15
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Hrant Dink, milli kuvvetlerdendi

Hrant Dink tamamen bir yurtsever olarak, Türkiye’nin Ermeni kuşatmasından kurtulması için devletle bazı bilgi ve görüşlerini paylaşıyor, milli politikaları belirleyen ekiplere yol gösteriyordu 

İddia 1 - Hrant Dink, milli kuvvetlerdendi
Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Gürses, bazı çevrelerin sandığının aksine Hrant Dink’in “milli kuvvetler” den olduğunu söyledi. Gürses, Dink’in Ermeni sorununun aşılması için ABD’deki Ermeni lobisinin saf dışı edilmesi ve Ermenistan’la birebir sağlıklı ilişkiler kurulması adına önemli çalışmalar yürüttüğünü iddia etti. “Pazartesi Röportajları” nın bu haftaki konuğu olan Doç. Dr. Emin Gürses, önemli açıklamalarda bulundu. Dink’in öldürülmesini “Düşman ordusu gelip Türkiye’ye saldırsa bize bu kadar zarar veremezdi” diye ifade eden Gürses, “Hrant Dink bu ülke için sanıldığından da çok önemli bir yurtseverdi. Cenazesinin mutlaka Türk bayrağına sarılıp kaldırılması gerekir” dedi. Gürses özetle şunları söyledi:

“Dink, Ermeni meselesi üzerinden Türkiye’ye karşı suni bir kuşatma olduğunu, bunun da merkezinin Batı’da yer aldığını görüyordu. Bu kuşatmadan kurtulmak için inisiyatifin Türkiye ve Ermenistan’ın eline geçmesini istiyordu. Bu amaçla, yani tamamen bir yurtsever olarak, devletle bazı bilgi ve görüşlerini paylaşıyor, devletin ilgili birimlerine yol gösteriyordu. Milli politikaları belirleyen ekiplere ’Şöyle şöyle yapmak’gerekir diyordu. Son bir yıldır Hrant Dink’in de olduğu, kamuya kapalı yapılan bazı toplantılarda bunlar tartışıldı. Hrant Dink açık bir insandı, o yüzden bilmiyorum ama bunu çevresinde çok güvendiği birkaç kişiyle de paylaşmış olabilir.”

NEDEN KONUŞTUM?
Kendisini de “Milli kuvvetlerden” biri olarak tanımlayan Gürses, Dink’in devletle bilgi ve görüşlerini paylaşmasının adının asla “Devlete çalışmak” olmadığının da altını çizdi. Gürses şöyle konuştu:

“Kimse yanlış anlamasın. Ben, Dink devlete çalışıyordu, demiyorum. Ama Dink, Türkiye’nin üzerinden ağır bir yükü kaldırmak istiyordu. Tam da Mustafa Kemal’in söylediğini yapıyordu. Mustafa Kemal, ’Memleketin ve milletin saadeti için çalışanlar birinci sınıf insanlardır’diyor. Hrant Dink de birinci sınıf insandı. Bu açıklamayı, gerçeği gösterip oyunu bozmak için yaptım. Bu dumanlı havadan hem dışarıda hem de içeride nemalanmak isteyenler var. Bunu engellemek adına belki de gizli kalması gereken bir şeyi söyledim. Ama bu oyunu hem Dink için hem de bu ülke için bozmamız gerekiyor. Hükümet bu oyunu bozmak istiyorsa Ermenistan kapısını açmalı. Dink de bunu söylüyordu.”

İddia 2 - Ermenistan Cephesi: Cinayet Köşk seçimine bağlı
Gazetecİ Hrant Dink’in öldürülmesi konusundaki bir senaryo da Ermenistan’dan geldi. Ermenistan’a göre, Hrant Dink’i, Türkiye’deki “derin devlet” öldürdü. Erivan’daki Ermeni Ulusal Bilimler Akademisi, Türkçe Bölümü başkanı, tarihçi Ruben Safrastyan dün düzenlediği basın toplantısında, Dink’e suikasti, “Türkiye’deki iç politikaya” ve “Cumhurbaşkanlığı seçimlerine” bağladı. Mayıs 2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda “cepheleşme yaşandığını” öne süren Ermeni tarihçi, cepheleşmede “bir tarafta başını Cumhurbaşkanı Sezer’in çektiği Kemalistlerin ve Avrupa yanlılarının, diğer tarafta ise Başbakan Erdoğan’ın liderliğini yaptığı İslamcıların yer aldığını” söyledi. Ve şöyle devam etti: “Türkiye’de bir de devlet problemlerini, terör örgütlerine benzeyen aşırı gruplar aracılığıyla çözen ve hep gölgede kalmayı tercih eden üst düzey bürokratlar grubu bulunuyor. Büyük bir ihtimalle, bu üst düzey bürokratlar grubu Hrant Dink’i öldürerek, Türkiye’nin sadece İstanbul’daki yüksek apartmanlar bütününden oluşmadığını, Türkiye’nin geri kalanında İslamcı bir nüfusun yaşadığını da göstermek istediler. Dink Türkiye’nin değişebileceğine inananlardan biri. Ancak bu cinayet Türkiye’nin demokrasi ve ifade özgürlüğünden ne kadar uzakta olduğunu bir kez daha göstermiştir.”

İddia 3 - Operasyon ABD değil Avrupa cephesinden
Eskİ MİT’çi Mahir Kaynak, Hrant Dink cinayetinin arkasında Türkiye bir Türk-Kürt çatışması çıkarmak isteyen Avrupalı güçlerin olduğunu iddia etti. Tetikçinin muhtemelen aşırı milliyetçi militanlardan seçildiğini, ancak bunun cinayetin “yabancı operasyonu” olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini kaydeden Kaynak, VATAN’ın Dink cinayeti ile ilgili soruları üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:

* Bu cinayetle amaçlanan, Türkiye’de halkın yabancı saydığı insanlarla bir arada yaşayıp yaşamadığıdır. Geçtiğimiz günlerde MİT Müsteşarı (Emre Taner) ve eski müsteşar yardımcısı (Cevat Öneş) Türk devletinin ırk ve din temeline dayanmadığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarını bir bütün olarak gördüğünü ifade etmiştir. Ama birileri “Siz bir arada yaşamayazsınız. Bazı insanlara düşmansınız” diyor. Bu cinayet Türk-Kürt ayrışmasını tahrik etmek amacını taşımaktadır. Bu bir yabancı operasyonudur. Son günlerde baktığımızda bir barış konferansı yapıldı. MİT eski müsteşarının yaptığı açıklamalarla iklim değişiyordu. Kürt sorununa siyasi bir çözüm umudu görünüyordu. Cinayeti Türkiye’deki herhangi bir örgütün yapmış olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’de bu birlikteliği istemeyen siyasal odaklar yaptı. Temel amaç Türk - Kürt çatışması çıkarmak.

* ( “Yabancı operasyonu ile hangi ülke ya da ülkeleri kastediyorsunuz?” sorusu üzerine) Bu defa ABD’yi dışarda tutuyorum. Onlar yapmış olamaz. Ben adres olarak ’Avrupa cephesinde’ olduğunu söylüyorum. Ama bir devlet ismi vermiyorum.

* Sorun, Türkiye’nin bir aktör olup olmamasıyla ilgilidir. Türkiye, belirli bir süre sonra Avrupa’yı dengeleyebilecek bir güç haline gelebilir. Onun için de iç çatışmalarla zayıflatılması hesapları yapılıyor.

* Kürt sorunu konusunda çözüme ulaşılmasını engellemek istiyorlar. Türk ve Kürtlerin kendi kimlikleriyle Türkiye vatandaşı olduklarını ve bu kimliklere saygı duyulması gerektiğini söyleyeceğiz. Etnik köken ve din ayrıştırıcı bir unsur değildir. Bunu milliyetçiler de dinciler de kabul edecek.

* Cinayetin arkasında devleti aramak yanlıştır. Şu anda devlet geçmişiyle hesaplaşıyor.
Vatan
Yayın Tarihi : 21 Ocak 2007 Pazar 10:05:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
NİYAZİBEKTAŞ IP: 85.105.180.xxx Tarih : 21.01.2007 15:55:38
HER İKİ BİLİM İNSANIMIZIN YORUMUNA KESİNLİKLE KATILIYORUM.BUNDAN DOLAYI BU OYUNU BİR VE BERABER OLARAK BOZMALIYIZ.BİZİM AYRIMIZ GAYRIMIZ OLAMAZ.OLMAMALIDIR.BUNU SAĞLAMAYA ÇALIŞANLARA FIRSAT VERİLMEMELİDİR.İÇTE VEYA DIŞTA TÜRKİYEMİZDE YAŞAYAN İNSANLARIN BİRBİRLERİYLE SAVAŞMASINI İSTEYEN GÜÇLER İŞ BAŞINDAN HİÇBİR KALKMAMIŞLARDIR.ONLAR BU ÜLKEDE YAŞAYAN HİÇKİMSENİN DOSTU DEĞİLLERDİR.BİZLER TÜM ETNİK GRUPLARIMIZLA ET VE KEMİK GİBİYİZ.BİZLERİ BİRBİRİMİZDEN KİMSE AYIRAMAZ.AYIRMAYA ÇALIŞANLARA FIRSAT VERMEMELİYİZ.ÇEVRENİZE BAKIN .KİMLERLE BERABER YAŞIYORUZ.BİZLER ARTNİYET TAŞIMAKSIZIN KARDEŞIZ.AYNI ÜLKENİN İNSANLARIYIZ.GÜZELLİĞİMİZ ZATEN BURADA.BİRİLERİNİDE RAHATSIZ DURUMUMUZ BU.HERKES BİRBİRİNİ KUÇAKLAMALI.SEVMELİ,SAYMALIDIR.GÜÇ BİR VE BERABER OLMAKTAN GEÇER.NE MUTLU BU ÜLKENİN BİR VE BERABER OLMASINI SAĞLAMAK İÇİN EL ELE GÖNÜL GÖNÜLE ÇALIŞANLARA.SAYGILARIMLA

Teoman Törün IP: 85.108.160.xxx Tarih : 21.01.2007 13:19:41
Mahir Kaynağın görüşü hiç yabana atılır gibi değil. Rahmetli Dink'in öldürülmesini Independent gazetesinin "soykırımın"(!)(Acem abartısı ile) 1.500.001. kurbanı olarak nitelemesi; AB.nin dehşete dütüğünü ilân etmesi; Türkiye temsilcilerine poposunu dönme terbiyesizliğini yapan Chirac'ın, Dink'in ailesine bizzat taziyet mesajı göndermesinin anlamı nedir? Dink'in ölümüne bütün Türkiye ağlıyor ve 32 saat içinde şen'î cinayetin faili yakalandı. 40 masum diplomatımız kurban edilirken tavır neydi? İstihza ve güvenlik sorumluluklarına karşı umursamazlık. Haydi bakalım faili meçhul kalmış diplomat cinayetlerinin üzerlerine gitsinler; bize sorumlu yönetimin ne olduğunu öğretsinler. Bu arada Yunanistandan da Dr. Sadık Ahmet cinayetinin aydınlatılmasını istesinler.