20
Mayıs
2024
Pazertesi
GÜNCEL

Kılıç'tan yüksek yargıya eleştiri

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay ve Danıştay başkanlarına göndermede bulunarak, "Yüksek yargının değerli mensupları, önerilen her çözümü 'kaos yaratır' nitelemesiyle peşinen reddetme alışkanlığından vazgeçmelidir. Yargı gücünü vesayete dönüştürerek, bunu yargı bağımsızlığıyla meşrulaştırmaya çalışmanın hukuk devletinde yeri olamaz'' dedi.

YÖK kontenjanından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçiyen Erdal Tercan'ın and içme töreninde konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, yargıda yaşanan olağanüstü sorunların anayasa ve yasalarda yapılan zorunlu ve kaçınılmaz değişikliklerin gerekçesini oluşturduğunu kaydetti. Anayasa değişiklikleriyle ilgili yapılan tartışmalar, eleştiriler ve ortaya konulan demokratik tepkilerin artık geride kaldığını belirten Kılıç, yapılan değişiklikleri hayata geçirecek olan uyum yasalarıyla ilgili tartışma ve eleştirilerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini kaydetti. Eleştirileri, ortaya konulan demokratik tepkileri anlayış ve sabırla karşılamanın demokratik tavrın vazgeçilmez gereği olduğuna işaret eden Kılıç, ''Hakaret ve şiddet içermeyen her türlü tepki modeli, anayasanın tanıdığı hak ve özgürlüklerin güvencesi altındadır. Bu kapsamda yaşananlardan kaygılanmak değil, demokratik sistemin sağlığına yapılan katkı nedeniyle güven duymalıyız. Muhalefetin, eleştirilerin, şok düşüncelerin, sarsıcı ifadelerin olmadığı bir sistemi demokratik düzenle tanımlamak mümkün değildir'' dedi.

Demokratik sistemin kendine güvenen, risk alan ve sonuçta sorunlara çözüm üreten bir siyasi rejimin adı olduğunu belirten Kılıç, yargının bir toplumu arındıran, hak ihlalini ortadan kaldıran, güçlü ve zorbalar karşısında güçsüzün ve mağdurun hak arama kapısı olduğunu söyledi. Bu kapıdan hakkını alamadan, eli boş dönenlerin, demokratik rejimlerin geleceğini tehdit eden en ciddi tehlike grubunu oluşturacağına değinen Kılıç, "Tıkanmış, hantal, işlemeyen, çağ dışı bir yargı sistemiyle geleceğe umutla yürüme imkanımız kalmamıştır. Bu sistem, bu büyük ülkeye yakışmıyor. Halkımız yasamadan, yürütmeden ve yargının temsilinden sorunların çözümünü bekliyor. Suçlu aramanın anlamsızlığı açıktır. Bu sorunlara çözüm üretmesi gereken herkes oluşan tablodan sorumludur" diye konuştu.

Yüksek yargı organlarının temsilcilerini eleştiren Kılıç, "Yüksek yargının değerli mensupları da öz eleştirisini cesaretle yapma erdemini göstermelidir. Yıllardır yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı örtüsü altında yüksek yargının içine düşürüldüğü durumu kimsenin savunacak mecali yoktur. Yargı organlarına yapılan seçimleri kimin seçtiği ya da kimin seçildiği gözetilerek bir yerleri ele geçirme planı olarak niteleme, demokrasi anlayışı ile bağdaşmadığı gibi yargı mensuplarına yapılan bir büyük saygısızlıktır. Dün olduğu gibi bugün de her yargı mensubu namusuna emanet edilen görevi onurla sürdürmeye devam edecektir. Yüksek yargının değerli mensupları, önerilen her çözümü 'kaos yaratır' nitelemesiyle peşinen reddetme alışkanlığından vazgeçmelidir. Yargı gücünü vesayete dönüştürerek, bunu yargı bağımsızlığıyla meşrulaştırmaya çalışmanın hukuk devletinde yeri olamaz'' ifadelerini kullandı.

Yargının asli görevinin gücü elinde bulunduranları hukukun sınırları içine çekmek, onların makul ve ölçülü davranmalarını sağlamak olduğunu ifade eden Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Yargının sorunları için önerilen çözüm yollarının konjonktürel dalgalanmalara, değişen ve seçilen kişilerin kimliğine bağlı olarak sürekli revize edilmesi endişeyle izlenmektedir. Bu tutarsızlıkları sürdürenler, hangi düşünce ve öğreti adına yaparsa yapsın adalet ve vicdan olgusuna beslenen güven duygusunu ortadan kaldırmaktadır. Adına karar verilen milletimiz, karşı çıkılan çözüm önerilerinin yerine ne istendiğinin samimiyetle ortaya konulmasının ve bu utanç tablosunun ortadan kaldırılmasının beklentisi içindedir.''

Çözüm önerilerinin hak arama yollarını kolaylaştıran, alternatif sunan, imkan yaratan nitelikleriyle sunulması gerektiğini söyleyen Kılıç, zorlaştıran, biriktiren, süreci uzatan ve sonuçta zaman aşımına sığınan yaklaşımların hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmayacağını dile getirdi. Kılıç, "Yargı sistemi yeniden oluşturulurken, iktidarın ve muhalefetin siyasi umut kapısı olmasına imkan verilmeden, evrensel standartlara göre yapılandırma amacı güdülmeli, siyasi düşüncelerdeki farklılıklar sonucu oluşan dostluk ve karşıtlık duyguları, yargısal sorunların çözümlerine yansıtılmadan adil bir yargı düzeni için reformlar hayata geçirilmelidir. Türk hukuk sistemine ilk defa giren bireysel başvuru gibi önemli bir hak arama yolunun bütün ayrıntılarıyla yasal bir düzenlemeye bağlı tutulmasının zorluğu açıktır. Bu konuda oluşacak bazı boşluk ve ayrıntıların Anayasa Mahkemesi iç tüzüğü ve içtihatlarıyla şekilleneceğinin kabulü doğal karşılanmalıdır. Çok süratli ve etkin bir yargı reformu yapılmadıkça bireysel başvurunun başarı şansının oldukça düşük olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim'' şeklinde konuştu.

İHA
Yayın Tarihi : 1 Şubat 2011 Salı 13:56:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ahmet IP: 95.14.76.xxx Tarih : 2.02.2011 02:07:18

hammurabi ilk hukuk kitabelerini  yazdırırken halka danışmış ve halkın isteği üzerine kitabeler yazdırmış ve ilan etmiştir bu kitabelerde o günün şartlarında insanlar için gerekli hukuk kuralları varmış ve 5000 yılda gelişerek modern hukuk sistemine dönüşmüş ve hukuk her zaman temelinde aklın ve sağduyunun doğru kabul ettiği yoldan gider birileri çıkar bu sağduyunun ve aklın çağa uymadığını yada yanlış olduğnu hükmederse  hukukçular tartışır yerine yeni hukuk kuralları konur fakat bu iş taryışılarak yapılır günümüzde hukuk kuralları siyasilerin onlara oy atan gurplarının isteklerine göre şekilleniyor oy atan gurup çevreye taş atıp sağı solu yıkıyorsa taş atan çocuk yasası istiyor oy tan gurup terör dolayısı ile pek çok can almıssa tahliye itiyor hatta meclise girmek istiyorsa yasa ona göre yapılıyor tabi bu yapılan yasalar sadece bir gurbun isteğine heva ve hevesine göre olduğu için halk ve halkın hukukunu korumakla görevli yargı tepki gösteriyor yanlıştan dönülmesi için uyarı yapıyor bu yargının hakkı fakat 5 yıldrı bir gup siyasilere bağlı yargı mensupları yüksek yargıyı durmadan eleştiriyor tabi bu eleştiri yapılan yanlışlığı söylemek değil siyasi ağızla  yapılmaktadır bu sayın başkanda aynı üslubu kullanmakta çağ dışı dediği yargı sistemi ortadoğu da hiç bir ülkede yok çağdışı denen yargı sistemi bu gün modern dediğimiz isviçre fıransa italya almanya belçika hollanda gibi ülkelerde var acaba sayın hukukçu bize örnek bir hukuk sistemi gösterse de ona uyalım  yoksa boş eleştirilerle ncak siyasi mesajlar verir yanlış varsa sistemin başındasın düzelt yeni öneriler sun  türkiyede tek sorun var yargının siyaseleşmesidir 


yusuf kenç IP: 178.233.196.xxx Tarih : 1.02.2011 14:36:02

Hukukcu olmayan ğuğukcu!!