Bodrum Bitez’e yerleşmeye karar veren İngiliz ve İrlandalı aileler, satın aldıkları villaları "Ahtapot Çetesi"ne kaptırdı. Yedi aile, tehditlere dayanamayarak ülkelerine dönerken, direnip hukuk mücadelesi başlatan İngiliz Alan Chambers ve eşi Ann Chambers, Bodrum’u terk etmeyeceklerini, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceklerini söyledi.

TATİL için 1990’lı yılların başından bu yana İngiltere’nin Birmingham Kenti’nden Bodrum’a gelen İngiliz emekli makina mühendisi Alan Chambers (72), eşi Ann Chambers (68) ile birlikte Bitez’de 2002 yılında inşaatına başlanan Melita Evleri’nden 70 bin pound ödeyerek torunları Robert Chambers için bir villa satın aldı. Müteahhitler Bayram Bağdatlı ve Şükrü İpek’ten inşaat aşamasında aldıkları villayla büyük heyecan yaşayan Chambers ailesi, dostlarına da tavsiyede bulundu. 3 İngiliz, 4 İrlandalı aile, aynı siteden tapuları bitince verilmek üzere villa satın aldı, paralarını da ödedi.

ÇETE LİDERİ ÇIKTI
Müteahhitlerin bir süre sonra, tek arsa üzerinde bulunan Melita Sitesi’ndeki 8 villanın tapusunu, yüksek faizle borç para aldığı ve geri ödeyemediği Yıldırım Yamaner’e devrettikleri ortaya çıktı. 2004’de jandarmanın düzenlediği "Ahtapot" operasyonunda yakalanarak tutuklanan "Ahtapot Çetesi"nin lideri Yıldırım Yamaner ve çete elemanlarının mallarına ihtiyati tedbir konulunca, Chambers Ailesi ve diğer yabancılar villalarının tapularını alamadı.

KAPIYA GELEN TEHDİT
Evlerine yerleşerek yaşamaya başlayan 8 aile ise son aylarda sık sık rahatsız edilmeye başlandı. Ailelerin kapısına dayanan ve Yıldırım Yamaner’in adamları olduğu iddia edilen kişilerin "Biz evleri başkalarına sattık, burayI terk edeceksiniz" diye tehdit ettikleri öne sürüldü. Yıldırım Yamaner’in adamları tarafından sık sık tehdit edilen 7 aile villaları boşaltarak ülkelerine dönmek zorunda kaldı. Chambers çifti ise toruları ile birlikte Bodrum’da kalıp mücadeleyi sürdürdü. Parasını ödedikleri evlerinin tapusunu almaya çalışan Alan Chambers şunları anlattı:

İKİ YILDIR OTURUYORUZ
"70 bin pound ödeyerek satın aldığımız villada iki yıldır oturuyoruz. Villanın tapusunu almayı beklerken birileri evimize gelip ’Evi biz satın aldık, tapusu bizde, çıkın’ dediklerinde şoke olduk. Parayı verdiğimiz müteahhitleri iflas ettikleri için bulamıyoruz. Müteahhitlerin borçları nedeniyle arsa ile birlikte villaları devir ettiği kişi de mafya liderlerinden çıktı. Ölümle tehdit ediliyoruz, ancak evi yasal haklarımızı elde edene kadar boşaltmayacağız. İngiliz ve İrlandalı dostlarımız Türkiye’yi terk etti ama biz gitmeyeceğiz. Bu nedenle hukuk mücadelesini başlattık, gerekirse AİHM’e kadar gideceğiz."