27
Mayıs
2024
Pazertesi
GÜNCEL

Komutanı acaba kim dinledi?

Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Türk Telekom ve Emniyet Genel Müdürlüğü emekli tümgeneral Reha Taşkesen'i dinlemeye almadıklarını açıkladı. 

Hürriyet gazetesi köşe yazarı Emin Çölaşan da "dinlemenin" perde arkasını yazdı... Dinleme ile ilgili açıklamalarının sonunda Çölaşan'ın köşe yazısını okuyabilirsiniz...

MİT'ten açıklama

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı, Emekli Tümgeneral Reha Taşkesen'in telefonlarının dinlendiği iddiası konusunda, "Teşkilatın, adı geçen hakkında hiçbir çalışmasının bulunmadığını" bildirdi.

MİT Müsteşarlığı'nın konuya ilişkin yazılı açıklaması şöyle: "Emekli Tümgeneral Sayın Reha Taşkesen'in telefonlarının dinlendiği yolunda medyada yer alan yoğun haberler bağlamında Teşkilatımızın, adı geçen hakkında hiçbir çalışmasının bulunmadığını açıklama ihtiyacına gerek görülmüştür." 

Emniyet, "Biz dinlemedik"
Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, Tümgeneral Reha Taşkesen'in telefonlarının dinlenmesiyle Emniyet'in ilgisinin bulunmadığını bildirdi. Haftalık bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çalışkan, bir gazetecinin, Harp Okulları Komutanı Tümgeneral Reha Taşkesen'in telefonlarının polis tarafından dinlendiğine dair iddialar bulunduğunu hatırlatması üzerine, ''Dinleme konusu hukuk sistemimizde düzenlenmiştir. Telefonlar sadece hakim kararıyla dinlenir. Emniyet Genel Müdürlüğünün bu konuda ilgisi ve bilgisi yoktur'' dedi.

Türk Telekom'dan açıklama: "Biz de dinlemedik" 

Türk Telekom Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Paul Doany, Emekli Tümgeneral Reha Taşkesen'in telefonlarının dinlenmesi olayına ilişkin olarak, "herhangi bir resmi, yazılı, orijinal ve otontik bir başvurunun" söz konusu olmadığını söyledi. Doany, izleme ve dinlemeye ilişkin olarak mevcut kuralların tümünü harfiyen yerine getirdiklerini belirterek, "Umuyoruz ki diğer kurumlar da öyledir" diye konuştu.
Paul Doany, Türk Telekom'un yeni organizasyon yapısını açıklamak üzere düzenlediği basın toplantısında Emekli Tümgeneral Taşkesen'in telefonlarının dinlenmesine yönelik soruları yanıtladı. 

"KURALLARA İLK YABANCI YATIRIMCILAR UYAR"
Doany, bir ülkede uygulanan kurallara ilk uyacakların yabancı yatırımcılar olduğunu söyledi. Doany, yabancı çalışanlardan hiçbirinin kritik konularla ilgili bilgiye ulaşma hakkı bulunmadığını savundu. Doany, izleme ve dinlemeye ilişkin olarak mevcut kuralların hepsini harfiyen yerine getirdiklerini vurgulayarak, "Umuyoruz ki diğer kurumlar da öyledir" diye konuştu. Doany, Türk çalışanların olduğu kadar yabancı çalışanların da yaptıkları işlerin kontrol edildiğini söyledi. 

"YASAL SORUMLULUKLARIMIZI YERİNE GETİRİRİZ"
Paul Doany, telefonların dinlenmesiyle ilgili yasal bir talep olması durumunda bunun gereğini yerine getirdiklerini belirterek, bunun dışında bir çalışma yapılmadığını söyledi. Doany, "İzleme ve dinlemeyle ilgili olarak hükümete karşı sorumluyuz. Ancak bu Türk Telekomun işi değil. Bizim işimiz müşterilerimize kaliteli hizmet sunmak" diye konuştu. Doany, Oger Telekom'un Türk Telekom ihalesi için Özelleştirme İdaresi'ne verdiği başvuru dilekçesinde sabit hatta büyük bir şirket olan British Telekom'da çalışan uzmanlarla çalışmak istediklerini belirttikelrini anımsatarak, bu kapsamda çalışmak istedikleri yabancıların isimlerini ve özgeçmişlerini de Özelleştirme İdaresi'ne bildirdiklerini ifade etti. Doany, "Bizimle çalışan yabancıların dürüstlüğünden şüphe duymuyoruz. Umarız başkaları da buna uyar" diye konuştu. 

Doany, mahkeme kararıyla telefon dinlemenin talep edilmesi durumunda diğer şirketler nasıl davranıyorsa Türk Telekom'un da aynı şekilde yasal yükümlülükler çerçevesinde bu hizmeti üçüncü şahıslara sunmak zorunda olduğunu ifade etti. Doany, bu nedenle sorumluluğun ne Türk ne de yabancı çalışanlarda olmadığını kaydetti. Yabancı uzmanların Türkiye'de Türk Telekom'a hizmet için bulunduklarını kaydeden Doany, "Ama dinlemeyle ilgili üçüncü şahıslara hizmet vermek bizim yasal sorumluluğumuz" dedi. 

"TEKNİK OLARAK HERŞEY MÜMKÜN"
Doany, teknik olarak izinsiz dinleme yapılamsının ya da dinleyenlerin tespit edilip edilmemesinin belirlenip belirlenemeyeceğine ilikin sorular üzerine, "Teknik olarak herşey mümkündür" diye konuştu. 

"ÇALIŞANLAR ELİNDE TELEFON DİNLEME YAPMIYOR"
Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı Doany, dinleme olayının "Watergate Skandalına" benzetilerek "Türk Telekom'un sanki birşeyler gizliyor gibi gösterilmek istendiğini" savundu. Doany, telefon dinlemeye ilişkin olarak bir başvuru gelmesi durumunda yasal yürümlülükleri çerçevesinde üçüncü şahıslara bu hizmeti verebileceklerine dikkat çekerek, bunun dışında "telekom çalışanlarının elinde telefon" dinleme yapmadığını söyledi. 

"RESMİ VE YAZILI BİR BAŞVURU YOK"
Doany, Emekli Tümgeneral Taşkesen'in dinlenmesiyle ilgili olarak "herhangi bir resmi, yazılı, orijinal ve otontik başvurunun" söz konusu olmadığını söyledi. Yazılı ve resmi bir başvuru olması durumunda Türk Telekom'un da yazılı olarak cevap vereceğini ifade eden Doany, onun dışında bir cevap verilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Doany, iddiaların doğrulanması durumunda yasal prosedürü başlatacaklarını da vurguladı. 

"YETKİLİ MAKAMLARIN DENETLEMESİ GEREKİR"
Mühendis ve teknik bir kişi olduğunu, şirket çalışanlarının da teknik bilgilerini şirketteki görevleri için kullandıklarını belirten Doany, "Teknik olarak herşey mümkündür ama ben ilgilenmiyorum" dedi. "Eğer bilgilere erişimi mümkün kılmak bizim yasal sorumluluğumuzsa bunu mümkün kılıyoruz" diyen Doany, bu sorumluluğun milli güvenlik kapsamında yerine getirildiğini kaydetti. Doany, iddialara son vermek için yetkili makamların bu faaliyetleri denetlemesi gerektiğini de vurguladı. Doany, kasten yasa dışı birşey yapılıyorsa o zaman ceza verileceğini de söyledi. 

"YABANCILAR GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILMADI"
Doany, iddialar nedeniyle 7 yabancı çalışanın görevden uzaklaştırılıp uzaklaştırılmadığına ilişkin olarak, "Öyle birşey olsaydı ben bilirdim. Öyle birşey olmadı" dedi. Doany, Türk ya da yabancı çalışanların Türkiye'deki yasaları ihlal etmeleri durumunda zaten ciddi bir şekilde cezalandırıldıklarını söyledi. 

Paul Doany, konuya ilişkin olarak Ulaştırma Bakanlığı'ndan bir uyarı mektubu gelip gelmediğine ilişkin olarak da, standart olarak bir mektup geldiğini, burda uyarıdan çok tanımların yer aldığını kaydetti. 

TELEKULAĞIN PERDE ARKASI
Hürriyet gazetesi Emin Çölaşan, Taşkesen paşa'nın dinlenmesi olayının perde arkasını bugünkü köşesinde şöyle yazdı...

Taşkesen Paşa olayının perde arkası


HARP Okulu dev bir askeri üniversite. Burada 3.600 öğrenci eğitiliyor.

İçlerinde yaklaşık 50 bayan öğrenci var. Ayrıca bin dolaylarında asker ve sivil personel burada görev yapıyor.

Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Reha Taşkesen birkaç gün önce görevinden istifa etti. Bu olay nasıl gelişti? Neler oldu?

Her şey imzasız ihbar mektupları ile başladı

Şimdi bu süreci size "birinci elden" ve "en yetkili ağızdan" anlatacağım.

Genelkurmay Başkanlığı’na Taşkesen’le ilgili imzasız ihbar mektupları geliyordu: "Okulda bira içmeyi serbest bıraktı. Kız ve erkek öğrenciler el ele tutuşuyor. Yakında hamile kalanlar olacak." Bu imzasız mektuplar üstleri tarafından resmi yazı ekinde Taşkesen’e gönderiliyordu. Taşkesen bunları "birinci ele" şöyle aktardı: "Benim askerlik anlayışım farklıydı. 21. yüzyılda görev yapacak Atatürkçü, çağdaş subaylar yetiştiriyordum. Rahat bir eğitimden yanayım. Askerlikte sopalı sisteme karşıyım. Askerlik anlayışım karşılıklı sevgi ve saygıya dayanır. Hiçbir personelimle sorunum olmadı. İmzasız ihbarların tümü yalandı."

Fakir çocuklar mum ışığında yemek yiyordu

"Okulda bira içilmesi söz konusu değil. Ancak Demirtepe semtindeki lokalimizde içki var. Orası beş yıldızlı restorana dönüştü. Çoğu fakir ailelerin çocuğu olan öğrenciler gelir, mum ışığında aileleri veya kız-erkek arkadaşlarıyla ucuz ve kaliteli yemek yer.

Ben oraya piyano da koydurdum. Amaç onların sosyal ve çağdaş kişiliğini geliştirmektir. Okula içkili gelinmez. Okulda el ele tutuşulmaz. Bunlar kesinlikle yasaktır. Harp Okulu Komutanlığı’na Orgeneral Büyükanıt tarafından geçen yıl getirilmiştim. Tahmin ediyorum ki, "birileri" benim bu uygulamalarımdan rahatsız oldu. Uzaktan bakınca, benim yaptıklarım ve askerlik anlayışım onları rahatsız etmiş olabilir. Böyle bir algılamam var çünkü yaptığım uygulamalar birilerini rahatsız ediyordu."

Görevden alınma olayında tarikatların rolü olmuş mudur?

"Ülkemizin en büyük sorunu köktendincilik ve bölücülüktür. Harp Okulu’nda bu konuda bazı duyumlarım oldu. Bu kesimlere karşı sözlü emirler verdim. Rahatsız oldukları kesindir. İmzasız ihbar mektuplarıyla tedirgin ediyorlardı. Üstlerim bu konuda bir araştırma yaptırsaydı, hepsinin asılsız olduğu ortaya çıkacaktı. Yaptırmadılar."

Bazı hanımlarla özel konuşmalar yaptığım doğru

Peki olay nereye doğru sürükleniyordu? Taşkesen bunları da "birinci ele" şöyle anlatıyordu: "Çevrem çok geniş. Yazar, gazeteci, siyasetçi, asker, sivil, kadın, erkek, çok geniş çevrem var. Kendi özel telefonumla herkesle her şeyi konuşurum. Makam telefonum özel görüşmelere kapalıdır. Dinleniyorum diye özel telefonumdan konuşma yapmaktan vazgeçmedim.

Bazı hanımlarla da özel konuşmalar yapmışımdır. Tamamen özel yaşamdır. Basında yer alan bayan Harp Okulu öğrencisi tamamen yalan. Böyle bir şey kesinlikle yok."

Taşkesen dinlendiğini biliyor muydu? "İlk ağıza" şöyle anlatmıştı:

"Bu yılın başlarında, telefonlarımın dinlendiğini çok güvenilir bir kaynaktan öğrendim.

Samsun’dan aldığım telefon hemen dinlemeye alınmış

Göreve başladıktan hemen sonra beni izleme ve dinleme kararı alınmış. Kimin dinlediğini veya dinlettiğini bilmiyorum. Birinin dinlenmesi için mahkeme kararı gerekir. Olup olmadığını da bilmiyorum ama olmadığını sanıyorum.

Ülkemizde telefon dinlemeyi Genelkurmay, MİT, Jandarma ve Emniyet yapabilir. Dinlemeyi Genelkurmay mı yaptı veya istedi, yoksa başkaları mı dinleyip Genelkurmay’a iletti? Bunları da bilmiyorum.

Samsun’dan başkasının adına bir cep telefonu almıştım. O numarayı da en kısa zamanda öğrenip dinlemeye almışlar. Bu işin arkasında bir yabancı devlet desteği olup olmadığını da doğrusu merak ediyorum."

Geçen çarşamba günü Kara Kuvvetleri’ne çağrıldım

Önceki gün bu konuda yayınlanan Genelkurmay bildirisinde Genelkurmay’ın dinleme yapma olanağı olmadığı belirtilmişti. Taşkesen tam tersini söylüyor.

Olay daha sonra nasıl gelişti, neler oldu?

"Şunu gördüm ki, saçma sapan imzasız ihbar mektupları gönderen kişilerle dinleme yapan ve yaptıranlar, aynı kesimdi. Bu iş birlikte yapılıyordu ve olay saptırıldı."

Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Reha Taşkesen geçtiğimiz çarşamba günü Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Orgeneral Ergin Saygun tarafından makamına çağrıldı. Saygun’un masasında Taşkesen’in bazı bayanlarla yaptığı ve dinlenmiş olan telefon konuşmalarının kağıda dökülmüş bant çözümleri vardı. Perşembe günü bir kez daha konuştular ve Taşkesen istifasını vermek zorunda kaldı.

Basına bazı bilgiler yansıdı ama bu konuşmaların hangi bayan veya bayanlarla yapıldığı, neler konuşulduğu bilinmiyor. Anladığım kadarıyla emekli Tümgeneral Reha Taşkesen de bu tür konuşmalar olduğunu güvendiği kişilere doğruluyor, ancak konunun ayrıntılarına girilmesini istemiyor.

Özel konuşmalarımın kayıtları önüme kondu

"Bunlar benim çok özel konuşmalarımdı. Özel hayatıma girilmişti. Saygun Paşa onları bana okuttu. Oraya çağrıldığım zaman zaten bazı tatsız gelişmeler olacağını hissediyordum. Askerlikten istifamı orada verdim. Benim yadırgadığım konu şudur: TSK bu olayı sadece bir bayan ilişkisiyle sınırlayıp basit bir düzeye indirerek gündeme getirdi. Hukuk dışı dinleme olayına TSK dahil hiç kimse dikkat etmedi.

SORUYORUM: YAPILAN DİNLEME HUKUKA UYGUN MU

Genelkurmay bildirisinde ’özel hayatın dokunulmazlığı var’ deniliyor ama benim özel hayatıma yasadışı yollarla girildi, özel hayatımın dokunulmazlığı yok edildi. Ben bu yaşananları kişisel bir olay olarak görmüyorum. Yapılan dinlemeler hukuka uygun mudur? Bu soruyu soruyorum."

İmzasız ihbar mektuplarıyla başlayan, telefon dinlemeleri ve istifa ile sonuçlanan karmaşık bir olayın perde arkası çok özetle böyle. İşin içinde bir tezgah, komplo, başka hesaplar, ya da bu olayın Yüksek Askeri Şûra toplantısından hemen önce gündeme getirilmesinin bir anlamı var mı? Şu anda bilemiyoruz. Başka bir bilgiye de sahip değiliz.

AA/ANKA/Hürriyet
Yayın Tarihi : 14 Temmuz 2006 Cuma 15:07:36
Güncelleme :14 Temmuz 2006 Cuma 17:50:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?