Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tepkilere karşın Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu Barajı’nın temelini atması, yurt dışında da yankılandı. “Türkiye tartımalı barajı başlatıyor” diyen BBC, İngiliz Balfour Beatty, İtalyan İmpregilo ve İsviçre’nin en büyük bankası UBS’nin projeden çekildiklerine dikkat çekerken Körfez gazetelerinden Gulf Daily News, “Arap mirasına tehdit” iddiasını başlığına çıkarttı. 

BBC 

İngiliz yayın kurumu BBC, “Türkiye tartışmalı barajı başlatıyor” başlıklı haberinde Türkiye’nin, Hasankeyf arkeolojik kalıntılarının yok edileceği ve binlerce insanın evlerinden olacağı eleştirilerine karşın baraj inşasını başlattığını belirtti. Türk hükümetinin barajın yerli halk için büyük kazanımlar sağlayacağını söylediğine işaret eden BBC, Ankara’nın, projenin nüfusunun çoğu Kürt olduğu yoksul bir bölgede 10 bin kadar kişiye iş olanağını yaratacağını umduğunu kaydetti. 

Projeye karşı çıkanların AİHM’ye başvurduklarını anımsatan BBC, 2001 yılında İngiliz mühendislik şirketi Balfour Beatty’nin “Çevre, ticari ve sosyal karmaşıklıklar” gerekçesiyle projeden çekildiğini, İtalyan inşaat şirketi İmpregilo ve İsviçre’nin en büyük bankası UBS’nin de proje ile ilişkilerini kestiklerine dikkat çekti. BBC, barajın “Türk ordusu ile Kürt asiler arasındaki çatışmalar sonucunda 37 bin kişinin öldüğü bir bölgede inşa edileceğini” de vurguladı. 

GULF DAİLY NEWS 

Körfez ülkelerinden Bahreyn’de yayınlanan Gulf Daily News gazetesi ise, bir milyar dolarlık projenin “Arap mirasına tehdit” oluşturduğu iddiasını başlığına çektiği haberinde Türkiye’nin yoğun eleştirileri bir kenara atarak “tartışmalı” bir baraj projesini gerçekleştireceğini belirtti. 2013 yılında faaliyete geçecek barajın Türkiye’nin ikinci büyük barajı olacağına dikkat çekilen haberde hükümetin Hasankeyf’deki kalıntıları korumak için 85 milyon dolar tahsis ettiğini, evlerini kaybedecek olan 200 köyün insanlarına tazminat ödeyeceğini kaydetti.
Hasankeyf Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen’in “Baraj, 12 bin yıllık tarihi yok edecek” açıklamasına yer veren gazete, barajın, bölgede çoğu Dicle ve Fırat nehirlerinde olmak üzere, 22 baraj ve 19 hidroelektrik santralın yapımını öngören GAP Projesinin “kilit” bir unsuru olduğunu ifade etti. Gazete, “Proje, komşu Irak ve Suriye’nin, Türkiye’nin, güneye doğru kuraklıkla kıvranan topraklarına akan iki nehrin sularını monopolize ettiği yolundaki protestolarına neden oldu” diye yazdı.