28
Mayıs
2024
Salı
GÜNCEL

İlk savcı: Ağca'yı susturacaklar

Gazeteci Abdi İpekçi cinayetinden sonra yakalanan Mehmet Ali Ağca'yı 26 yıl önce sorgulayan dönemin İstanbul Sıkıyönetim Askeri Başsavcısı Albay Refik Karaa, AKŞAM'a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Karaa, adını ağzına almadığı

ve 'O adam' diye bahsettiği Ağca'nın 'ötmemesi için ya kaçırılacağını ya da

halledileceğini' iddia etti. Karaa, 'Tekrar içeri girme tehlikesi var ya, birileri, ya halledecekler ya da ötmesine engel olucu kolaylık sağlayacaklar' dedi. Kendi ifadesiyle 'eteğindeki bütün taşları döken' Karaa AKŞAM'ın sorularını yanıtladı.

KAÇIRIN MESAJI VERDİ

Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Neden böyle oldu bilemiyorum. Çıkarılması yanlıştı. O dönemden çıkacağını biliyordu. Çok rahattı. 'Ben cezaevindeyim ama beni bu işe sevk edenler nasıl olsa içeride bırakmazlar' inancı ve rahatlığındaydı. Nitekim duruşmanın birisinde, 'Ben bir dahaki duruşmada kimin tetikçisi olduğumu, kimin namına tetiği çektiğimi anlatacağım' demişti. Onun bu açıklamasına karşı 'Neden gelecek celse? Şimdi açıkla' dedik. Böylece dışarıdakilere, 'Eğer beni hala kaçırmazsanız, beni kaçırmakta gecikirseniz öteceğim' diyerek mesaj gönderdi. Nitekim, bir dahaki celse olmadı, o arada kaçırıldı. O adam kaçırılacağını biliyordu. Onun rahatlığında idi.

PATRONU SUSTURABİLİR

Ağca, tahliyesinden sonra karakola imzaya gelmedi. Şimdi kayıp. Nerede olduğu bilinmiyor. Sizce geri dönecek mi? Kaçtı mı?

Tekrar içeri girme tehlikesi var ya, sözünü ettiğim birileri, ya halledecekler ya da ötmesine engel olucu kolaylık sağlayacaklar. Yurtdışına çıkaracaklar, ona orada bir iş, ev sağlayacaklar. Bu iki ihtimali düşünüyorum. 'Türkiye seninle gurur duyuyor' diyen bir kitle var. Buna rağmen, kendisinin bu kadar gözde tutulduğuna inancı var. Onun için kaçar mı, onlara güvenir mi, bilmem. Ama bir de şu var; vaktiyle patronu olan kişinin veya kişilerin artık ötebileceği endişesiyle, kendisine bir şeyler yapabilecekleri endişesine kapılması yanlış değil. Bugüne kadar ötmedi, İpekçi'yi kimin adına vurduğunu bilemiyoruz. Bu husus karanlıkta. Papa'ya suikast düzenlerken de kimin adına hareket ettiğini bilmiyoruz. Bulgarlar dendi, o dendi, bu dendi ama şu ana kadar kimse ortaya çıkmadı. Patronunun kim olduğu bilinmiyor ama patron ortada duruyor. Öyle bir patron var. İpekçi'yi kimin adına kimin tetikçisi olarak öldürdüğü belli değil ama o adam ortada duruyor. Şimdi, o adam bugüne kadar hiç ötmedi ama bundan sonra öter mi acaba diye susturulabilir. Bilmem, ama bunu düşünecektir mutlaka. Bu kişi bilinmek istemeyecektir ve bilinmesine yol açacak kapı o adamın ağzında. O da belki, tekrar hapse atılacağı endişesinden çok, oradan gelecek bir tehlikeye karşı da izini kaybettirmek isteyecektir.

Askerler kaçırılması için mi polisten aldı

Ağca'nın polisin elinden Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından alınmasının kaçışına hazırlık olduğu iddiası var. Neden kapsamlı bir sorgulama yapılamadı?

Hayır. Normal süreç işledi. Alındı diye bir şey söylenemez. Yakalandı, polisçe araştırma yapıldı. Polisin yaptığı sorgulama askeri sıkıyönetim savcılığına geldi. Bu normal bir süreçtir. Olağandışı bir süreç değildir. Polisten alınmasa olur mu? Polisin elinde tutma yetkisi sadece birkaç gündü. Ama tutuklandıktan sonra, hala polisin elinde kalamazdı. Elbetteki tutuklanan kişi poliste değil cezaevinde olacaktır.

O zaman nasıl kaçtı? Kaçırıldı mı?

Kaçırıldı tabi, yardım görerek kaçırıldı, iyi bir organizasyon ile kaçırıldı.

Şimdi tahliyesi de kaçırılma mı?

Değişik ihtimaller karşımda, o da olabilir. Ben tahmin yürütüyorum. Aynı süreç yaşanıyor olabilir. Onun peşine düşecek olanlar vardır. Bir de Türkiye'nin emniyet gücü var. 'Olay tam aydınlanamadı. Ne yapalım böyle kalsın' diyecek değiller herhalde. O araştırma bitmiş değildir.

İpekçi dosyası kapanmadı

ABDİ İpekçi öldürüldü, kim öldürdü?

Belli değil. Yani tetikçisi belli de, öldürme azmettiricisi belli değil. Belli olmadığı için bu dosyanın kapanmamış olması gerekir. Kolluk gücü bu konunun üstüne gitmekle görevlidir. Bu görevini yapar mı, yapmaz mı bilmem. Ama o onun görevidir.

Arkasında ne var bilemiyorum

ÇOK sağlam manevi yapıya sahip birisi değil. Bayraklar, çiçekler, Mercedes araba... Onları hiç anlamıyorum. Değerlendiremiyorum da. 'Türkiye seninle gurur duyuyor' ne anlama geldiğini, hangi birilerinin ekmeğine yağ sürecek olduğu için böyle davranıldığını kestiremiyorum. Mana da veremiyorum. Çok şaşırdığımı ifade etmek isterim. 'İpekçi'yi öldürdün aferin sana. Sen bir kahramansın' demek mi istiyorlar. İpekçi kim? Bir basın emekçisi. Onu öldürmüş olmak nasıl bir kahramanlıktır. Bu çiçekler, Türk bayrağı, Mercedes... Bunun arkasında ne var kestiremiyorum. Bu konuda acı içindeyim.

Karaktersiz biri

Ağca o dönemde kendisine tazyikli su ile işkence yapıldığını iddia etti.

O dönemde işkence yoktu demek yanlış olur ama ona işkence yapılmadı. Yani 'işkence sıfırdır' diye bir şey demiyorum. Ama ona işkence yapıldığı iddiası yanlıştır, yalandır. O iddia eder. Zaten fazla karakterli birisi değil. Çok sağlam, ulusal ve manevi yapıya sahip birisi değil. Her türlü gerçekdışı şeyi rahatlıkla ifade edebilecek birisi.

Akşam
Yayın Tarihi : 15 Ocak 2006 Pazar 12:18:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
AKANSEL IP: 85.96.101.xxx Tarih : 16.01.2006 00:25:56
ÇOK BİLMİŞ REFİK KARA ... HİÇ BİR ŞEY BİLMİYORSUN.. SAYGILARIMLA..