İşte Clinton-Erdoğan görüşmesi

Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le görüştü, ardından CNN TÜRK'e konuştu.

Clinton, Türkiye'nin bölgedeki lider rolünü desteklediklerini söyledi; Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın insan hakları raporunda da değinilen medya özgürlüğüne vurgu yaptı.

CNN TÜRK Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand'ın sorularını yanıtlayan Clinton, ABD Başkanı Barack Obama'nın Türkiye'yi ziyaret edecek olmasından büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

"Obama, ortak dost bir ülkeye gelecek" diyen Clinton, "Türk ve ABD gençlerinin facebook'u en çok kullanan gençler oduğunu biliyorum. Birçok ortak yönümüz var" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin İslam dünyasında bir model olduğunu da belirten ABD Dışişleri Bakanı, Türkiye'de İslam ve demokrasinin bir arada olduğuna vurgu yaptı.

Clinton, 'Türkiye'yi nasıl tanımlıyorsunuz, ılımlı bir İslam mı" şeklindeki soruya da, "Hayır, dini ifadelerle nitelendirmiyoruz. Çoğu Müslüman olan bir ülke ama sadece Müslümanların yaşadığı bir toplum, ülke değil. Bu açıdan bakılınca pekçok kesim bir arada ilerliyor ve bu heyecan verici. Türk halkıyla bu ilişkiyi kurmak istiyoruz. Türkiye ile ilişkilerimizi güçlendirmek istiyoruz, derinleştirmek istiyoruz" yanıtını verdi.

Clinton, Türkiye'nin İslami değerlere kayacağına ilişkin kaygılarının olup olmadığıyla ilgili olarak da,"Benim görüşüm şu biçimde; 'Türkiye zaten şimdiye dek güvenilir bir müttefik ve ortak olduğunu kanıtladı. Türkiye'yi dost olarak düşünmek istiyorum.
Türk halkının ABD konusunda kimi olumsuz düşünceleri olduğunu biliyorum ve sanıyorum daha önceki yıllarda alınmış kararlara bağlı bu" dedi.

"Eşimle birlikte 1999'da geldiğimde o zaman Türk halkının ABD'ye çok olumlu baktığını biliyoruz. Şimdi yeniden böyle olmasını istiyoruz, çünkü çok ortak noktamız olduğuna inanıyoruz" diyen Hilary Clinton, "Türkiye'nin, bölgesel ve küresel bir lider olarak önemli konularda oynadığı rolü çok destekliyoruz. İşte bu ilişkileri biraz daha güçlendirmek ve olumlu hissiyatı biraz daha artırmak istiyoruz. Hükümetler açısından baktığımızda ikili ilişkiler zaten güçlü ve bunun üzerine inşa edeceğiz ilişkilerimizi" şeklinde konuştu.

"PKK ortak düşman"

Clinton, ABD'nin Irak'tan çekilmesiyle birlikte kuzey Irak'ta doğabilecek boşluktan ve kimi silahların terör örgütü PKK'nın eline geçebileceğine dair duyulan endişelerin hatırlatılması üzerine, "Biz PKK'yı ortak düşman olarak nitelendiriyoruz" dedi.

İki tarafın da ordularının bu konuda işbirliği içinde olduklarını hatırlatan Clinton, "Özellikle PKK'nın faaliyetlerini engellemek ve sınırı
geçmesini engelleyecek biçimde işbirliği içindeyiz ve bunu sürdüreceğiz" diye konuştu.

Clinton, Irak'tan çekilme konusundaki planlamaların başında olduklarına dikkat çekerek, bu konuda NATO müttefikleri olarak Türkiye ile istişare içinde olacaklarını dile getirdi.

"Türkiye'nin ABD'ye yardımcı olabileceği 3 konu başlığının" neler olabileceği sorularak, Pakistan, Filistin ve İran'ın isimlerinin telaffuz edilmesi üzerine Clinton, "3'ü de" yanıtını vererek, Türkiye'nin Afganistan'da ABD'ye çok yardımcı olduğunu söyledi.

Afganistan'a daha fazla asker gönderilmesi konusunun, "tartışılacak bir konu" olduğunu, bunun Türk hükümetine kalmış birşey olduğunu belirten Clinton, Afganistan'a ilk kez senatör olarak 2003'te gittiğinde bir Türk generalin kendisini karşıladığını anlattı.

Türk askerlerinin çok cesur olduğunu ifade eden Clinton, Pakistan'ın da hassas bir konumda olduğuna dikkati çekerek, o konuda da işbirliği içinde çalışmaları gerektiğini bildirdi.

Clinton, özellikle Suriye ve İsrail konusunda Türkiye'nin çabalarını alkışladığını, İsrail hükümeti başa geldiğinde yeniden bu sürecin başlatılması gerekeceğini, kapsamlı bir barış planı konusunda Türkiye'nin liderliğine ihtiyaçları olduğunu kaydetti.

"İran'ı belki bizden daha iyi tanıyorsunuz. 370 yıl boyunca bir sınırı paylaştınız" diyen Clinton, özellikle İran'ın davranışını etkileme konusunda Türkiye'nin yardımını isteyeceklerini dile getirdi.

Clinton, "Hamas konusunda Türkiye'nin yakın ilişkilerinden memnun musunuz?" sorusuna da, "Şunu net biliyoruz; Türkiye, İsrail-Filistin çatışmasında barışçıl bir çözümü destekliyor. Arap Birliği ve Ortadoğu dörtlüsü şöyle demişti; 'Hamas, İsrail'i tanımalı, şiddetten vazgeçmeli ve tüm önceki anlaşmalara saygı duymalı'. Dolayısıyla Hamas'ı İran etkisinden çekip biraz daha barışçı yaklaşıma yönlendirecek herşey yardımcı olacaktır diye düşünüyorum" yanıtını verdi.

Clinton, Türkiye'nin bu süreçteki rolünün "kolaylaştırıcı mı, yoksa arabulucu mu" olarak tanımladığı sorusuna da, "duruma göre ikisi de diyebilirim" diye yanıtladı.

Basın özgürlüğünü eleştiren rapor...

Clinton, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde, Erdoğan'ın, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'de basın özgürlüğünü eleştiren yıllık insan hakları raporunu gündeme getirdiğini de bildirdi.

Hillary Clinton, "Başbakan Erdoğan, açık biçimde bu soruyu size soracağını söylemişti. Erdoğan'ın görüşmede ABD Dışişleri Bakanlığı'nın insan hakları raporuyla ilgili bir yakınması oldu mu?" sorusuna, "Evet, bu soruyu gündeme getirdi" yanıtını verdi.

Clinton, "Çünkü dostlar böyle yaparlar. Eğer zaten bir eleştirisi olsaydı ve bu konuyu gündeme getirmeseydi, o zaman kaygılanırdım. Başbakan'ı 1996'dan bu yana, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemden beri tanıyorum ve pek çok kez de zaten kendisiyle görüşmüştük. Kendisine ve yapmaya çalıştıklarına çok büyük bir saygım var" diye konuştu.

"Bu raporu her yıl zaten açıklıyoruz" diyen ABD Dışişleri Bakanı, "Gerçekten anlıyorum, ben de siyasetteyim ve hiçbir siyasetçi basının kendisini eleştirmesini istemez, bundan hoşlanmaz, bunu anlayabiliyorum ama genel olarak baktığınızda Türkiye'nin bu anlamda çok büyük ilerleme kaydettiğini düşünüyoruz, özellikle ifade ve din özgürlüğü, insan hakları konularında gurur duyuyoruz" ifadelerini kullandı.

Clinton, kimi zaman yakınılsa da basın özgürlüğünün canlı demokrasinin bir parçası olduğunu bildirdi.

Clinton, Türkiye ziyaretiyle ilgili olarak da "tek sorun çok kısa olmuş olması" dedi.