Kebapçıya İngiliz işkencesi

İngiliz polisi 170 kişilik timle Dover’deki bir Türk kebapçının evini bastı. ’Kimyasal arıyoruz’ diyerek kızını okula götüren kebapçıyı arabadan indirip gözaltına aldı. Üç gün sorgulayıp yalınayak evine gönderdi.

İngiliz polisi, terör örgütlerine yönelik sürdürdüğü operasyonlar sırasında ’terörist’ diye yanlışlıkla gözaltına aldığı Türk kebapçı, 45 yaşındaki Mehmet Özbek’i 3 gün süreyle sorguladıktan sonra, ’hata oldu’ diyerek serbest bıraktı.

Olay, ülkenin Avrupa bağlantısı olan ’Channel Tunnel’ ve bir liman şehri olan Dover’de meydana geldi. Kebapçı dükkanı sahibi Mehmet Özbek, 12 yaşındaki kızı Dilan’ı otomobiliyle okula götürülürken polis ekipleri tarafından durduruldu ve gözaltına alındı. Terörist diye apar topar kızının gözü önünde gözaltına alınan Özbek, 3 gün süreyle gözaltında tutulup sorguladıktan sonra ’hata olmuş’ denilerek serbest bırakıltı. 170 anti terör polisinin katıldığı ve yaklaşık 250 bin sterline mal olduğu tahmin edilen operasyonda, kızının gözleri önünde terörist diye gözaltına alınan Mehmet Özbek psikolojik tedavi görmeye başladı.

İzmir’den 17 yıl önce İngiltere’ye göç eden Mehmet Özbek’in dört çocuğu bulunduğu ve hiç gözaltına alınmadığı bildirildi.

Yalınayak gönderdiler

Özbek, gözaltına alınırken üzerine beyaz elbise giydirildiğini, polis biriminde 3 saat süreyle böyle tutulduğunu, daha sonra avukat ve doktor isteme hakkı bulunduğunun hatırlatıldığını söyledi. Tek kişilik hücrede tutularak 3 gün sorgulanan Özbek, psikolojik dengesini bozan İngiliz polisi hakkında dava açacağını bildirirken, “Olanlara anlam veremedim. Bana bir ihbarı değerlendirdiklerini ama hata yaptıklarını söylediler. Ailem 3 gün boyunca akrabalarımızın evinde perişan olmuş. Evimi ve iş yerimi tecrit etmişler” diye konuştu. Mehmet Özbek’in eşi Kıymet Özbek ise olayı şöyle anlattı: “Sabah kızımı eşimle okula göndermiştim. Bir süre sonra 5 araba dolusu adam arabadan inerek evimize doğru yöneldiler. Önce ne olduğunu anlayamadım. Burası çok nezih bir bölge, önce adres mi soracaklar acaba diye düşündüm. Ancak hiçbir açıklama yapmadan evi terk etmemi istediler. Evi didik didik iki gün aradılar. Bize kimyasal bomba aradıklarını eşimin de terörist olduğu için tutuklandığını söylediler. Duyunca neye uğradığımı şaşırdım. Sonunda eve geldi, ayağında ayakkabıları bile yoktu. Arabasını ve üzerindeki bütün şahsi eşyalarını almışlar, hala vermediler. Eşim 17 yıldır bu ülkede bir gün bile polislik olmamıştır. Yaşadıklarımıza inanamıyorum.”

Babasının gözaltına alınmasına tanık olan 12 yaşındaki Dilan, geceleri uyuyamaz olduğunu, okula gitmek istemediğini, arkadaşlarından utandığını belirtirken, “Çok korktum gözümüm önünde bana hiçbir şey söylemeden babamı alıp götürdüler. Çok ağladım” dedi.