Kimler serbest bırakıldı?

Ergenekon'da 3 tahliye

Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Sami Hoştan, Serhan Bolluk ve Abdülmuttalip Tonçer tahliye edildi.

Ergenekon soruşturması kapsamında görülen davada tutuklu sanıklardan Sami Hoştan, Serhan Bolluk ve Abdülmuttalip Tonçer'in tahliyesine karar verildi. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada mahkeme heyeti, dosya kapsamı, suç vasıflarının değişme ihtimali ve tutuklulukta geçen süreyi dikkate alarak Sami Hoştan, Serhan Bolluk ve Abdülmuttalip Tonçer'in tahliyesini kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, bu sanıkların yurt dışına çıkışlarına yasak getirdi.

Cezaevinden çıkarken açıklama yapan Serhan Bolluk, "Tuncay Güney ile yapılan mülakatı tüm Türkiye izledi. MİT'in bu mülakata dayanarak oluşturduğu bu 69 kişinin oluşturduğu şema, Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarına dayandırıldı. Bu bombalar ortada yok. İmha tutanaklarındaki seri numaraları ve kafile numaraları birbirlerini tutmuyor. Savcılığın elinde üç tane delil kalıyor. Bunlar Ümraniye'de ele geçirilen el bombaları, Tuncay Güney ile ilgili yapılan mülakat ile MİT tarafından oluşturulan şema.
Bunların hepsi de çökmüş bulunuyor. Özellikle İşçi Partililerinin savunmalarından itibaren bu mahkeme Gladyo'dan hesap sorma mahkemesine dönüşmüştür" dedi.

Cezaevi çıkışında yakınlarına sarılan Susurluk Hükümlüsü Sami Hoştan ise, "Oradaki arkadaşlarla bizi Zekeriye Öz tanıştırdı. Sevgi Erenerol'unda Silivri Cezaevi'nde tutulmuş olması, kendisine yapılmış büyük bir ayıptır. Bir kadın bin 500 erkeğin arasında yatıyor. Bu ayıp kiminse bunu o düzeltmesi gerekiyor" diye konuştu.

"Bu dava çökmüştür"

Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk cezaevinden tahliye edildikten sonra İşçi Partisi İstanbul İl Başkanlığı'na geçti. Burada çok sayıda partili tarafından karşılanan Bolluk, "Bu dava çökmüştür" dedi.

İşçi Partisi İstanbul İl Başkanlığı'nda basın açıklaması yapan Bolluk, "Bu dava çökmüş vaziyette. Daha ilk davada çökmüş durumda. 2 bin 500 sayfalık bir iddianame var ve bu iddianamede üç dayanak var. Bir tanesi 2001 yılında ifadesi alınan Tuncay Güney'in mülakatı, ikincisi MİT'in şeması, üçüncüsü ise Ümraniye'de ele geçirilen bombalar. Tuncay Güney'in mülakat kasetini tüm Türkiye biliyor. Onunla ilgili konuşmayacağım. Birde MİT şeması var. Mahkemeye gönderilen bu şema zaten delil olarak kabul edilmiyor. Ümraniye'deki bombalar ile ilgili ise 4 tane farklı tutanak var. Bombaların imha edildiği söyleniyor. Ama tutanaklarda bile sayıları ve seri numaraları tutmuyor. Dolayısıyla gördüğünüz gibi bu dava baştan itibaren çökmüştür" dedi.