1
Mayıs
2025
Perşembe
GÜNCEL

Kıyı Kanunu değişikliği sahilleri öldürür!

Kaçak yapılar için imar affı da içeren Kıyı Kanunu'nda değişiklik öngören taslak, Karadeniz Sahil Yolu ve Galataport gibi 'sahile zarar verecek' endişesi yaratan tartışmalı projelerin de önünü açıyor.

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın hazırladığı ve kaçak yapılar için imar affı da içeren Kıyı Kanunu'nda değişiklik öngören taslak, Karadeniz Sahil Yolu ve Galataport gibi tartışmalı projelerin önünü açacak. Taslakla, mevcut kanunda yer alan "sahil şeridine kara taşıt yolu yapılamayacağına" ilişkin hüküm değiştirilirken, daha önce sahilleri katlettiği gerekçesiyle mahkeme kararıyla yürütmesi durdurulan ve iptal edilen projeler yeniden hayata geçirilebilecek.

'Yetki karmaşası olur'
Hükümetin sahil şeridini yatırımcılara açmaya hazırlanması hem muhalefetin, hem de sivil toplum örgütlerinin tepkisini çekti. Sahil şeridi sınırını "imara aykırı yapıların başladığı yer" olarak tanımlayan ve mevcut düzenlemeye göre kıyı kenar çizgisinden itibaren ilk 100 metre içinde yapılaşmaya kapalı kıyılardaki kaçak yapılara af getiren düzenlemeye yönelik tepkiler şöyle:
CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir: Taslakla sahil şeridine her türlü yapının inşa edilmesine olanak tanınıyor. Yatırımcılara istedikleri en güzel sahile ilişkin bir imar planı ve fizibilite raporu hazırlama yetkisi veriliyor. Sahil şeridine ilişkin sınır ortadan kaldırılıyor. Yani denize sıfır gar, lokanta, terminal, çay bahçesi yapımının yolu açılıyor. Yatırımcıya imar planı hazırlama yetkisi verilmesi, belediyelerin yetkisinin elinden alınmasına ve planlamada yetki kargaşasına neden olacak. Tüm kıyılara bir Galataport yapılmasına imkân tanınacak.

'Cezasını deniz verir'
Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cemal Saydam: Kıyı çizgisi kanunla, siyasi kararla belirlenemez. Kıyı çizgisini denizin olağanüstü durumlarda etkisi altına giren alan belirler. Deniz kıyısına işletme kurulmasına olanak tanınırsa, bunun cezasını deniz verir. Akdeniz kıyısına bir işletme kurulduğunu düşünün. Belki 10 yıl, 20 yıl hiçbir şey olmaz. Ancak bu kıyıda şiddetli fırtınalar çıktığında ne olacak? Tabii afetler siyasi karar dinlemez.

Samsun Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Vildan Kumbasar: Taslakla, kıyıda yapılacak bütün planlarda karar yetkisi Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na bırakılıyor. Böylece belediyeler devre dışı oluyor. Adeta gizli bir imar affı niteliği taşıyor. Kıyı kenarında olması gerekmeyen petrol boru hattı, enerji nakil hattı, otogar gibi bazı tesislerin kıyılara yapılmasına olanak tanınıyor. Bu tesisler başka alanlara da yapılabilir. Taslak yasalaşırsa, açık olması gereken alanlarda yapılaşma artacak.

'Hukuksuzluğa kılıf'
Arhavi Sahillerini Koruma Platformu Ankara Sözcüsü Hasan Sıtkı Özkazanç: Taslak, Karadeniz Sahil Yolu projesindeki hukuksuzluklara kılıf giydirilmesini de sağlıyor. Taslakla, kıyı dolgu alanı ve su alanında imar planı kararıyla köprü, karayolu, demiryolu yapılmasının yolu açılıyor. Mevcut düzenlemede kara taşıt yolu sahil şeridinde yer alamıyordu. Düzenleme böylece Fındıklı, Ardeşen, Arhavi ve Trabzon'daki davaları kazanarak durduğumuz projelerin yeniden gündeme getirilmesine olanak tanıyacak.

Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Genel Sekreteri Baran Bozoğlu: AKP hükümetinin günü kurtarmak için hazırladığı bir taslak. Amaç, kıyıları yapılaşmaya açarak yabancı sermayeyi çekmek. Taslak geri çekilmeli. Tüm ülkeler turizmi geliştirmek için doğaya yatırım yapıyor. Hükümet kısa vade için mülki çıkara dayalı bir taslak hazırlamış.

Milliyet
Yayın Tarihi : 3 Nisan 2006 Pazartesi 16:57:20
Güncelleme :3 Nisan 2006 Pazartesi 17:00:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?