Polis Akademisi’ndeki Kürt Açılımı Çalıştayı’nda “Kürt sorununun çözümü Kürt olmayanlara ne kazandıracak?” sorusunun cevabı arandı; “TSK ne der, ne yapar?” gibi sorular hiç dile getirilmedi. Açılımın Türkiye’nin her bakımdan önünü açacağında hem fikir olundu...
Polis Akademisi’ndeki Kürt açılımı çalıştayını önce gazetelerden öğrendim. Haberlere göre, başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinde sıkça uygulanan bir yöntem ülkemize de taşınacaktı: Devleti yönetenler, medya mensupları ve öğretim üyeleriyle bir araya gelecek, ülkenin en can alıcı sorununu bütün yönleriyle masaya yatıracaktı. Beklediğim olmadı. Polis Akademisi’nin yöneticileri -ki moderatörlüğün ötesine pek geçmediler, geçmek istemediler- ve bazı mensupları dışında sadece İçişleri Bakanı Beşir Atalay vardı. Yani yazıldığı gibi ne MİT Müsteşarı, ne Başbakanlık Müsteşarı, ne Emniyet Genel Müdürü. Bakan Atalay da bütün toplantıyı baştan sona izleyip not almakla birlikte, sondaki kısa teşekkür konuşması dışında ağzını açmadı.
Başka eksikliklerde vardı. Örneğin gazeteciler arasında Kürt kökenli -bildiğim kadarıyla- kimse yoktu. Katılımcıların büyük çoğunluğu uzun süredir Kürt sorunu üzerine yazıp çizen, kalıcı bir çözüm için gayret gösteren ve hükümetin, en azından son Kürt açılımına umutla bakan isimlerdi; bu açılıma eleştirel, en azından epey mesafeli duran meslektaşlarımız da ya davet edilmemişti ya da mazeret bildirip gelmemişti.
Yine de çok verimli, olumlu bir çalıştaydı. Her ne kadar katılımcıların çoğunun görüşlerini biliyorduysam da bu çalıştaydan çok şey öğrendiğim açık. Beni en çok etkileyen, sorunun tarifi ve çözüm önerilerinde hemen her katılımcının “makul” olanı arama, ancak işi yokuşa sürmemeye özen gösterme gayretiydi.
15 gazeteci söz aldı...
15 gazeteci de söz aldı; kimi çok uzun konuştu, kimisi özlü. Sorununun hemen her boyutu derinlemesine ele alındı, somut çözüm önerilerinden ziyade nasıl bir siyasi, toplumsal ve uluslararası zeminde çözüm arandığı ile bu süreçte yöntem ve üslubun nasıl olması gerektiği tartışıldı.
TBMM’nin ve muhalefet partilerinin süreçte nasıl bir rol oynayabileceği üzerine de kapsamlı tartışmalar yaşandı. Hemen herkes AKP+DTP=çözüm denkleminin gerçekçi olmadığında birleşti fakat CHP ve MHP başta olmak üzere muhalefetin sürece bakışı konusunda farklı yorumlar yapıldı.
Benzer çalışmalar için iyi örnek
Ben MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bugüne kadar, mevcut çatışmanın sokağa yansımaması konusunda göstermiş olduğu dikkat ve özene dikkat çekip, bu partiyi sürecin önündeki en büyük engel gibi gösterilmesinin haksız ve yanlış olacağını vurguladım.
İlginçtir, katılımcılar arasında askerin siyasetle (ve dolayısıyla Kürt sorunuyla) ilgisini en sert şekilde eleştiren birçok isim bulunmakla birlikte “TSK ne der, ne yapar?” gibi sorular hiç dile getirilmedi.
Çalıştayda en çok “Kürt sorununun çözümü Kürt olmayanlara ne kazandıracak?” sorusunun cevabı da arandı ve bu konuda Türkiye’nin her bakımdan, ama en çok da ekonomik olarak önünün açılacağı söylendi. Buradan hareketle “Kürt açılımı” nın bir “Türkiye atılımı” na dönüşmesi temennisiyle sona eren çalıştayın, benzer çalışmalar için iyi bir örnek oluşturduğunu söyleyebilirim.
BAKAN ATALAY RÖTARLI KATILDI
Çalıştaya katılan gazeteciler genellikle kurumlarının araçlarıyla veya taksiyle çalıştaya gelirken Arıboğan, Çalışlar, Türköne gibi bazı gazeteciler tahsis edilen özel bir minibüsle Polis Akademisi’ne geldi. İçişleri Bakanı Atalay Çalıştay’a 10 dakikalık gecikmeyle katıldı. Çalıştay, basına kapalı yapıldı.
KATILANLARIN YORUMLARI
Mutfakta ciddi işler pişiyor
Hasan Cemal (Milliyet Gazetesi yazarı): Böyle bir toplantı ilk. Devlette de birtakım şeylerin değiştiğine dair ciddi bir işaret. Çalıştay vesilesiyle devlette sorunun çözümüne yönelik ciddi bir irade olduğunu gözlemledim. Mutfakta ciddi işler pişiyor, onu söyleyebilirim. Kürt meselesinin çözümü konusunda siyasi otorite açısından ilk kez bu kadar ciddi bir değişim görülüyor.
Türkiye’yi ferahlatacak yola çıkılmalı
Cengiz Çandar (Radikal Gazetesi yazarı): Çalıştayın Polis Akademisi’nde yapılması Türkiye’de bir çok şeyin değiştiğini gösteriyor. Hükümetin yararlanabileceği bir çok düşünce bir sepette toplandı. Birkaç ay içinde Türkiye’yi ferahlatacak yola doğru çıkılmasını ümit edelim. İyi niyet, içtenlik ve cesaretle bu yola girilirse, biz bu işin altından kalkarız.
Türkiye’nin önünde engel olmamalı
Oral Çalışlar (Radikal Gazetesi yazarı): Çalıştayda görüşlerimizi dile getirdik, İçişleri Bakanı Atalay da bizlere teşekkür etti. Atalay, sürecin devam edeceğini, umutlu ve kararlı olduklarını söyledi. Çalıştaya katılanlar, meselenin artık Türkiye’nin önünde engel olmaktan çıkması gerektiği konusunda görüş birliği içinde.