22
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Havasızlıktan ölebilirdik

Kaçırılan uçaktan kurtulan yolcular, yaşanan dehşet dakikalarını anlattı.


"HAVASIZLIKTAN ÖLEBİLİRDİK"

Orta kapıdan kaçan Cenk Erol isimli yolcu, "Orkestra olarak konserden dönüyorduk. Ben uyuyordum.



Sesler üzerine gözümü açtığımda ortalık karışmıştı. Pilot uçağı aşağı doğru kırdı. Bağrışmalar oldu. Uçak düzelince sessizklik oldu. Teröristler 'sit down' diye bağırmaya başladı. Size birşey yapmayacağız dediler. Yaklaşık 2 saat uçağın içinde kaldık. 15 dakika daha kalsaydık oksijen bitebilir ve ölebilirdik" diye konuştu.

Erol, "En son atlayan bendim. Benden önce Zafer Bey atladı. Uçağın çevresinde koşarken arka kuyruğun kırıldığını ve atlayanlar olduğunu gördüm. 200-250 metre koştum. Şu anda VIP salonundayım. Bizi karşılayan yetkili olmadı. Sadece kimlik bilgilerimiz alındı. Başka birşey yapılmadı. Bekliyoruz" dedi.

Sağlık durumuyla ilgili olarak Erol, "Bacağımda hafif şişlik var. Bir arkadaşımızın da bacağında sanırım çatlak var. Anmcak ciddi bir yaralanma olayı yok" şeklinde konuştu.


Bayanlar tahliye edilirken erkek yolcular kapıyı kırıp atladı


Güvenlik güçlerinin iki hava korsanıyla yaptığı görüşmeler sonucu yaşlı ve çocuk yolcular tahliye edilmeye başlandı. Bu sırada diğer yolcuların da kapıya hücum etmesi sonucunda karışıklık yaşandı.

Yolcuların büyük bölümü uçaktan çıkmayı başardı. Yolculardan bazılarının da yaralandığı kaydedildi.

NTV’ye bağlanan bir bayan yolcu da uçak Antalya’ya indiğinde içeride havasızlık yaşandığını ve bunun üzerine hava korsanlarının 5 dakika için ön kapıyı açma sözü verdiğini ifade etti.

Bu sırada korsanların bayan yolcuları ön kapıdan bırakacağını söylediği ancak bayan yolcuların tahliyesi sırasında erkek yolcuların da arka kapıyı kırarak kaçtığı bildirildi.

MÜSLÜMAN OLANLAR ELİNİ KALDIRSIN

Kaçırılan AtlasJet uçağından kurtulan Gamze Amus, hava korsanlarının yolculara "Müslüman olanlar ellerini kaldırsın" dediklerini ve şahadet getirdiklerini anlattı.


KURTULAN YOLCULAR KONUŞTU


Şarkıcı Mithat Körler, hava korsanlarının ellerinde bomba olduğunu söylediklerini, uçağın içindeki sıcaktan dolayı bazı kadın ve çocukların fenalaştığını söyledi.

Körler, uçak Antalya Havaalanı'na indiğinde arka kapısının açıldığını ve yolcuların büyük bölümünün uçaktan atlayarak kurtulduğunu belirtti.

Zafer Şanlı, uçak havalandıktan bir süre sonra, önce arkadan iki kişinin koşmaya başladığını ve kokpite giderek, kapıyı kırmaya çalıştıklarını söyledi.

Uçağın denize yaklaştığını anlatan Şanlı, bir süre sonra uçağın Antalya'ya indiğini, iner inmez perdelerin kapatıldığını, çocuk ve kadınların uçağın arka tarafına gönderildiğini belirtti.

Şanlı, iki kişinin yolcuları sakinleştirerek, "Biz de Müslümanız, size zarar vermeyeceğiz" dediklerini anlattı.

Şanlı, daha sonra bir kargaşa yaşandığını ve orta kapı ile arka kapının açıldığını, yolcuların bu kapılardan atladığını ve aşağıda bekleyen otobüslere bindiklerini söyledi.

Şanlı, "Uçağı kaçıranlardan birinin elinde siyah bir bant vardı ve buna bir paket bağlıydı" dedi.

Bülent Ay, iki kişinin Ercan Havalimanı'nda da ilginç davranışlarda bulunduğunu, bu nedenle kendilerinin dikkatini çektiğini söyledi. Kendi aralarında Arapça konuştuklarını ve birbirlerine gülerek, "Gülme oğlum, çaktıracaksın" diye konuştuklarını kaydeden Ay, iki kişiden birinin Türkçe, diğerinin İngilizce bildiğini belirtti.

Gülşen Günay, uçak kaçırıldıktan 10-15 dakika sonra uçağın arka tarafındaki koltuklardan kalkan iki kişinin koşarak ön tarafa geçtiğini söyledi.

Bu kişilerin bağırmaya başladıklarını ve ellerindeki poşeti göstererek içinde bomba olduğunu iddia ettiklerini belirten Günay, "Kokpit kapısını kırmaya çalıştılar ama beceremediler. Bu sırada pilotlar uçağı Antalya'ya indirdiler. Sonra ellerindeki pimi olan şeyi bize göstererek, istekleri yerine gelmezse bombayı patlatacaklarını, uçağı İran ya da Suriye'ye götürmek istediklerini söylediler. İngilizce ve Arapça konuşuyorlardı. Daha sonra pilotların uçağı terk ettiğini öğrendik. Uçak sonra havasız kalmaya başladı. Onlar özellikle kadınları ve yaşlıları bırakacaklardı. Ancak bir grup arkada kapıyı kırınca, oradan atlayıp çıktık" dedi.

Günay, korsanların ikisinin de sakallı, normal kıyafet giymiş kişiler olduğunu belirterek, "İkisi de teröriste benziyordu" diye konuştu.


Kaçırılan yolcular İstanbul'a geldi

Bu sabah kaçırılan Atlasjet uçağında bulunan yolcular istanbul'a geldiler. 10 yolcu Antalya'da kalırken 122 yolcu uçakla İstanbul Yeşilköş Hava limanına geldi.


Lefkoşa-İstanbul seferini yaparken kaçırılarak Antalya'ya indirilen uçağın yolcularından bir bölümü, Atlasjet'in bir başka uçağıyla İstanbul'a getirildi.

Atlasjet Havayolları'nca İstanbul'dan Antalya'ya gönderilen uçak, 122 yolcu ve 1 bebeği aldıktan sonra, saat 16.45'te Atatürk Havalimanı'na iniş yaptı.

Yolcular büyük bir badire atlattıklarını söylediler.

Allah çocuklarımıza bağışladı

İstanbul Atatürk Havalimanı'na gelen yolcular yaşadıkları dehşet anlarını anlattı. Aradan saatler geçmesine rağmen yolcuların hala tedirgin olduğu görüldü.

İki hava korsanı tarafından kaçırılan Atlas Jet uçağında bulunan yolcular sonunda İstanbul Atatürk Havalimanı'na geldiler. "Türk milletine geçmiş olsun. Allah bir daha böyle şeyler göstermesin. Allah bizi çocuklarımıza bağışladı" diyen bir görgü tanığı kendisinin farsça bildiğini o yüzdenkorsanların konuşmalarını anladığını söyledi. Görgü tanığı uçaktan kaçış sırasında insanların can havliyle hareket ettiğini ve büyük panik yaşandığını anlattı. Aynı tanık sözlerini şöyle devam ettirdi: "

Çok fazla sağlık problemi yaşayanlar oldu. Uçaktan güçlükle çıkarak uzaklaştık yaşadıklarımız kolay kolay atlatılacak şeyler değil. Görüyorsunuz hala kendime gelemedim. Pilotun atlayarak kaçtığını öğrendik. Ben şahsen bunu doğru bir hareket olarak görüyorum. Pilotun olmaması korsanların elini kolunu bağladı bence."

Bir başka yolcu da uyku ilacı içtiğini gözlerini kapattıktan sonra uçaktaki arbedeyle kendine geldiğini anlatarak şöyle devam etti: " Size bir şey olmaz dediler. Ben çok sakindim. Tansiyonum çıkacak diye sakin olmaya çalıştım. Ellerinde oyuncak görünümünde avucuna sığacak kadar bir şeydi. Oğlum yanımdaydı. Oğluma sarıldım. O benden daha çok korktu. Birbirimize sarıldık. Irak'a veya İran'a gitmek istediler. Hemen yanımdaydı. "

ajanslar
Yayın Tarihi : 19 Ağustos 2007 Pazar 00:53:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?