İhmale rekor tazminat

İzmir'de Kızılay'dan aldığı kanla AIDS hastalığına yakalan yaşındaki Y.O.'ya rekor tazminat.

Kızılayın verdiği kanla AIDS hastası olan 10 yaşındaki İzmirli Y.O'nun avukatı Mehmet Emin Keleş, Sağlık Bakanlığı aleyhine, ''gerekli denetimi yapmadıkları'' gerekçesiyle açtıkları davayı kazandıklarını, İdare Mahkemesinin, aileye 30 bin YTL tazminat ödenmesine karar verdiğini belirterek, 10 yıllık sürede yasal faiziyle bu miktarın 152 bin YTL'ye ulaştığını bildirdi.

Keleş, Y.O'nun anne ve babası Neşe ve Nazif O. ile düzenlediği basın toplantısında, doğduğu gün Kızılaydan verilen kandan AIDS'e yakalanan ilköğretim 3. sınıf öğrencisi Y.O. ve ailesi adına Kızılay ve Sağlık Bakanlığı aleyhine 1996 yılında manevi tazminat açtıklarını hatırlattı.

İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin, bu olaydan Kızılayı sorumlu tutarak 1997 yılında 30 bin YTL tazminat ödemeye mahkum ettiğini, yasal faiziyle 1998 yılında toplam 60 bin 426 YTL tazminat ödendiğini belirten Keleş, aynı yıl Sağlık
Bakanlığı aleyhinde de ''gereken denetim görevini yapmayarak hizmet kusuru işlediği'' gerekçesiyle İdare Mahkemesine açılan davanın 10 yıl sonra sonuçlandığını söyledi.

İzmir 4. İdare Mahkemesinin, Sağlık Bakanlığını ''ağır hizmet kusuru'' işlediği gerekçesiyle Y.O. ve ailesine 30 bin YTL tazminat ödemeye mahkum ettiğini ifade eden Keleş, hükmedilen tazminatın 10 yıllık yasal faiziyle birlikte 152 bin YTL'ye ulaştığını kaydetti.

Keleş, şöyle dedi:
''Adaletin geç de olsa yerini bulması sevindiricidir. Ancak müvekkilimin iyileşmesi mümkün olmayan AIDS hastalığı nedeniyle hak mahrumiyeti sürüyor. 10 yıl önce açılan bu davada istenen bu bedelin tamamının mahkemece kabul edilmesine rağmen, aradan geçen 10 yıl içinde, talep edilen manevi tazminat miktarı paranın, dava tarihi olan 1997 yılındaki alım gücüyle karar tarihi olan 2007 yılındaki alım gücü arasında davacı müvekkillerim aleyhine çok fark bulunmaktadır.''

Davanın makul sürede sonuçlandırılmaması nedeniyle adil yargılanma hakkının ve yaşam hakkının ihlali, ''olayda kusur ve ihmali bulunan dönemin Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna ve Kızılay Genel Müdürü Kemal Demir'' hakkında, etkili ceza kovuşturması yapılmaması nedeniyle 2005 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurduklarını, bu sürecin de devam ettiğini belirten Keleş, süregelen zarar nedeniyle ileride maddi tazminat davası da açabileceklerini ifade etti.

Keleş, yasal faiziyle birlikte bu tazminatın, bir bakanlık aleyhine hükmedilen en yüksek manevi tazminat olduğunu ve emsal teşkil edeceğini sözlerine ekledi.

Baba Nazif O. ise çok zorluk çektiklerini, hem maddi, hem manevi anlamda yıprandıklarını belirterek, ''Keşke böyle bir şey olmasaydı da biz bu parayı almasaydık'' dedi.

1996 yılında doğan Y.O'nun, Kızılay'dan verilen kanla AIDS hastalığına yakalandığı iddia edilmiş, Y.O'nun ailesi, Kızılay ve Sağlık Bakanlığı aleyhine 1997 yılında dava açmış; mahkemenin suçlu bulduğu Kızılay, 60 bin 426 YTL
tazminat ödemişti.

Ailenin Sağlık Bakanlığına karşı 1998'de açtığı 30 bin YTL istemli tazminat davasında ise İzmir 4. İdare Mahkemesi, Bakanlığın denetim görevini yapmayarak hizmet kusuru işlediğini tespit etmiş ancak, aile Kızılaydan tazminat aldığı için tazminat istemini ''zenginleşmeye yol açar'' gerekçesiyle reddetmişti. Aile kararı temyiz etmiş, Danıştay 10. Dairesi ise Y.O'nun ailesi lehinde karar vererek davayı yeniden İzmir 4. İdare Mahkemesine göndermişti.

Avukat Mehmet Emin Keleş, yargılamanın makul süreyi aşması nedeniyle konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşıdıklarını bildirmişti.