Kitleler sustu, pankartlar konuştu
İstanbul ve Adana'da artan terör olaylarını protesto etmek için sivil toplum örgütleri tarafından 2 eylem düzenlendi. "Teröre karşı sessiz yürüyüş" eylemine vatandaşlar bayraklarla katılarak teröre lanet yağdırdı.
Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin (ÇYDD) de aralarında bulunduğu bazı sivil toplum kuruluşlarınca düzenlenen “Teröre Karşı Sessiz Yürüyüş”, Çağlayan Meydanı'nda yapılan basın açıklamasıyla sona erdi.
Okmeydanı'ndaki Perpa önünde toplanarak, pankart ve dövizler eşliğinde ellerindeki Türk bayraklarıyla yürüyüşe geçen grup, Çağlayan Meydanı'na ulaştı. 
Meydanda kurulan platform üzerinde grup adına basın açıklamasını ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Meriçli okudu.
Meriçli, 29 Nisan'da Çağlayan Meydanı'nda düzenledikleri mitingi hatırlatarak, “Bugün de terörün toprağa düşürdüğü Mehmetçiklerimiz, yolda yürürken veya çocuğuna ayakkabı alırken terör eylemiyle yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımız için toplandık” dedi.
“Kırsal alandan gelen şehit cenazelerinin her gün tüm Türkiye'de yürekleri yaktığını” ifade eden Meriçli, şöyle konuştu:
“Gencecik Mehmetçiklerimiz, bin bir emekle yetişmiş subaylarımız, işine giderken, çocuğuna ekmek alırken teröre yakalanan masum insanlarımız için içimiz yanıyor. Onları saygıyla ve rahmetle anıyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bizler çağdaş Türkiye'nin bireyleri olarak şiddetin ve terörün her türlüsüne karşıyız. Terörün dini, milleti yoktur. Hepimizi, tüm dünyayı, hatta terörü üretenleri bile tehdit etmektedir. Bu nedenle içeride ve dışarıda terörü örgütleyenleri, bebeklerden, masum çocuklardan teröristler yaratanları, onlara silah sağlayanları lanetliyoruz. Para ve silah desteği vererek PKK terörünü ülkemizin başına bela eden tüm ülkeleri de lanetliyoruz. Bu ülkelerin halklarının ve sivil toplum örgütlerinin de teröre karşı çıkmalarını ve hükümetlerini uyarmalarını istiyoruz.” 
CEHALET ORTADAN KALDIRILMALI
Meriçli, terörle mücadele için öncelikle cehaletin ortadan kaldırılması ve eğitimde fırsat eşitliği yaratılmasının önemini vurgulayarak, okulsuz ve öğretmensiz köy kalmaması ve ezberleyen değil, düşünen, sorgulayan, paylaşan, ortak akılla iş üreten gençler yetiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Terörle mücadelede ulus, devlet, hükümet, ordu, yöneticiler ve halkla el ele verilerek başarı sağlanabileceğini dile getiren Meriçli, şöyle konuştu:
“Terörün iç ve dış siyasete, kısır siyasi tartışmalara malzeme yapılmasını istemiyoruz. Barış ve kardeşlik içinde, insan onuruna yakışır, terörsüz, şiddetsiz, darbesiz bir yaşam istiyoruz. Bu ülkenin insanları olarak hepimiz, terörün her türlüsünü ve terörü yaratanları bir kez daha lanetliyoruz. Kardeşçe, barış içinde bir yaşam için, terörsüz bir Türkiye için, var gücümüzle çalışacağımızı dosta düşmana bir kez daha haykırıyoruz.” 
ADANA'DA DA "TERÖRE LANET" MİTİNGİ
Adana'da Türkiye Kamu-Sen tarafından “Teröre Lanet, Şehide Saygı ve Ülkene Sahip Çık” mitingi düzenlendi.
Kamu-Sen il temsilciliği önünde toplanan sendika üyeleri ve çok sayıda vatandaş, ellerinde Türk bayrağı ve dövizlerle Atatürk Parkı'na kadar yürüyerek, terörü protesto ettiler.
Kamu-Sen İl Temsilcisi Kamil Köse, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tarihi bir dönüm noktasında olduğunu vurgulayarak, yakın tarihin en karanlık ve tehlikeli günlerinin yaşandığını iddia etti.
Köse, devletin varlığının, ülkenin bütünlüğünün ve Türk milletinin birliğinin ağır bir saldırı altında olduğunu savunarak, şunları kaydetti:
“Askerimiz ve polisimiz etkisiz hale getirilmiş. Her geçen gün şehitlerimiz Türk bayraklarına sarılıp baba ocaklarına gönderilmektedir. Ateş düştüğü yeri yakmaktadır. Tedbir derhal alınmalıdır. TBMM derhal toplanarak bu ateşi söndürmeli. Yüce Türk milletinin, ezici gücü karşısında bu cesareti kimden alıyorlarsa alsınlar ülkemizi bölüp parçalamak isteyenler yok olmaya mahkumdur. Hepimiz doğuştan askeriz, vatan için şehit olmaya hazırız. Ancak bizi yönetenler bu konuda duyarsız davranarak adeta seyirci kalmaktadırlar.”
Köse, Anadolu'da Ermeni ve Kürt devletlerinin kurulması ile ilgili haritaların hazırlanıp “yeni dünya düzeni” olarak kamuoyuna sunulduğunu iddia ederek, bu gelişmelere seyirci kalamayacaklarını ifade etti. Köse, daha sonra elindeki temsili haritayı yırtarak yaktı.
Yürüyüşe, 1994 yılında Şırnak'ın Uludere ilçesinde şehit olan teğmen Ahmet Kılınç'ın yeğeni ve kardeşi de katıldı. Kılınç'ın yeğeni Ahmet Biçer (10) dayısının şapkasını ve resmini yürüyüş boyunca yanında taşıdı.
Yürüyüşe katılan vatandaşlar, daha sonra dağıldı. 
Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (Ulusal STKB) ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin (ÇYDD) de aralarında bulunduğu bazı sivil toplum kuruluşları tarafından teröre karşı düzenlenen "Sessiz Yürüyüş" başladı.
Okmeydanı'ndaki Perpa önünde sabah saatlerinden itibaren saat 10.30 itibaren toplanmaya başlayan grup, "Sessiz toplumun gürleyen sesiyiz", "Şehitler ölmez, vatan bölünmez", "PKK'ya karşı tüm halkımız tek yürek, tek yumruk" yazılı pankartların arkasında kortej oluşturdular.
Grup daha sonra, ellerinde Türk bayrakları ve Atatürk posterleri ile "Teröre hayır", "Ordu millet el ele" yazılı dövizler eşliğinde saat 11.30'da Çağlayan Meydanı'na doğru harekete geçti.
