Kavga daha da büyüyecek!

Hürriyet kaptanı Özkök, Erdoğan'a öyle sözler söyledi ki kıyamet kopacak! İşte Özkök'ün Erdoğan'a yönelik ağır sözleri; 

Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, NTV'de katıldığı "yazı işleri"nde Başbakan Erdoğan'ın, Hürriyet ve Özkök hakkındaki açıklamalarına cevap verdi.

Yer yer sinirlenen, sesi titreyen hatta bir ara elini masaya vuran Özkök, Erdoğan'a sert çıktı. İşte o sözler;


Başbakan'ın sözlerine kargalar bile güler: Tabi Ramazan gününde içki tartışması yapması hoş değil. Ben bu nedenle Başbakan'ı kınıyorum, hele hele bunu bir iftar saatinde yapması çok yanlış! Gazetedeki gece editörleri arkadaşlar başlık atmış; ama bu yanlış olmuş. Başbakan, "içki içenler, içmeyenlere baskı yapıyorlarmış", yahu buna kargalar bile güler. Başbakan'ın dediğini yaşamadık; ancak bunun aksi örneklerini Türkiye çok yaşadı. Bizzat daha geçtiğimiz haftalarda Başbakan'ın partisine mehsup bir Belediye Başkanı'nın, Başkent'te yaptırdıklarını tüm Türkiye izledi.

Başbakan diz mi çöktü: Başbakan yine yanılttı. Ben Başbakan'ı içki içmeye zorlamadım ki! Benim çağrım, insanlara uyum sağlanması içindi. İçki kötü bir şeydir, ben bunu her defasında söylerim; ama içki içenlere baskı yapmayın dedim. Bu anlamda da kadeh kaldırmayı da jest olarak göndüm. Yahu Başbakan bir çok yabancı misafirin karşısında kadeh kaldırdı. Neden kendi vatandaşına karşı kadeh kaldırmasın. Bazı yazarlar dedi ki işte eğer kadeh kaldırırsa, Başbakan'ın diz çökmesi anlamı taşırmış. Ne yani o zaman Başbakan yabancıların önünde diz mi çöktü? Bu bu anlam taşıyor.

Başbakan böyle davranmamalı: Yani Başbakan açısından bunlar hoş bir tavır değil. Benden değilsen başına bela açılır mesajı veriliyor. Bir partili dün akşam saatlerinde çıkıp konuşuyor ve 15 dakika sonra SPK tarafından Doğan Holding hakkında soruşturma başlatılıyor. Bakın bu bir Bakan değil, dikkat edin bunu yapan bir AK Partili ve bir partinin Genel Başkan Yardımcısı! Biz bu konuda elimizden geleni yapıyoruz; ama kalkıp bir partili açıklama yapıyor sonra da soruşturma başlatılıyor. Aynı SPK, Türkiye'deki bir şirket tartışmalardan dolayı yüzde 8 değer kaybediyor; ancak kimse bu konuda birşey yapmıyor.

Hilton ve Petrol Ofisi: Bunlardan ikisi de halka açık ihalelerde yapıldı. Hatta ben Hilton konusunda uyardım, dedim ki yahu Hilton'a bu kadar para verilir mi? O da bana dedi ki ben çocuklarım için aldım. Siz genel yayın yönetmenlerini bilirsiniz... Aydın Doğan farklı ama ben, gazetecilikten para kazanıyorum; kendime dikkat etmek zorundayım.

(...) Bakın burada (Almanya- Deniz Fener) bir şey oluyor. Ben kesinlikle Başbakan'a para verildiğine inanmıyorum. Bunu Baykal iddianameden alarak NTV'de açıklamış. Bizde oradan alıntı yaptık.

(...) Birileri Başbakanlığa götürülmek üzere oralarda para toplanmış ama Türkiye'e gelmemiş. Başbakanın orada müdahil olması gerekiyor ve hassas olması gerekiyor. Yani şöyle mi diyor Başbakan, "kardeşim ben Başbakanım, Başbakanlığa gelen para beni ilgilendirmez"... O zaman Aydın Doğan'a, neden kalkıp gazeteleri konusunda yükleniyorsun.

Başbakan'ın siyaseti cücelik: Yahu Türkiye durdu, ekonomi durdu. Bunlar varken Aydın Doğan, üzerinden siyaset yapmak, cücelik gibi me geliyor hatta mahalle siyasetçisi gibi geliyor. Başbakana bu yakışmıyor.