20
Mayıs
2024
Pazertesi
GÜNCEL

İşte AB yolundaki Türkiye!

Sakarya’da Kasaplar Odası’na ait mezbahada kesilen hayvanların kanı bırakılıyor, “doğaya” tecavüz ediliyor.

3500 yıllık kaya mezarlarının üzerine yapılan villalarla ‘tarihe’ tecavüz ediliyor.

Kayseri’de Alparslan Heykeli’nin kolundaki kılıç, aynı yıl içinde ikinci kez çalınıyor.

Ve bu görüntüler aynı günde üst üste gelince insanın aklına şu soru geliyor: AB yolunda bu görüntülerle nereye kadar? 



1- YASALARA TECAVÜZ

Mumcu halay çekti, silahlar susmadı 

ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, ANAP Batman İl Başkanı Kemal Tarhan’ın oğlu Barış Tarhan ile Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi Emel Kılıç’ın, Bahçeli köyünde yapılan düğün törenine konuk oldu. Düğüne, Mumcu’nun yanı sıra ANAP Genel Sekreteri Muharrem Doğan, Güneydoğu’daki il başkanları ve DTP’li Beşiri Belediye Başkanı Burhan Kurhan da katıldı.
Çevredeki köylerden 2 bin kişinin katıldığı düğün töreninde Mumcu, Kürtçe türküler eşliğinde çekilen halaya katıldığında, uzun namlulu silah ve tabancalar ile havaya peş peşe ateş edildi. Küçük çocuklar korkudan kulaklarını elleriyle kapatırken, Mumcu, silahların susması için Muharrem Doğan’a “Fazla silah sıkılmasın, görünmez bir kaza yaşanabilir” uyarısında bulundu. Mumcu’nun uyarısına rağmen silahlar bir süre daha sıkıldı.
Düğünde köylülerin büyük ilgisiyle karşılaşan, konuklarla sohbet eden, ardından da fotoğraf çektirmek isteyenlerin cep telefonlarına “düğün hatırası” pozu veren Mumcu, yerinde oturamadı. Emel - Kemal Tarhan çiftinin nikâh şahitliğini Düzce ANAP İl Başkanı Zekeriya Korkmaz ile birlikte yapan Mumcu, çifte nasihatta bulunarak evlilik cüzdanını geline teslim etti.
Mumcu, dün geldiği Diyarbakır’da, düğünde havaya ateş edenleri uyarmadığını söyledi. Mumcu, şöyle dedi:
“‘Korktun mu, ödün patladı mı?’ derseniz, değil. Silah sıkanları uyarmadım. Uyarsam da zaten beni dinleyeceklerini zannetmiyorum. Böyle bir töre olmuştur. Memnun değilim. Bireysel silahlanmanın yasaklanması konusunda, bir siyasetçinin yapması gereken herşeyi yaptım. Bunun sorumlusu yüzyılların töresini yaşatan halk değil, insani bir düzeni hukuk düzeni haline getiremeyen iktidarlardır.”


2- TURİSTE TECAVÜZ

Turiste tecavüz eden zanlılar tutuklandı 

Bisikletle dünya turuna çıkan Danimarkalı kadın turist T.B.’ye Yozgat’ın Sorgun ilçesi yakınlarında tecavüz edip parasını gasp ettikleri iddia edilen iki kişi tutuklandı. Hollanda’da yaşayan ve eşinden boşandığı öğrenilen Danimarkalı T.B., bisikletiyle Yozgat üzerinden Kapadokya bölgesine giderken Sorgun’a bağlı Karaveli köyü yakınlarındaki çeşme başında mola verdiğini, bu sırada yanına gelen iki kişinin kendisine tecavüz ettiğini ve parasını gasp ettiklerini söyledi.
Kadın turistin verdiği eşkal üzerine kapsamlı araştırma başlatan jandarma ve polis ekipleri, O.A. (17) ile F.Ş.’yi (22) kısa sürede yakaladı.
Sorgun Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alınan O.A. ve F.Ş., Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra pazar günü Sorgun Adliyesi’ne sevk edildi. İki zanlı çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklanıp Yozgat E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.
Turist kadının gasp edilen parası da zanlıların üzerinden çıktı ve tutanakla kendisine teslim edildi. Zanlıları kısa sürede yakalayan güvenlik güçlerine teşekkür eden T.B., dün bisikletiyle ilçeden ayrıldı.

3- SANATA TECAVÜZ

Alparslan’ın kılıcı yine çalındı 

Malazgirt’te 1071 yılında Bizans İmparatoru Romen Diyojen’i yenerek Türklerin Anadolu’ya girmesini sağlayan Büyük Selçuklu hükümdarı Alparslan’ın Kayseri’deki heykelinin sağ elinde bulunan metal kılıç ikinci kez çalındı. Görgü tanıkları, geçen hafta gece geç saatlerde gelen 3 kişinin, heykelin kol bölümünü kırarak kılıcı aldıklarını söyledi. Geçen yıl da kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındıktan sonra bir ağacın altına atılan kılıç, Melikgazi Park ve Bahçeler Müdürlüğü görevlileri tarafından kaynakla yerine takılmıştı. Alpaslan Mahallesi’ndeki Besime Özderici Parkı’nda bulunan Keloğlan heykelinin elindeki su borusundan yapılma kaval da 27 Aralık 2006’da çalınmış, belediye tarafından yaptırılan yeni kaval heykele monte edilmişti.

4- DOĞAYA TECAVÜZ

Mezbahadaki kan Sakarya Nehri’ne bırakıldı 

Kasaplar Odası’na ait mezbahada kesilen hayvanların kanının Sakarya Nehri’ne bırakıldığı öne sürüldü. Adapazarı’nda, Sakarya Nehri’nin, Küpçüler Mahallesi’ndeki Kasaplar Odası’na ait mezbahanın bulunduğu noktadan itibaren kırmızı renk alması üzerine çevredekiler durumu Çevre Müdürlüğü’ne bildirdi. Görevliler, sudan numuneler alarak tahlile gönderdi. Çevre Müdürü Nurettin Taş, bu konuda çok sayıda şikâyet geldiğini, tahlil sonucunu beklediklerini söyledi.

‘Sadece yıkama suyu’
Kasaplar Odası Başkanı Nihat Kobal, nehirdeki kanın atık olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi. Kobal, mezbahada kimyasal ve biyolojik arıtma tesisleri bulunduğunu, hiçbir atığın arıtılmadan bırakılmadığını, son olarak sadece yıkama suyunun nehire verildiğini ileri sürdü.
Kobal bu mezbahanede günde ortalama 30 hayvan kesimi yaptıklarını, atıklarının arıtmadan geçirildiğini kaydetti.

5- TARİHE TECAVÜZ

3500 yıllık kaya mezarlarının üzerine villa 

Bodrum’da, Karyalılara ait dünyaca ünlü 3500 yıllık kaya mezarları ve odalarının üzerine yüzme havuzlu villa yapılıp satılması çevrecileri isyan ettirdi.
Bodrum’da geçen cumartesi “Miken Uygarlığı ve Bodrum’daki İzleri” isimli bir konferans veren Akdeniz Üniversitesi Tarih ve Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi arkeolog Prof. Dr. Fahri Işık, önceki gün tarih araştırmacısı Özay Kartal ile birlikte Karya uygarlığına ait eserleri ve izleri inceleme gezisine çıktı.
İki yıl önce Bodrum Müzesi arkeologlarının tespitinden sonra, Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescili yapılan Karya uygarlığına ait mezar ve mezar odalarının üzerine ve bitişiğine yüzme havuzlu villa yapılarak satıldığını öğrenen Işık, şoke oldu.

Kültür cinayeti
Bodrum ve yarımadasının Karya, Leleg ve Miken gibi üç önemli uygarlığın eserleri ile dünyanın en büyük açık hava arkeoloji parkı olduğunu belirten Işık, şöyle konuştu:
“Dünyanın en önemli uygarlıklarından biri olan Mikenlere ait mezarlar ve odaları talan edilmiş. Yetmemiş, yüzme havuzlu villa haline getirilip satılmaya başlanmış. Bu kültür cinayetine bir an önce son verilmeli. Kültür hazinelerinin vatandaşların tapulu arsaları içerisinde olması, onları tahrip edecekleri anlamına gelmez.”
Bodrum Kaymakamı Abdullah Kalkan, “Suçlular hakkında hem idari hem adli soruşturma başlatıp savcılığa suç duyurusunda bulunacağız ve bölgeyi koruma altına alacağız” dedi.


Turgutreis Belediyesi Fen İşleri ekipleri dün sabah saatlerinde kaya mezarlarına kondurulan villalarda inceleme yaptı. İnşaat ruhsatı alınmış altı villadan sadece birinin yüzme havuzunun kaçak olduğu tespit edildi. Villalara, kaya mezarlarının henüz tescilinin yapılmadığı 2002’de inşaat ruhsatı verildiği ortaya çıktı.
Müteahhit İsa Şahinkaya ise şunları söyledi:
“Biz inşaatları kabasında aldık, bitirip satmaya başladık. Bu mezarlar bizim tapulu arazimiz üzerinde. Şimdiye kadar birçok villa mezarların bulunduğu alana yapıldı, satıldı, kimse bir şey demedi. Mezarlar inşaat yapılırken biraz tahribata uğramış olabilir ama bölgede inşaat için gerekli tüm izinleri aldık” dedi.

Milliyet
Yayın Tarihi : 13 Mayıs 2008 Salı 07:36:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?