İÜ'de Ermeni konferansı başladı

İstanbul Üniversitesi (İÜ) tarafından “Türk Ermeni İlişkilerinde Yeni Yaklaşımlar” konulu uluslararası sempozyum geniş güvenlik önlemleri altında başladı. İÜ Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, Soykırımı tanımlayan uluslararası yasanın 1948 yılında çıktığını vurgulayarak, 1915 yılında yaşanan olayları bu nedenle soykırım kavramı kapsamında değerlendirmenin hukuki olarak doğru olmadığını söyledi.

“ Her görüşün serbestçe ve özgürce bilimsellik sınırları içinde tartışlması” amacını taşıyan sempozyum Türkiye ve yurtdışından uzmanların katılımıyla İÜ Fen Fakültesi Ord. Prof. Dr Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda üç gün devam edecek. Sempozyumu izlemek isteyenlerin fotoğrafları çekilerek katılımcı kartı verildikten sonra salona alınıyor.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan İÜ Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, soykırımın bir insanlık suçu olduğunu belirterek, “ Fakat böylesine ağır bir suçun da hiç şüphe yok ki hukuki bir dayanak üzerine inşa edilmesi gerekir. Herkesin çok iyi bildiği, hukukta çok kullanılan bir söz vardır: Hiç kimse suçluluğu ispat edilinceye kadar suçlu sayılamaz” dedi.
Saldırgan duyguların toplumları esir aldığını, hiçbir alternatif ve farklı düşüncenin ortaya çıkmadığını dile getiren Parlak, “ İşin en kötüsü kelimenin altını çizerek söylüyorum ‘siyasi fanatizm’ toplumları sonu öngörülemeyen kötülüklere sürükleyebilir” diye konuştu.

İnsanlığın Ortaçağ’da yaşadığı dini fanatizm ve daha yakın zamamnda yaşanan ırk fanatizminin büyük felaketlere neden olduğunu vurgulayan Parlak, “Bütün fanatizmler içinde en tehlikelisinin siyasi fanatizm olduğunu sanıyorum. Çünkü siyasi fanatizm rahatlıkla ülkenin yasal kurumlarını arkasına alabilmektedir. Böylece kendine yasal bir zemin oluşturabilmektedir” şeklinde konuştu.

Soykırımı tanımlayan uluslararası yasanın 1948 yılında çıktığını söyleyen Parlak, dolayısıyla 1915 yılında yaşanan olayları soykırım kavramı içerisinde değerlendirmenin hukuki olarak doğru olmadığını söyledi.

Soykırım kavramının saplantı haline getirildiğini belirten Parlak, “Tek bir kavrama takılıp kalmanın, onu bir saplantı haine getirmenin ne gibi zihinsel ve giderek bedensel arızalara yol açabileceğini bir hekim olarak yakından biliyorum” dedi.

1915 yılında yaşananların siyasi yönünün yanı sıra tarihi, hukuki, sosyal, psikolojik ve felsefi yönü de bulunduğunu belirten Parlak, konuyu farklı alanlar çerçevesinde düşünmek gerektiğini ifade etti.

Sempozyumda 70’e yakın katılımcı bulunduğunu dile getiren Parlak, “Bu sempozyumun en büyük başarılarından biri, sorunu farklı yönlerden ele alıp, ona bu yolla derinlik ve çeşitlilik kazandırması olacağına inanıyorum” dedi.

Sempozyumda üç gün süresince Ermeni sorunu siyasi, tarihi, hukuki, askeri, insani, psikolojik ve felsefi yönleri ile ele alınacak.
Sempozyumda Ermeni Sorunu ‘Tarihi Açıdan Ermeni Sorunu’, ‘Siyasi ve Askeri Açıdan Ermeni Sorunu’, ‘Hukuki Açıdan Ermeni Sorunu’, ‘Ermeni Sorunu ve Güney Kafkasya’nın Güvenliği’ ile ‘Kültürel, Psikolojik, Felsefi ve İnsani Açıdan Ermeni Sorunu’ olmak üzere beş başlıkta incelenecek.

Beş ana başlığın yanı sıra sempozyumda şu ara başlıklar da tartışılacak; ‘Osmanlı İdaresindeki Ermeniler’, ‘Arşiv Belgeleriyle Tehcir Olayı’, ‘Tehcir Olayı Üzerine Yapılan Yayınların Değerlendirilmesi’, ‘Büyük Devletler ve Ermeni Sorunu’, ‘Birinci Dünya Savaşında ve Sonrasında Ermeni Sorununun Askeri Yönü’, ‘Mondros Ateşkesinden Lozan Antlaşmasına Gelişmeler’, ‘Soykırım Hukuku ve Ermeni Tehcirine Uygulanabilirliği’, ‘Birinci Dünya Savaşı Sırasında ve Sonrasında Türk Divan-ı Harpleri’, ‘Türk Ceza Kanuna Göre “Soykırım ve İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar Kavramları’, ‘Ermeni Olaylarının Günümüze Yansıtılması: Kurban Psikolojisi’, ‘Soykırım Kavramının Kültürel ve İnsani Açıdan İrdelenmesi ve Günümüze Uyarlanması’, ‘Türk- Ermeni İlişkilerindeki Tarihi Meselelere Felsefi Katkılar’, ‘İnsani Yaklaşımlar Yoluyla Türk- Ermeni İlişkilerini Yeniden Yapılandırma’, ‘Türk ve Ermeni Kültürleri Tarafından Paylaşılan Kültürel Yakınlıklar ve Deneyimler’.

Gül: Tarihimizde utanılacak bir sayfa yoktur

Bu arada Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, konferansa gönderdiği mesajda, ''Türkiye, geçmişiyle barışık bir ülkedir. Tarihimizde utanılacak bir sayfa yoktur'' dedi.

Dışişleri Bakanı Gül, 'Türk-Ermeni İlişkilerinde Yeni Yaklaşımlar' başlıklı konferansa gönderdiği mesajında, tarih çalışmalarında taraflı ve ırkçı yaklaşımlardan uzak durulması gerektiğini söyledi.

ABD ve Avrupa'da bu konuya tarafsız bakan yayınların arttığına dikkat çeken Gül, gerçeğin ortaya çıkması için ciddi adımlar atıldığını belirtti.

Geçtiğimiz yıl Ermenistan'a sunulan Ortak Tarih Komisyonu önerisine hala olumlu cevap alamadıklarını dile getiren Gül, "bu uluslararası konferansın, ülkeler ve halklar arasındaki ilişkilerin iyileşmesine hizmet edeceğine inanıyorum'' dedi.

Bakan Gül, son zamanlarda Türkiye'de, asılsız Ermeni iddiaları üzerine bir kısmı bilimsel nitelikte çok sayıda konferans ve sempozyum düzenlendiğini hatırlatarak, ''bu durum, bizler açısından değişik sebeplerle sevindiricidir. Öncelikle bu çalışmalar sayesinde hakikati görebilme ve çoğunluğu yurtdışında Ermenilerce yazılan tek yanlı yayınlar karşısında gerçeğin ve doğrunun sesini duyurabilme imkanına kavuşuyoruz" dedi.

Gül, bu bağlamda Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi arşivlerinin bütün araştırmacılara açık olduğunu yineledi.