19
Mayıs
2024
Pazar
GÜNCEL

Kitlesel ölümler yüzde 60'da

Kuraklık ve kitlesel arı ölümleri nedeniyle bal üretimi 35 bin tonda kaldı, ancak tüketim 50 bin ton oldu. Uzmanlar, “Balı glikozla çoğaltarak tüketiciye 50 bin ton bal yedirdiler” diyor 


Geçen yıl 35 bin ton bal üretilen Türkiye’de tüketim 50 bin ton oldu. Bin 500 ton da ithalat yapıldı. İddialara göre üretimle tüketim arasındaki fark balın glikozla çoğaltılmasıyla, yani sahte balla kapatıldı.
Türkiye’nin yıllık bal üretimi 50 bin ton civarında. Kuraklık ve kitlesel ölümler geçen yıl bu rakamı 35 bin tona (bazı tahminlere göre 40 bin tona) geriletti. 2007-2008 sezonunda sadece bin 500 ton bal ithal edildiğini belirten uzmanlar 15 bin tona yakın balın glikozla çoğaltılarak tüketiciye satıldığını savunuyor.
Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak sahte bal üretiminin hem Türkiye’de hem de başka ülkelerde yapıldığını belirterek şöyle konuştu: “Arı sayısının azalması karşısında bal ihtiyacını karşılamak için sahte bal üretimi yapan ülkeler var.
Çin ve Ukrayna’da bu gibi girişimler öne çıktı. Türkiye’de merdivenaltı üreticiler bu işten kârlı çıkma telaşında. Denetimlerin sıklaştırılması gerekir. İran üzerinden gelen ballar, Van’dan Türkiye’ye dağıtılıyor. Ankara merdivenaltı üretimin üssü durumunda” diye konuştu.
Sektör yetkililerinin verdiği bilgiye göre Avrupa Birliği’nde (AB) yasaklı olan Çin balı Türkiye üzerinden ‘Türk balı’ olarak satılmak istendi. Ancak başarılı olunamayınca iç piyasaya verildi.

Bal pahalılaştı 

Bal üretimindeki düşüş, fiyatları da yukarı çekti. Önceki yıllarda arıcılardan kilosunu 3 YTL’ye alan firmaların bu yıl aynı balı 8 YTL’ye alabildiği belirtiliyor. Bakkal, market raflarında ambalajlı süzme balın kilosu ise 18 YTL’ye çıktı.
Tüketici, balı geçen yıla göre yüzde 80 pahalı yedi. Fiyat artışında, dünya genelinde arı sayısında yüzde 30’luk düşüşün ve kuraklık nedeniyle kovanlarda bal verimi azalmasının üretime yansıması büyük rol oynadı.

Petek balı yemeyin 

Uzmanlara göre Türkiye’de üretilen balda ilaç kalıntısı sorunu da var. Balda AB kodeksi limitlerinin üstünde ilaç kalıntısına rastlanabildiğini belirten uzmanlar Türkiye’ye mahsus petekli bal tüketiminin naftalin ve parafin içermesi nedeniyle kanser tehlikesi yarattığını kaydettiler.



Amerikan ve İngiliz üreticiler de panikte 

Tüm dünyayı saran gıda krizi, ABD’de arıların gizemli bir şekilde kaybolmasıyla yeni bir boyut kazandı. ABD’li çiftçilerden ve işadamlarından, bal arılarının sayısındaki azalmaya çare bulunamazsa gıda fiyatlarının yükseleceği uyarısı geldi. Bazı üreticiler de arıların yok olması nedeniyle, fiyatları yükseltmedikleri takdirde üretime devam edemeyeceklerini açıkladı.
Newsweek dergisine göre iki yıl önce arılarının yüzde 30’unu kaybeden Amerikalı arıcılar, geçtiğimiz kış da yüzde 35’lik kayıp yaşadı.

Arılar olmasa yandık 

İngiliz Arıcılar Birliği, 2018’e kadar İngiltere sınırlarında tek bir arının bile kalmayabileceğini, 330 milyon dolarlık tarım endüstrisinin çökebileceği uyarısında bulunmuştu.
Beslenme için hayati öneme sahip 115 tarım ürünün 87’si arılar tarafından döllenerek üretiliyor. Bu ürünler dünya genelindeki 3 trilyon dolarlık tarım ürünleri satışının 1 trilyon dolarını oluşturuyor. Arıların ortadan yok olması kiraz, elma, greyfurt, avokado, salatalık, lahana, badem ve brokoli üretimini tehlikeye atıyor.

Elmacı destek istedi 

Arı ölümleri, Türkiye’de de bazı meyvelerde sorun yarattı. Karaman Ziraat Odası Başkanı Ercüment Yılmaz, elma ağaçlarının verimli döllenme yapamadığını, yüzde 70 kayıp beklediklerini söyledi. Yılmaz, elmada verimin artması için arıcılık desteği istedi.

Kitlesel ölümler yüzde 60’a varıyor 

Son yıllarda doğru damızlık kullanılmaması, arı hastalıklarının yaygınlığı, arıların yanlış beslenmeleri gibi nedenlerle kitlesel arı ölümleri çoğaldı. TEMA Vakfı’nın çalışması sonucu, Temmuz 2007’de ODTÜ’de yapılan değerlendirme toplantısında 2006-2007 kışında Adıyaman, Ardahan ve Ankara’da yüzde 50- 60 oranlarına varan arı ölümlerinin olduğu belirlendi.
TEMA Arıcılık Danışmanı Ahmet İnci, “Son iki yıldır kitlesel arı ölümleri görülmektedir. İlk arı ölümleri haberi 2007 ilkbaharında Hatay’dan geldi. 32 bin kovanda arıların kış aylarında öldüğü bildirildi. 2007-2008 kışında Muğla’da yüzde 50, Kahramanmaraş’ta yüzde 60, Edirne’de yüzde 62 kovan kayıpları oldu. Türkiye genelinde son iki kışta kaybedilen kovan miktarı yüzde 50’nin üzerinde” dedi.

Genç nesil arı yetişmedi 

Araştırmalara göre, kuraklık kitlesel arı ölümlerini tetiklese de kitlesel ölümlerin temel nedeni kış aylarında arı bakımını gereği gibi yapılmaması. Ahmet İnci’nin bu konudaki açıklaması şöyle:
“2006 ilkbaharında yaşanan soğuklar arı florasını dondurdu, kovanlar sonbaharda genç nesil yetiştiremedi ve kış kayıpları arttı. 2007 yazının yüksek sıcaklıkları Trakya’da ayçiçeğinin gelişmesini olumsuz etkiledi. Arılar da yeterli nektar alamadıkları için zarar gördüler ve kovanlarda ölümler arttı. Aynı aşırı sıcaklar nedeniyle arılar çam balı da yapamadılar ve kış ölümleri arttı. Ölümler daha çok arıcılık bilgileri yetersiz, yanlış uygulamaları yapan, iklim şartlarına göre önlem alamayan arıcıların kovanlarında oluyor.” İnci, arı ölümlerinin Tarım Bakanlığı’nın da desteğiyle durdurabileceğini ancak Bakanlığın bu konuda duyarsız olduğunu söyledi.
İnci, bakanlığın arı hastalıklarını teşhis edip doğru tedaviyi önerecek arı hastalıkları laboratuvarı olmadığını da sözlerine ekledi. 


Vatanı Anadolu 

Anadolu’da 3 bin yıldır arıcılık yapılıyor. Dünyanın en verimli arı ırklarından bazılarının vatanı Anadolu. Türkiye arıcılığının en az 10 katı büyütülmesi mümkün. 225 bin ton bal ithalatı yapan AB çok önemli bir pazar. Türkiye büyük bir şansa sahip ama arıcılığın sahibi yok.

Milliyet
Yayın Tarihi : 14 Temmuz 2008 Pazartesi 17:48:36
Güncelleme :14 Temmuz 2008 Pazartesi 17:57:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?