16
Mayıs
2024
Perşembe
GÜNCEL

Hedef Türkiye'yi Kuzey Irak'a çekmek!

Kandil Dağı'ndaki PKK'lılar 50'şer kişilik gruplar halinde sürekli yer değiştiriyor. Ağaçların altına kurdukları çadırlarda barınıyorlar. Sabit barınak çok az ve hemen hepsi dağınık. Kamplarda iletişim radyo ya da uydu telefonlarıyla sağlanıyor. Militanlar arasında 15'inde çocuklar da var, Avrupalılar da...

Sangasser, Kandil Dağı yolundaki son köy. Bir kontrol noktası Kürtler'in denetimindeki bölgenin sonunu işaret ediyor. Vadiyi izleyen yol kıvrılarak dağlar arasındaki geçide kadar yükselirken, manzara da vahşileşiyor. İşte PKK'nın ilk kontrol noktası! Yolun iki yanında iki bayrak ve bir nöbetçi kulübesi var. Dekor, devasa Öcalan posterinden ibaret. Dışarıda, plastik sandalyelerde iki kişi satranç oynuyor. Bir araç geçerken sandalyenin üzerindeki Kalaşnikof alınarak nöbete devam ediliyor! Ama geçiş az, köylülerden başka pek uğrayan yok. 

PKK'nın denetimindeki bu bölge İran sınırında bulunan Kandil Dağı'nın eteklerindeki bir yerleşim yeri. Bölge resmi olarak Kürt bölgesel yönetiminde ve Peşmergelerin kontrolünde, fakat ayak basmıyorlar. Kuralları koyan PKK! Belli bir sınırı da olmayan alan, İran sınırı boyunca Peşmerge denetimindeki Hacı Ümran Köyü'nün ardına kadar uzanıyor. 1990'lardan itibaren bu dağlara yerleşmişler ve Iraklı Kürtler'in üstü kapalı desteğinden yararlanıyorlar. Eğitim kampları ve sığınaklar kurmuşlar. Faaliyetlerini saklamıyor, bütün gün gizlenmeden dolaşıyorlar. Fakat Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın son sözleri rahatlarını bozmuş. Saldırıdan korktukları için kamplarını taşımışlar. 

Askeri ve siyasi olarak iki kola ayrılıyorlar. Askeri kanat silahlı militanlardan oluşuyor, siyasi kanatsa ideologlar, kurucular ve lojistikçilerden. Birinci grup yaklaşılması en zor olanlar. Elli kişilik gruplar halinde sürekli yer değiştiriyorlar. Barınakları ağaçların altındaki çadırlar. Uçaklar tarafından yerlerinin belirlenmemesi için hızla sökülebiliyorlar. Sabit barınak çok az ve hemen hepsi dağınık. Önlemlerden biri de telefon hatlarının kesilmesi. İletişim ihtiyacını radyo ya da uydu telefonları karşılıyor. İtalya'dan gelen genç bir kız militan, ailesiyle eskisi kadar görüşemediğini, üç haftadır onları arayamadığını söylüyor.

Atış talimi ve teorik dersler!
Bazı toprak yollarda arazi aracı olmadan yol almak mümkün değil. Bir militan "Kampa kilometrelerce yürüyerek gidiyoruz, bu en iyi antrenman" diyor. Çadırların çatısı ağaçlar. Diğer tarafta bir ekmek fırını var. Rojin 10 yıldır bu hayatı yaşıyor: "Doğaya yakın, gereksiz hiçbir şeyin olmadığı bu yaşantıyı sürdürmek istiyorum" diyor ama anlatımından pek de eğlenceli bir hayat olmadığı anlaşılıyor. "Sabah beşte eğitime başlıyoruz, atış talimleri ve zorunlu teori dersleri yapıyoruz." 

Fotoğraflarını çekebildiğimiz grup sadece temel silahlara sahip; özellikle de Kalaşnikoflar. 70'li yıllarda üretilen ABD ya da Çin yapımı eski tip el bombaları, biraz RPG tanksavarları, anti-tank roketatarlar, sniper'lara benzeyen eski tip keskin nişancı tüfekleriAma herkesin silahı var ve nasıl kullanılacağını biliyor. Grubun lideri Ahmed, bu silahların helikopterlere karşı pek etkili olmayacağını kabul ediyor. "Eşit silahlarla savaşmıyoruz ama araziyi çok iyi tanıyoruz" diyor. 

Kamptakilerden biri ağır silah ve füzeleri de olduğunu söylüyor. Ama fazla değil! Eski militanlardan bazıları grubu yönetiyor; çoğu hiç çatışmaya girmemiş. Grup liderlerinden biri, militanlar arasından "gururla" en gencini gösteriyor; en fazla 15 yaşında. O da eski iki el bombasını belinde sergiliyor. Bombalar özellikle onun için tehlikeli. Örgüte katılmak için yaş limitinin 15 olduğu söyleniyor ama belli ki denetimler çok sıkı değil! 15 yaşında bir kız çocuğu, bu kuralı ihlal ederek gruba bir yıldan fazla bir süre önce katıldığını söylüyor.

Avrupa'dan gelen kırk militan
Bütün işler dönüşümlü yapılıyor; herkes yemek hazırlamak zorunda. Bugün bezelye ve pilav var. Nadiren et de yeniyor. Kızlar bir tarafa erkekler diğer tarafa ayrılıyor. Rojin kendini ideolojiye adamış, "Bir ev kadınının hayatını yaşadığımı düşünemiyorum, özellikle de bu bölgede. Kadınların hiçbir hakkı yok" diyor. Bu yaklaşım kadınları örgüte çekmede etkili. Bu grupta yirmi kadar kadın var. PKK'nın beşte biri kadınlardan oluşuyor fakat kilit görevler erkeklerin elinde. Eşitlik söylemine karşın feodal alışkanlıklar sürüyor.
Marksist-Leninist ideolojinin etkisini yitirmesi PKK'nın ideolojisini de etkilemişSosyalist ideoloji hâlâ geçerli ama üretim araçlarının ortak kullanımına artık atıfta bulunulmuyor. 

Öte yandan Kandil kamplarında Avrupa'dan gelmiş kırk kadar militan var. Kampa geldiklerinde her biri yetenekleriyle ilgili bir alana yöneliyor ve bir kod adı alıyorlar. Mediam adını taşıyan Alman kadın, örgüt üyeleriyle tanıştıktan kısa bir süre sonra her şeyi; ailesini, işini ve onunla gitmezse eşini bırakmaya karar vermiş. Bu tercihini ailesine açıklamak bir yılını almış. 10 yıldır örgütte ve mesleğini yapıyor: Doktorluk. Ama fotoğrafının çekilmesine izin vermiyor. Küçük rahatsızlıklar ya da yaralılar dağlardaki dört hastanede tedavi ediliyor. Bunların yerleri konusunda büyük bir gizlilik var. Ağır yapılar oldukları için koğuş çadırları gibi kolayca sökülemiyorlar. Mediam "Cumaları civar köylerden hastalar geliyor ve onları ücretsiz tedavi ediyoruz" diyor.
BORIS MABILLARD/Aktüel
Yayın Tarihi : 18 Mayıs 2007 Cuma 19:50:59
Güncelleme :18 Mayıs 2007 Cuma 19:57:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?