22
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Hukuk sistemi bu sınavı veremedi

Bilimin gösterdiği kurallara uygun olarak yapılan binalar ayakta kalırken, malzemesinden çalınan konutlar, içinde yaşayan insanlara mezar olmuştu.
Kırılan, aslında fay hatları değil, Türkiye'nin kuralsızlığıydı.
Müteahhitler, malzeme ve işçilikten çalmıştı. Yerel yönetimler, görevlerini kötüye kullanarak kaçak ve imar mevzuatına aykırı yapılaşmaya göz yummuştu.
Devlet aygıtı ise her şeyi seyretmekle yetinmişti. Siyaset kurumu, kuralsızlığı olağanlaştırarak bütün bu süreçleri teşvik etmemiş miydi?
O günlerin yaygın inanışıyla, çöken yalnızca binlerce ev değil, bir bütün olarak sistemin kendisiydi.
* * *
Türk toplumu, deprem sonrasında bir yandan ölüleri için yas tutarken, diğer yandan ciddi bir özeleştiri ve sorgulamaya girişti. "Türkiye'de hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak" sloganı, kısa zamanda bütün Türkiye'nin haykırışı, bir anlamda da tesellisi haline geldi.
Bugüne gelelim... Aradan tam 7.5 yıl geçtikten sonra yaklaşık 20 bin vatandaşımızın ölümünün sorumlularından hesap sorulması yönündeki beklentiler önemli ölçüde karşılıksız kalmıştır.
Dün akşam saat 17.00'de Gebze, Kocaeli, Sakarya ve Düzce adliyelerinde mesai saatinin bitmesiyle birlikte, Körfez depremiyle ilgili davalarda zaman aşımı süresi dolmuş, sonuçlanmamış olan bütün davalar düşmüştür.
Yaşanan felaketin yarattığı sorumluluğun büyüklüğü ile yargı sürecinde bu felaketin sorumlularının gördükleri yaptırımların dökümü karşılaştırıldığında, adaletin yerini bulduğunu söyleyebilmek mümkün değildir.
Kocaeli Barosu Başkanı Ersayın Işık'ın yaptığı bir araştırmaya göre, sorumlular hakkında yaklaşık 2 bin 100 dava açılmış, bu davalardan 1.800'ü zaten ya Rahşan Ecevit affı ya da başka hukuki boşluklar nedeniyle cezasız kalarak sonuçlanmıştır.
Kalan 300 davanın yaklaşık 110'u mahkûmiyetle sonuçlansa da, verilen cezaların çoğu erteleme kapsamına girmiştir. Geriye kalan 150 kadar dava dosyası da dün akşam saatlerinde zaman aşımı nedeniyle düşmüş bulunuyor.
* * *
Türk hukuk sistemi bir bütün olarak Körfez depreminin sorumlularının adalet önünde bedel ödemelerini sağlamakta yetersiz kalmıştır.
Özetle, bir kez daha "yapanın yanında kâr kalmıştır."
Ellerinde mumlarla kaybettikleri yakınlarının ardından yas tutan vatandaşlarımızın "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" çığlığı bugün boşlukta asılı durmaktadır.
Ve galiba Türkiye'de her şey büyük ölçüde eskisi gibidir.
Bu depremde çöken binaların altında kalarak aramızdan ayrılan binlerce vatandaşımızı rahmetle anarken, onların hatıraları karşısında özür dilemekten başka yapabileceğimiz ne vardır?
Milliyet
Yayın Tarihi : 17 Şubat 2007 Cumartesi 12:41:38
Güncelleme :17 Şubat 2007 Cumartesi 12:50:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Remzi CANGÜVEN IP: 85.106.217.xxx Tarih : 17.02.2007 15:05:28
VİCDANLARA UYMAYAN HUKUK:Uygulamalar işgencelerin en büyüğü.Üzülerek ifade ediyorum,mağdur olan insanları bir de hukuk mağdur ediyor ve vatandaş acaba ben yanlış adresemi geldim diyor ve mağdurlar bu uygulamalarla ölmeden öldürülüyor.Olaylarla ilgisi bulunanları lanetliyorum ve diyorum ki gelin bu işi bırakalım,vatandaşın vergilerini adalet dağıtılıyor görünümünü vererek carcur etmeyelim,hiç olmazsa tasarruf yapmış oluruz.İlgisi bulunanlara tavsiye ediyorum,hem pirinçten hemde bulgurdan olmayalım.