22
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Hayal'in avukatı ortalığı karıştırdı!

Hrant Dink davasına kısa bir ara verildi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin haklarında dava açılan 12’si tutuklu 18 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasına 15 dakikalık ara verildi.


Duruşmaya verilen ara sırasında gazetecilere kısa bir açıklama yapan Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, sanıklardan Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender’in sorgusunun yapıldığını, O.S’nin ise susma hakkını kullandığını dile getirdi.


Çetin, diğer sanıklardan Zeynel Abidin Yavuz ile Tuncay Uzundal’ın ise avukatları olmadığı için ifade vermeyip mahkemeden avukat talebinde bulunduklarını kaydetti.


Avukat Çetin, Tuncel ve Hayal’in ifadelerinde birbirlerini suçladıklarını söyledi. Çetin, duruşma salonunda olay çıktığına ilişkin bir sanık avukatının açıklama yaptığını duyduğunu fakat bunun doğru olmadığını anlattı.

Dink cinayeti davasına yemek molası...

 
Gazeteci Hrant Dink'ün öldürülmesi ile ilgili görülen davaya yemek için ara verildi. Duruşma çıkışında Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, bir basın açıklaması yaptı.

Duruşma salonunun küçük olması nedeniyle müdahiller, müdahil vekilleri, sanıklar ve saık vekillerinin yerleştirilmesi için uzun süre uğraşıldığını belirten Çetin, Hrant Dink'in aile ve yakınları ile Agos ve Birgün gazetelerinin müdahillik taleplerinin mahkeme tarafından kabul edildiğini söyledi. Uluslararası Pen ve Gazeteciler Cemiyeti'nin müdahillik taleplerinin ise suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesi ile kabul edilmediğini belirten Çetin, 600'e yakın avukatın vekalet vermesine karşın 70-80 civarında avukatın duruşma salonuna girebildiğini kaydetti. Çetin, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ile milletvekili Cavit Torun'un gözlemci olarak duruşmaya geldiklerini ancak salona alınmadıklarıı dile getirdi.

Öte yandan, sanık Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut da bir açıklama yaptı. Turgut, tartışma öncesi kendisine saldırıldığını iddia etti. Yasin Hayal'in son derece iyi ve sağlıklı göründüğünü belirten Turgut, bir basın mensubunun "AB'nin gözü de bu dava üzerinde." şeklindeki sözü üzerine, "Türkiye'yi Avrupalılar'ın yani Türk düşmanı devletlerin müfettiş tarlasına çeviren idarecileri buradan lanetliyorum. Avrupa'nın gözü bizim üzerimizdeymiş. Olursa olsun kimin umurunda." şeklinde konuştu.

Sanıkların kimlik tesipteleri yapıldı. Sanıkların ifdlerinin alınmasına ise öğleden sonraki celsede devam edileceği belirtildi.

Yasin Hayal'in avukatı Dink ailesine 'Hepiniz Ermenisiniz' diye bağırdı...


Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 12’si tutuklu 18 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması başladı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya katılan Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in de aralarında bulunduğu sanıkların kimlik tespitleri yapılıyor.


Bu arada, dava nedeniyle adliyeye gelen sanık Yasin Hayal’in avukatı Fuat Turgut, gazetecilerin soruları üzerine, "Davadan hiçbir şey beklemiyorum. Türk adaletinin bir şekilde baskı altına alınmasını da protesto ediyorum. Buradan karar ne çıkarsa çıksın hiçbir kararı adil kabul etmeyecekler. ’Niye bütün Türkler mahkum edilmedi’ diye muhtemelen açıklama yapacaklar" dedi.


Ortada bir örgüt ve çete olmadığını savunan avukat Turgut, çete suçlaması için zorlama yapıldığını öne sürdü. Turgut, Yasin Hayal’i kullananların yargılama sırasında ortaya çıkacağını söyleyerek, müvekkilinin milli duygularından yararlanıldığını savundu.


Bu arada Hrant Dink’in eşi Rakel Dink ve kızları Delal ve Sera Dink adliye binasına girerken avukat Fuat Turgut, "Hepiniz Ermenisiniz.
Ermeni pasaportunuz var" diye bağırdı. Bunun üzerine müdahil avukatlarından Ümit Abanoz, Fuat Turgut’un üzerine yürüyerek, "Cübbeni çıkart sen provokatörsün" diye tepki gösterdi ve "Dışarı çıkartın bunu" dedi. Gerginlik, polislerin araya girmesiyle sona erdi.
Duruşma nedeniyle Cengiz Çandar, Leyla Umar, Ali Bayramoğlu, Perihan Mağden, Ethem Mahçupyan, Ayşe Önal, Aydın Engin, Prof. Dr. Eser Karakaş ve eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman da adliyeye geldi.


ÇETİN: ÇETE, SANIKLARDAN İBARET DEĞİL

Avukat Fethiye Çetin de gazetecilerin soruları üzerine, yoğunluk nedeniyle bugünkü duruşmada çapraz sorgu sistemine geçilemeyeceğini, ancak bazı sanıkların sorgularının tamamlanabileceğini ifade etti. Çetin, "Soruşturmanın sadece cinayetle sınırlı kalması konusunda şikâyetiniz vardı. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?" sorusunu yanıtlarken de, "Savunma politikamız bu noktalarda yoğunlaşacak. Çete, sanıklardan ibaret değil. Çok planlı, organize bir çete. Bütün çetenin ortaya çıkartılması gerekir. Jandarma ve polisin bu olayda neredeyse kasta varan bir ihmali mevcut. Bunların üzerine gidilmeli ve bu davayla birleştirilmeli" diye konuştu.


Çetin, bu tür suçların Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 8. maddesine göre bağlantılı suç olduğunu ifade etti.

Duruşmada yan yana oturdular

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin haklarında dava açılan 12'si tutuklu 18 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, verilen aranın arından yeniden başladı.

Mahkeme heyetinin öğle saatinde verdiği ara sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut, duruşmanın sabahki oturumunda kimlik tespitlerinin yapıldığını, bundan sonraki bölümde ise ifadelerin alınacağını kaydetti.

Turgut, ''Yasin Hayal'in Erhan Tuncel'e söyleyecek bir şeyleri olup olmadığına' ilişkin soru üzerine, Hayal'in Tuncel'e bir şey söyleyecekse öğleden sonra söyleyeceğini belirterek, ''Erhan Tuncel ile Yasin Hayal arasında hiçbir gerginlik yok. Yan yana oturuyorlar. Şu anda bir gerginlik yok en azından'' dedi.

Yasin Hayal'in durumunun sorulması üzerine de Turgut, Hayal'in durumunun son derece iyi ve sağlıklı olduğunu belirtti.

Turgut, duruşma öncesi yaşanan tartışmayla ilgili bir soru üzerine, tartışmayı kendisinin başlatmadığını söyledi.

'Müdahil ve sanıkların mahkeme salonunda yüz yüze bakmayacak şekilde oturtulduklarının'' ifade edilmesi üzerine Turgut, ''Hayır, herkes birbirini görüyor'' dedi.

Turgut, gazetecilerin ''savunmasını hangi çerçeveye oturtacağını'' sorması üzerine, Hayal'in ifadesinden sonra buna karar vereceğini, müvekkilinin zaten açık bir şekilde yardım ve yataklık konumunda yargılandığını, azmettirici bir konumda olmadığını ve kendisinin ifadesinden sonra savunmasını belirleyeceğini söyledi.

ÖNCEKİ HABERLER

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yargılanan 12'si tutuklu 18 kişi bugün ilk kez hâkim karşısına çıkacak. Duruşmanın görüleceği adliye önünde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, duruşmaya yaklaşık 450 avukatın katılması bekleniyor.

Gazeteci Hrant Dink 19 Ocak 2007 tarihinde, Şişli Halaskargazi Caddesi'nde bulunan Agos Gazetesi önünde vurularak öldürülmüştü.

Gazeteci Dink'in öldürülmesinden sonra soruşturmayı derinleştiren Cumhuriyet Savcıları Selim Berna Altay ve Fikret Seçen, yaklaşık 3,5 ay süren soruşturma neticesinde 12'si tutuklu 18 şüpheli hakkında terör örgütü kurdukları ve yönettikleri gerekçesiyle 37 sayfadan oluşan bir iddianame hazırladı.

Hazırlanan iddianame önce İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilirken, mahkeme red kararı gerekçesinin "şüphelilerin terör örgütü kurduklarına ve bu örgüte üye olduklarına dair yeterli delillendirme yapılmaması" olduğunu belirtti. Bunun üzerine savcılık da mahkemenin kararına itiraz etti. İddianame ikinci kez sunulduğu 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Dink'in öldürülmesine ilişkin yapılacak ilk duruşma, katil zanlısı O.S.'nin 18 yaşından küçük olması nedeniyle CMK'nın 185. maddesi gereği basına ve izleyicilere kapalı bir şekilde yapılacak.

Soruşturmanın başladığı tarihten, dava ile ilgili hükmün verileceği tarihe kadar dosya ile ilgili gizlilik kararı verildi. Duruşmayı izlemek için 450 avukat yetki belgesi alırken, sanıklara Dink ailesinin avukatları tarafından çapraz sorgu yapılacağı gelen bilgiler arasında.

Davanın görüleceği Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi ve civarında kuş uçurtulmuyor. Çok sayıda panzer aracı ve akrep tipi zırhlı araçlar, adliye yakınında hazır bulunduruluyor. Adliye ve çevresi deniz polisi, keskin nişancılar, özel harekat timleri ve çevik kuvvet ekipleri gibi güvenlik güçleri tarafından sıkı bir şekilde korunuyor. Sanıkların, her zaman kullanılan arka kapıdan getirilmesi beklenmekle birlikte, güvenlik gerekçesiyle hakim ve savcıların kullandığı protokol kapısından da adliyeye alınabileceklerine de ihtimal veriliyor.


Polis, oluşturulacak arama noktalarında da güvenlik kontrolü yaparken, duruşmayı izlemek için gelmek isteyen KESK, DİSK, Benim Hâlâ Umudum Var Platformu gibi sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin adliyeye girişlerine izin verilmeyecek.


Mahkemeye ulusal basının yanı sıra dünya basınının da yoğun ilgi gösterdiği gözleniyor. Bu konuyla ilgili ulusal ve uluslararası televizyonların ve ajansların canlı yayın araçlarını geceden adliyenin yanında bulunan Bahçeşehir Üniversitesi'ne ait otoparka park ettikleri görüldü.


Öte yandan, bugün çok sayıda sivil toplum kuruluşu üyesinin adliye önünde sessiz protesto gösterisi yapması ve eyleme geniş katılım olması bekleniyor.


Duruşmaya müştaki sıfatıyla katılması gereken yazar Orhan Pamuk, yurt dışında olduğu için duruşmaya katılmayacak.


Dosyaya bağlı sanıklar Edirne, Tekirdağ ve Kandıra F tipi Cezaevlerinde bulunurken, hangi sanığın hangi cezaevinde bulunduğunu belirten liste şöyle:


Şüpheli Erhan Tuncel, Tekirdağ 1 nolu F tipi kapalı cezaevi,
Yasin Hayal, Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi'nde,
Ogün Samast, Kocaeli 2 nolu F Tipi Cezaevi'nde,
Zeynel Abidin Yavuz, Kocaeli 1 nolu F Tipi Cezaevi'nde,
Ersin Yolcu, Kocaeli 1 nolu F tipi Cezaevi'nde,
Ahmet İskender Kocaeli 1 nolu F Tipi Cezaevi'nde,
Tuncay Uzundal, Edirne F Tipi Cezaevi'nde,
Salih Hacısalihoğlu, Edirne F Tipi Cezaevi'nde,
Veysel Toprak Edirne F Tipi Cezaevi'nde,
Osman Alpay, Edirne F Tipi Cezaevi'nde,
İrfan Özkan, Tekirdağ 2 nolu F Tipi Cezaevi'nde,
Mustafa Öztürk Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi'nde.
Dosyada bulunan tututksuz sanıkların isimleri ise şöyle: Büyük Birlik Partisi (BBP) Trabzon İl Başkanı Yaşar Cihan, BBP MKYK Yedek Üyesi Halis Egemen, Şenol Akduman, Numan Şişman, Alper Esirgemez, Erbil Susaman.

İddianame

İddianamede Erhan Tuncel'in Hrant Dink'in öldürülmesine azmettirmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak, patlayıcı madde imal etmek, patlayıcı madde atmak, mala zarar vermek, 6 kişinin yaralanmasına neden olmak suçlarından 22.5 ile 48 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenirken, Yasin Hayal'in Hrant Dink'i öldürmeye azmettirmek suçundan müebbet hapis, silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak, Orhan Pamuk'u tehdit etmek ve ruhsatsız silah bulundurmak suçlarından 18 ile 30 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Katil zanlısı O.S.'nin yaşının 18'den küçük olduğu dikkate alınarak Hrant Dink'i öldürmek suçundan 18 ile 24 yıl arasında hapis cezasına, terör örgütüne üye olmak ve ruhsatsız silah taşımak suçlarından da 8.5 ile 18 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Mustafa Öztürk, Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Ahmet İskender ve Ersin Yolcu'nun Hrant Dink'in öldürülmesi eylemine yardım etmek, terör örgütüne üye olmak suçlarından 22,5 ile 35 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İddianamede, Salih Hacısalihoğlu, Alper Esirgemez, İrfan Özkan, Osman Alpay, Erbil Susaman, Numan Şişman, Şenol Akduman ve Veysel Toprak'ın da terör örgütüne yardım etmek, ruhsatsız silah taşımak ve suçlu gizlemek suçlarından 7,5 ile 16 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları istenirken, Yaşan Cihan ile Halis Egemen'in de terör örgütüne yardım etmek suçundan 7,5 ile 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Yasin Hayal'den son mektup

Bugün başlayacak Hrant Dink davası öncesi Yasin Hayal, savcıya mektup yazdı: Devlet görevlerinde kullanıldıysak bizim haklarımızı korumak devlete düşmez mi?..


AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili davada önemli bir gelişme yaşandı. Polis muhbiri Erhan Tuncel'le birlikte cinayetin azmettiricisi olmakla suçlanan tutuklu sanık Yasin Hayal, savcıya yazdığı mektupta Emniyet'in içinden bir grubun kendilerini kumanda ettiğini ifade etti. Hayal, hakkında müebbet hapis cezası isteyen savcıya, "Siz bunu gördüğünüz halde hakkımızı muhafaza etmediniz" dedi.


Dink suikastından sonra Trabzon'da yakalanarak İstanbul'a getirilen Hayal, alınan ilk ifadesinde birçok detayı gizlemiş, olayı tetikçi O.S.'yle birlikte planladıklarını söylemişti. Tutuklandıktan bir süre sonra ise savcılara yeniden ifade vermek istemişti. Hayal'in Tekirdağ Cezaevi'nde alınan bu ifadesi birçok detayı ortaya çıkarmıştı. Hayal, polis muhbiri Erhan Tuncel'in cinayetin planlayıcılarından biri olduğunu söylüyordu. Dahası Büyük Birlik Partisi'nden (BBP) para ve eşya yardımı aldığından söz ediyor, Trabzon'daki faaliyetlerini anlatıyordu. Hayal, daha sonra savcılara bir mektup daha yazdı, bundaysa Tuncel'le kitap hazırlığı içinde olduklarını belirtip, Çeçenistan'a nasıl gittiğinin detaylarını verdi.


Bu arada savcılar soruşturmalarını tamamlayıp, iddianame hazırladı. İddinamede Hayal'in 'Hrant Dink'i öldürmeye azmettirmek' suçundan müebbet, 'silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak, Orhan Pamuk'u tehdit etmek ve ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından da 18 ile 30 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istendi.


Duruşma günü yaklaşırken, Hayal cezaevinde bir mektup daha yazdı. Hayal 9 Mayıs tarihli 'Sitemkârım' başlığı attığında mektubunda savcıya şöyle sesleniyor: "Bu başlığı kullanmak istemezdim ama hakkımızda öyle bir iddianame hazırlamışsınız ki, resmen idam fermanımızı hazırladınız. Size samimi itirafta bulundum, önemli bilgiler verdim, karşılığı bu mu olmalıydı? Ağırlaştırılmış müebbet istediniz, o yetmiyormuş gibi terör örgütü liderliğinden 20-30 yıl istemişsiniz. Bu ülkede Türk bayrağı açanlar da artık terörist mi oldular?"

'Derin devleti kavrayamadım'

Hayal, mektubuna şu itirafla devam ediyor: "Sayın savcım, ben bu derin devlet, derin millet kavramlarını pek kavrayabilmiş değilim. Ama ortada kesin olan birşey var ki, o da Emniyet içinde legal mi illegal mi bilmiyorum, bir grup bizi kumanda etti. Bu aşikârdır. Siz bunu gördüğünüz halde bizim hakkımızı muhafaza etmediniz. Şimdi soruyorum, eğer biz devlet görevlerinde kullanıldıysak bizim haklarımızı korumak devlete düşmez mi?" Erhan Tuncel'ise yakalandıktan sonra Emniyet'te alınan ve sonra 'bilgi notu' olarak düzenlenen anlatımlarını reddetti. Tuncel, cezaevinden gönderdiği kısa notunda, "Mahkemede konuşacağım ve beraat edeceğim" dedi. Tuncel bugüne kadar susma hakkını kullandı.

Hrant Dink cinayeti davasına sivil destek 


Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti davası nedeniyle basın açıklaması yapan “Hrant Dink Davasını İzleme Koordinasyonu” Sözcüsü Tores Dinçöz, “Bizi katleden karanlığın dağıtılması için adalet istiyoruz” dedi.


Barbaros Hayrettin Paşa'nın heykelinin bulunduğu meydanda sabahın erken saatlerinden itibaren toplanan, çoğunluğu siyah giyinmiş yaklaşık 1000 kişilik grup, yakalarına Hrant Dink'in doğum yılının yazılı olduğu fotoğrafları taktılar.


“Hepimiz tanığız adalet istiyoruz” yazılı, “Hrant Dink Davasını İzleme Koordinasyonu” imzalı pankart açan grup, ellerinde de “Hepimiz Ermeniyiz hepimiz” ve “Hepimiz Hrant Dink'iz” yazılı dövizler taşıdı.

Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'in duruşmaya giderken selamladığı ve aralarından geçtiği grup, Dink'i uzun süre alkışladı.
Saygı duruşunda bulunulmasının ardından grup adına basın açıklaması yapan koordinasyon sözcüsü Tores Dinçöz, “barış ve kardeşlik adına adalet istediklerini” söyledi.

“Sevgili kardeşimiz, barış güvercinimiz Hrant Dink'i güpegündüz ensesine kurşun sıkarak öldüren katiller bugün yargılanmaya başlıyor” diyen Dinçöz, “gerçeklerin karartılmaması için toplandıklarını” söyledi.

“Hrant Dink'in yargılandığı mahkemelerin önünde de toplandıklarını, onu hedef haline getirenleri kınadıklarını” ifade eden Dinçöz, “Yeterince güçlü değilmişiz ki sesimiz kardeşimizi aramızdan aldılar” dedi.

Dink'in cenazesinde olduğu gibi duruşlarının sessiz bir çığlık olduğunu söyleyen Dinçöz, “Toplumu bölen milliyetçiliğe, nefret üreten ırkçılığa karşı barışın, kardeşliğin, farklılıklarımızla birlikte yaşamanın sesi olacağız” diye konuştu.


Tıpkı Hrant Dink gibi kendilerinin de bu ülkenin insanlarının aydınlık geleceğine inandıklarını ifade eden Dinçöz, şunları söyledi:

“Hrant'ı öldürenler bu ülkeye barışı, huzuru çok görenlerdir. Onlar korku ve vicdansızlık her yere hakim olsun istiyorlar. Umudu bize çok görüyorlar. Biz umudun kazanmasını istediğimiz, biz halkların kardeşliğini savunduğumuz için buradayız. Bu yüzden tekrar sesleniyoruz; hepimiz hala Hrant Dink'iz. Bizi katleden karanlığın dağıtılması için adalet istiyoruz.”

Tores Dinçöz, gruptakileri slogan atmadan dağılmaları konusunda uyardıktan sonra izleme koordinasyonunun meydanda kalacağını ve duruşmayla ilgili bilgileri aktarmaya devam edeceğini söyledi. Dinçöz bu süre içinde, oluşturulan ses sistemiyle Hrant Dink'in makalelerinin ve Rakel Dink'in bazı beyanlarının okunacağını kaydetti.


Basın açıklamasına katılanlardan İstanbul 1. Bölge bağımsız milletvekili adayı Ufuk Uras, gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, “Kamuoyu vicdanının Hrant Dink cinayetinin aydınlanması konusundaki ısrarına kulak kesilmek gerektiğini” söyledi.


“Ne yapıp edip cinayetin arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılması gerektiğini” ifade eden Uras, “Bu ortaya çıkarılırsa Türkiye'de demokratikleşme ve siyasi cinayetlerin açığa çıkarılması konusunda önemli adımlar atılabilecek gibi gözüküyor” dedi.

“Dink cinayetinin arka planının hasır altı edilemeyeceğini düşündüğünü” söyleyen Uras, “Yeter ki kamuoyu vicdanının bu kararlılığı sürsün. Burada görülüyor ki Hrant Dink davası artık bu ülkenin turnosol kağıdı oldu. Ya bununla yüzleşeceğiz ya da hakikaten bizi çürüme ve yozlaşmadan başka bir şey beklemiyor” dedi.


İstanbul 2. Bölge Bağımsız milletvekili adayı Prof. Dr. Baskın Oran da “Azizler, şehitler, yaşayan insanlardan daha güçlüdür. Hrant boşuna gitmedi” diye konuştu.

Basın açıklamasına gazeteci-yazar Oral Çalışlar, yayıncı Ragıp Zarakolu ve İHD İstanbul Şubesi eski başkanlarından Eren Keskin de katıldı.

Açıklamanın ardından grubun bir bölümü meydandan ayrılarak, Sivas olaylarının 14. yılı nedeniyle Kadıköy'de düzenlenecek mitinge hareket etti.

Avukat Doğan: "Mahkemeden taleplerimiz olacak"

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin haklarında dava açılan 12'si tutuklu 18 sanığın yargılanacağı dava nedeniyle adliyeye gelen Dink ailesinin avukatlarından Erdal Doğan, sanıklar dinlenildikten sonra mahkemeden talepleri olacağını söyledi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün başlayacak yargılama nedeniyle adliyeye gelen Dink ailesinin avukatlarından Doğan, "asıl faillerin yakalanmamış olmasının kendilerini tatmin etmediğini" söyleyerek, "Bugün bütün taleplerimizi ileteceğiz mahkemeye bununla ilgili. Sanıkların ifadeleri alınacak" diye konuştu.

Avukat Doğan, bir gazetecinin "sanık O.S'nin yaşının tespitine ilişkin Adli Tıp raporunun mahkemeye ulaşıp ulaşmadığına" ilişkin sorusu üzerine de kesin olmamakla birlikte raporu beklediklerini söyledi.

Doğan, Türkiye'nin çeşitli yerlerinden 500'e yakın avukatın davaya katılmak için yetki belgesi aldığını, bunların arasından 200-300'e yakın avukatın bugün duruşmaya katılmasının beklendiğini dile getirdi.

Avukat Fethiye Çetin de yoğunluk nedeniyle bugünkü duruşmada çapraz sorgu sistemine geçilemeyeceğini, ancak bazı sanıkların sorgularının tamamlanabileceğini ifade etti.

Bir gazetecinin, "Soruşturmanın sadece cinayetle sınırlı kalması konusunda şikayetiniz vardı. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?" şeklindeki sorusu üzerine Çetin, "Savunma politikamız bu noktalarda yoğunlaşacak. Çete, sanıklardan ibaret değil. Çok planlı organize bir çete. Bütün çetenin ortaya çıkartılması gerekir. Jandarma ve polisin bu olayda neredeyse kasta varan bir ihmali mevcut. Bunların üzerine gidilmeli ve bu davayla birleştirilmeli" dedi.

BBC: Dink davası Türk yargısı için kritik test

Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın başlaması yurt dışında da yankı buldu. BBC, Dink cinayetine ilişkin davanın önemine dikkat çektiği haberinde İnsan Hakları İzleme Komitesi’nin (Human Rights Watch) “Türk yargısının bağımsızlığı için kritik bir test” değerlendirmesini aktardı.


İngiliz yayın kurumu BBC, Dink cinayeti konusundaki davanın İstanbul’da başlayacağını belirterek cinayetin tüm Türkiye’de “öfke ve şok” yarattığını kaydetti.

O.S.’nin Dink’i vurmakla suçlandığını, savcılara göre suçu itiraf ettiğini kaydeden BBC, O.S.'nin reşit olmadığı için davanın kapalı olarak görüleceğini belirtti.

Dünyanın önde gelen insan hakları örgütlerinden İnsan Hakları İzleme Komitesi’nin, “Hrant Dink’in öldürülmesi konusundaki dava, Türk yargının bağımsızlığı için kritik test” değerlendirmesine de yer veren BBC, “Ermenilerin kitlesel öldürülmesi”ne ilişkin yazılar yazan Dink’in katı milliyetçiler arasında “nefret” duygularını uyandırdığını ve çok sayıda ölüm tehdidi aldığını kaydetti.

BBC, Dink cinayetine ilişkin soruşturmanın yetersiz kaldığı savlarına dikkat çekerken “milliyetçiler ile güvenlik güçlerindeki bazı elemanlar arasında bağların bulunduğu ve polisin, Dink’in öldürülmesi amacıyla komplo kurulduğu iddialarını uygun bir biçimde araştırmadığı” eleştirilerine de yer verdi.

Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin’in açıklamalarını da aktaran BBC’ye göre Çetin, ismi verilmeyen bazı güvenlik güçleri elemanlarının, “zanlılar ile bağlarının bulunmasına, görevlerini yerine getirmemelerine, kanıtları gizlemelerine, cinayet ve katili aklamaya çalışmalarına rağmen” yargılanmamasını eleştirdi.

“Sayın Dink’in ölümü, tüm dikkatleri Türkiye’deki ifade özgürlüğü ve milliyetçilik konularına çevirdiği” diyen BBC, “1915 yılında yüz binlerce Ermeni’nin Osmanlı Türklerinin ellerinde öldü” ifadesini de kullandı.

Ermenilerin “soykırım” iddialarının tanınması için yaptığı çabalarına işaret eden BBC, Türkiye’nin birçok Ermeninin öldürüldüğünü kabul ettiğini ancak ölümlerin 1. Dünya Savaşı sırasındaki yaygın çatışmaların sırasında meydana geldiğini belirterek “soykırım”ı reddettiğini bildirdi.





aa/anka
Yayın Tarihi : 2 Temmuz 2007 Pazartesi 17:53:15
Güncelleme :2 Temmuz 2007 Pazartesi 17:59:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mikayil çakır IP: 88.232.61.xxx Tarih : 2.07.2007 12:06:59
ölen öldü o kadar memlekette sıkıntı var niye gündemi böyle olur olmaz işlerle meşgul ediyorsunuz size şaşırmamak elde değil burası Türkiye Cumhuriyeti halkın gözü herşeyi görüyor merak etmeyin selamlarımla...

mustafa torun IP: 88.229.252.xxx Tarih : 2.07.2007 14:41:33
ağzına sağlık kardeşim güzel tespitte bulunmuşsun