyonu... Tüm bu değerler ve daha fazlası hesaplanacak. Bu detaylı çalışmayı da 5 yıl içinde bitirmiş olacağız.” 

u Ortamdaki gürültüyü 5 desibel artırana ceza kesiliyor! 

Bu noktada en hayati soru şu: “Eğlence mekanlarına cezalar kaç desibel baz alınarak kesiliyor?” Mangır bu konuya şöyle açıklama getiriyor: “Net bir desibel yok. Örneğin ‘Sınır 70 desibel, bunu aşan mekanlara ceza kesiyoruz’ diyemeyiz. Mekan bulunduğu ortamın gürültü seviyesini 5 desibel arttırırsa cezayı keseriz. Örneğin Ortaköy’deyiz. Gürültü ölçüm cihazıyla mekanın önündeki gürültüyü ölçeriz, diyelim ki 75 desibel çıktı. O mekana kapattırırız tüm ses düzenini. Yine ölçeriz, bu kez aradaki fark 5 desibel ve yukarı ise cezayı keseriz. Yok, 5 desibelden az ise cezayı gerektirecek bir durum yok demektir. Çünkü her bölgenin gürültü arka planı vardır. Yani geçen taşıtlar, insanlar. Dalga sesi, rüzgar sesi gibi... Bunlar zaten bir gürültü oluşturuyor.”

Gürültü yapmanın cezası

Konutlar için
462 YTL
Ulaşım araçları İçin
1.386 YTL
İşyerleri ve atölyeler İçin
4.622 YTL
Fabrika, şantiye ve eğlence gürültüsü için
13.867 YTL


Reina ve Sorti’nin önünde gürültü 72;
Beylerbeyi’nde 68 desibel çıktı

Teknemiz ünlü eğlence mekanı Reina’nın önüne gelince teknenin küçük güvertesine çıkıyoruz. Çevre Mühendisi Tansel Eray elindeki gürültü ölçüm cihazıyla Reina’nın önündeki gürültünün şiddetini belirliyor: 72 desibel... “Şu anda zaten rahatsız edici bir gürültü yok. Çünkü Reina önlem olarak ses perdeleri yaptırmıştı. Ses perdelerinin de çok yararı oluyor.”Bu kez de bir başka eğlence mekanı Sorti’nin önündeyiz. Eray’ın elinde yine gürültü ölçüm cihazı var: “Sorti’de gürültü 72 desibel. Onlar da ses yalıtımı yaptırdılar. Ayrıca kolonlar denize değil, mekanın içine dönük. Bu da gürültünün yayılmasını engelliyor.”Peki ya Karşı Yaka?.. Beylerbeyi Camii’nin önüne gelince Eray tekrar ölçüm yapıyor: “68 desibel. Zaten buradaki ölçüm 75’leri bulursa bir sorun var demek.”


İstanbul’un gürültüsü
30 online cihazla izleniyor

Çevre Koruma Müdür Yardımcısı Nizametin Mangır, İstanbul’un 30 noktasına ‘Online Gürültü İzleme Cihazı’ koyduklarını ve bu sayede 24 saat gürültü ölçümü yapabildiklerini söylüyor: “Güneş enerjisiyle çalışan bu cihazlar eğlence mekanlarında, Beylerbeyi Camisi’nin minaresinde, Taksim Nevizade’de, Şile’de ve diğer bölgelerde bulunuyor. Ayrıca karadan ve denizden gürültü kontrollerimiz 24 saat yapılıyor. Cuma, Cumartesi ve Pazar geceleri denizden tekneyle, her iki yakanın sahil bandından ise karadan gürültü ölçümleri yapıyoruz. Denizdeki mesaimiz 23.00’de başlıyor, sabah 04.00’e kadar sürüyor.”

Yabancı DJ’ler gaza geliyor sesi açıyor da açıyor

Çevre mühendisi Tansel Eray, eğlence mekanlarına gelen yabancı DJ’lerden şikayetçi: “Yabancı DJ’ler gaza geliyor, sesi açıyor da açıyor. Biz de o zaman ister istemez cezayı kesiyoruz. Mekanlara önce 13 bin 867 YTL para cezası kesiyoruz. İkinci defa yaparsa bu kez 2 kat, üçüncü kez yaparsa 3 kat ceza ödüyorlar. Sonraki gürültü limiti aşımlarında ise hep 3 kat ceza ödüyorlar. Bu da caydırıcı oluyor.”


Gürültü mağduru Kuzguncuk sakinleri tetikte
‘Dum tıs dum tıs’ sesleriyle
uyumaya çalışıyorduk

“Doğma büyüme Kuzguncukluyum, emlakçılık yapıyorum. Yaşadığımız sıkıntıyı küçümseyenler oldu. ’Ortaköy’deki ses nasıl olur da sizi rahatsız eder? Beşiktaş’tan tek bir şikayet bile gelmiyor’ dediler. Oysa denizin iletkenliği ve rüzgarın etkisiyle evimizde sürekli ’dum tıs dum tıs’ sesleri içinde uyumaya çalışan bizleriz. Bu mücadele başlayınca bizi Don Kişot ilan ettiler. Özellikle Çırağan’dan gelen seslere katlanmak mümkün değildi. Beşiktaş karakolunu aradım, ’Hanımefendi emin misiniz biz bir şey duymuyoruz’ dediler. ’İsterseniz size çaldıkları şarkıların listesini vereyim’ dedim. Bıkmadan topladığımız imzalar sonunda amacına ulaştı. Artık rahatız.”


Gültekin Orhon (Kuzguncuklular Derneği Yönetim Kurulu Üyesi)
“Havai fişekler ve gezi teknelerine çözüm bulunmalı”

İnşaat mühendisi Gültekin Orhon Türkiye’nin gürültü kirliliğiyle mücadeleyi yeni yeni öğrendiğini söylüyor: “Aynı sigara yasağı gibi. 5 yıl önce ne yapacağımızı bilemiyorduk. Kime gitsek bir çare bulunamıyordu. 2004’te yasa çıktı, 2005’te genelge. 2006 yazında uygulama oturdu. Yasaları uyguluyunca herkes kendine çeki düzen vermeye başladı. Köprünün ayağından Kuruçeşme’ye kadar uzanan o eğlence bandında mantar gibi biten ve gürültü üreten mekanların birçoğu kapandı... Şimdi de havai fişekler ve gezi tekneleri gürültü yapıyor. Ama artık biz bu işi öğrendik; hakkımızı hukumuzu biliyoruz. Yine gürültü kirliliği oluşursa tetikteyiz, mücadelemize daha güçlü şekilde devam ederiz.”