Irak'ın Musul kenti yakınlarında yollarını kesen Iraklı direnişçiler tarafından vurularak öldürülen şoför Nuri Akçeren, memleketi Mardin'in Nasaybin İlçesi'nde toprağa verildi. Akçeren'in yanında bulunan ve saldırıya tanık olan şoför Abdullah Işık, saldırıdan sonra yoldan geçen ABD konvoyundan yardım istediklerini ancak askerlerin durmadığını iddia etti.

Mersin'den aldıkları yükü Zaho, Duhok ve Süleymaniye'ye teslim ettikten sonra 3 Ekim'de dönüş yolunda Musul kenti yakınlarında uğradığı saldırıda Cizreli şöför Zeki Kılıç ile birlikte yaşamını yitiren Nuri Akçeren, Nusaybin'de toprağa verildi. Şoförlerin yanında bulunan ve saldırıdan yara almadan kurtulan Abdullah Işık ise ABD yükü taşımadıklarını ticari mal taşıdıklarını belirterek, saldırı olayını şöyle anlattı:

“Biz yükümüzü boşalttıktan sonra Zaho'da bulunan bir parkta buluştuk. Burada uzun kuyruklar oluştuğu için 15- 20 gün beklemek zorunda kalacaktık. 3 arkadaş Suriye üzerinden Türkiye'ye giriş kararı aldık. Sabah saatlerinde Zaho'dan ayrıldık. Musul'un Kesk bölgesine yaklaşık 20 kişilik bir grup önümüzü kesti. Bize Arapça ‘İnin' dediler. Biz de indikten sonra ellerimizi havaya kaldırıp teslim olduğumuzu belirttik. Ancak ellerimizi havaya kaldırmamıza rağmen bize ateş ettiler. Ben de o esnada kaçarak orada bulunan taşların arkasına gidip saklandım. Daha sonra Nuri göğsünü tutarak yere düştüğünü gördükten sonra araçların ateşe verildiğini ve benim aracımın lastiklerini patlattıkları için aracım yanmadı.

Teröristler gittikten sonra Nuri'ye seslenerek “Kalk kaçalım” diye bağırdım. Tam o esnada ABD askerlerine ait bir konvoy geldiğini gördüm. Koşarak önlerine atladım. Ancak yardım istememe rağmen durmadılar.”
Cenaze törenine katılan Nusaybin Şoförler Odası Genel Sekreteri Hüseyin Gündoğdu, Habur Sınır Kapısı çalışanlarına ateş püskürdü. Gündoğdu, şoförlerin ekmek parası için canları pahasına da olsa Irak'a gittiklerini belirterek, “Irak'ta güvenliği sağladığını söyleyen ABD askerleri bırakın güvenlik sağlamayı can çekişien şoförlerimize yardım bile etmemişler. Bunla beraber asıl suçlular ise uzun kuyrukların oluşmasına sebep olan Habur Sınır Kapısı çalışanlarıdır. Bu insanların katili onlardır. Eğerki o gün 20 gündür kuyrukta bekleyn şoförler olmasa idi bu arkadaşlarda Habur'dan geçecekti” dedi.