22
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Küresel ısınmada Türkiye'nin rolü

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Türkiye'nin, sera gazı emisyonları artış trendi en yüksek değere sahip ülke olmakla birlikte, kişi başına düşen karbondioksit emisyonu açısından, AB ve OECD ülke ortalamalarının oldukça altında olduğunu bildirdi.

Pepe, CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'ın soru önergesine verdiği yanıtta, Türkiye'nin, 24 Mayıs 2004'te, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine taraf olduğunu anımsattı. Osman Pepe, Türkiye'nin, bu kapsamda, sera gazı emisyon envanterinin hazırlanmasından ve her yıl düzenli olarak ilgili Sekretaryaya gönderilmesinden sorumlu olduğunu belirtti.

Türkiye'nin, 1990-2004 arası sera gazı emisyon envanter değerlerinin Türkiye İstatistik Kurumunca hesaplandığını ve Bakanlık aracılığıyla Sekretaryaya sunulduğunu belirten Pepe, şunları kaydetti:

“Ülkemiz, Sözleşmede yer alan Ek-I ülkeleri arasında sera gazı emisyonları artış trendi en yüksek değere sahip olmakla birlikte, ülkelerin 2003 yılı kişi başına düşen toplam CO2 (karbondioksit) emisyonları karşılaştırıldığında, OECD ülkeleri ortalaması 11.1 ton, dünya ortalaması 4 ton, Avrupa Birliği (AB) ortalaması 25 ton ve AB 15 ülkeleri ortalaması 9 ton iken, Türkiye ortalaması 3,3 ton'dur. Bu verilerden de anlaşılacağı üzere ülkemiz; AB 15 (eski üyeler) AB 25 (tüm üyeler) ve OECD ülkeleri ortalamalarının oldukça altındadır. Ayrıca dünya genelindeki ülkelerin 2003 yılı toplam sera gazı emisyon değerlerinin karşılaştırılmasında ise ülkemiz açısından bu değer, yüzde 1'in altında bulunmaktadır. Sanayileşme ve ekonomik büyümeyle birlikte ülkemizin artan enerji ihtiyacına paralel olarak sera gazı emisyonlarında da paralel bir artış olacağı öngörülmektedir.”

“EŞİTLİK TEMELİNDE ORTAK FAKAT FARKLI SORUMLULUK”

Bakan Pepe, Türkiye'nin, iklim değişikliği politikalarında, sözleşmenin temel ilkeleri olan; “iklim sisteminin eşitlik temelinde, ortak fakat farklı sorumluluk alanına uygun olarak korunması, iklim değişikliğinden etkilenecek olan gelişme yolundaki ülkelerin ihtiyaç ve özel koşullarının dikkate alınması, alınacak önlemlerin, ulusal kalkınma programlarına entegre edilmesi” konularına büyük önem verdiğini anlattı.

Pepe, Türkiye'nin iklim değişikliği alanında belirleyeceği politikaların, alacağı önlemlerin ve yapacağı çalışmaların belirlenmesi amacıyla, Çevre ve Orman Bakanlığı başkanlığında, 6 ilgili bakanlık, Devlet Planlama Teşkilatı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin katılımıyla İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu (İDKK) oluşturulduğunu anlattı.
İDDK koordinasyonunda 8 çalışma grubu oluşturulduğunu ve Türkiye'nin yol haritası olan İklim Değişikliği 1. Ulusal Bildiriminin hazırlandığını belirten Pepe, bunun en kısa zamanda BM İklim Değişikliği Sekretaryasına gönderileceğini anlattı.

Pepe'nin verdiği bilgiye göre, 1. Ulusal Bildirim kapsamında belirlenen öncelikli politikalar şöyle:
“Temiz enerji kaynaklarından azami derecede yararlanmak için güneş, rüzgar ve jeotermal en enerji kaynaklarının kullanım kapasitelerini artırma ve hidrolik enerjinin daha büyük oranlarda kullanımını sağlayacak projeleri hayata geçirme, biyokütle kaynaklarını geliştirerek enerji temininde kaynak çeşitliliğini sağlama, CO2 yakalama ve depolama, yeni teknolojiler ormanlaştırma ile enerji verimliliği konularına önem vererek hem sera gazı emisyonlarını azaltmak hem de küresel iklim güvenliğine katkı sağlanmasını amaçlamaktadır.”

Pepe, yeni Çevre Kanununun, enerji ve endüstriyel sektörlerdeki emisyon kontrolü için daha sıkı tedbirler almayı öngördüğüne dikkati çekerek, aynı zamanda iklim değişikliği araştırmalarına, geliştirilmesine ve çevre eğitim çalışmalarına öncelik verdiğini ifade etti. Pepe, çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda, bir dizi mevzuat düzenlemesi yapılarak süratle hayata geçirildiğini de belirtti.

KATI ATIK ENTEGRE BERTARAF TESİSİ

AK Parti iktidara geldiğinde sadece 15 ilde düzenli çöp depolama alanı bulunduğuna işaret eden Pepe, bu dönemde 10 birlik içinde 150 belediyenin oluşturduğu 10 katı atık entegre bertaraf tesisini işletmeye almak üzere olduklarını kaydetti. Pepe, diğer illerde de düzenli depolama alanlarına ilişkin teknik ve idari çalışmaların kesintisiz olarak devam ettiğini belirtti.

Hava kalitesi konusunda geçen yıl 36 ilde işletmeye alınan tam otomatik ölçüm istasyonlarına ilaveten; kalan diğer illerin tamamının da gelecek ay içinde işletmeye alınacağını bildiren Pepe, ısınmadan, endüstriden ve ulaşımdan kaynaklanan hava kirliliğinin önlenmesi konusunda da bir dizi önlem geliştirildiğini kaydetti.

TOPRAK EROZYONU

Toprak erozyonu ve selleri önlemek amacıyla ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmaları hakkında da bilgi veren Pepe, bu kapsamda erozyon kontrolü tedbirlerinin, ülkenin her tarafına yaygınlaştırıldığını bildirdi.
Pepe, şöyle devam etti:

“Bakanlığımız tarafından, 2003'te 42 bin hektar, 2004'te 37 bin 573 hektar, 2005'te 44 bin 108 hektar erozyon kontrolü yapıldı. 2006 programı 62 bin hektardır. Tamamı, yıl sonu itibariyle gerçekleştirilecektir. Başlangıçtan bugüne kadar toplam 656 bin hektar alanda erozyon kontrolü faaliyeti gerçekleştirilmiştir.
A.A
Yayın Tarihi : 3 Ocak 2007 Çarşamba 12:10:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?