30
Mayıs
2024
Perşembe
GÜNCEL

Kürtçe savunma olabilir

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulunda konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "İsrail, Türkiye'den herhangi bir şekilde kendisine yardım etme, arabuluculuk yapma güvenini kaybettiyse bu İsrail'in bileceği şeydir. Bizim de kendi kendimize ortaya çıkma hevesimiz yoktur" dedi.

AKPM Genel Kurulu'nda konuşma yapan ve daha sonra parlamenterlerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ermeni bir parlamenterin Türkiye'yi suçlayıcı şekilde sözde soykırım konusunda soru sorması üzerine Türkiye olarak soykırımı kabul etmediklerini ve ortada bir soykırım iddiası varsa önerilen bilimsel tarih komisyonunun kurulmasına 'evet' denmesi gerektiğini ifade etti. Gül, "Geçmişimizde soykırım yapıldığını kabul etmiyoruz. Eğer bunu kabul edenler ve iddia edenler varsa ki var; onlara çok açık çağrımız ortak komisyon kurulmasıdır. Tarihle beraber yaşarsak Avrupa'da kimse birbirinin yüzüne bakamaz. Hep beraber geleceğe bakmamız lazım. Acıları tabii ki biliyoruz ve üzülüyoruz ama gelecekte dayanışma içerisinde halklarımızın kardeşçe yaşamalarını temin etmemiz lazım. O nedenle bu suçlamalarınızı kabul edemeyeceğim ama madem iddia var çalışılsın, neticelerini hep beraber kabul edelim" dedi.

Konuşması sonrası salondan alkışlar yükselen Gül, Ermenistan ile imzalanan protokolün ilerlememesini eleştiren bir parlamentere de şu şekilde yanıt verdi: "Eğer siz sorunuzda 'Ermenistan Azerbaycan'ın topraklarını işgal ettiği için mi protokolü imzalamıyorsunuz' derseniz, o zaman sanki siz o işgali meşru veya önemsiz görüyorsunuz gibi bir durum ortaya çıkar ki; bu BM'nin de Avrupa Konseyi'nin de prensiplerine çok aykırı olur"

Daha sonra İsrail'le ilişkiler hakkındaki soruya da cevaplayan Gül bu konuda da önemli mesajlar verdi: "Son problemli durumlara kadar İsrail de Filistin de Türkiye'ye 'Aman siz bize yardımcı olun' diye çağrılar yapmışlardır ve biz de bunun üzerine bu yardımları yapmışızdır. Son meseleye gelirseniz bu Türkiye değil İsrail'in tercihi olarak ortaya çıkmış bir durumdur. Bildiğiniz gibi Gazze'de süren abluka, Avrupa Konseyi ve BM ve insan hakları teşkilatları tarafından yasal görülmeyen ve kolektif bircezalandırmanın meşru görülmediği bir durumdur. İnsan hakları örgütleri dünyanın her yerinden seferler düzenlerken Türklerin önderliğinde 47 ülkeden insanın katılımıyla bir yardım filosuna uluslararası sularda İsrail ordusunun saldırısına uğramıştır. Eğer ilişkiler bu noktaya gelmişse bunun müsebbibi Türkiye değil İsrail'dir. Bundan dolayı İsrail, Türkiye'den herhangi bir şekilde kendisine yardım etme, arabuluculuk yapma güvenini kaybettiyse bu İsrail'in bileceği şeydir. Bizim de kendi kendimize ortaya çıkma hevesimiz yoktur."

Vize serbestliği ve Yunanistan ile ilişkilere yönelik bir soru üzerine Gül, Türkiye'nin Yunanistan, Bulgaristan ve uluslararası platformda başka ülkelerle de görüştüğünü, vize ve yasadışı göç konusunun Türkiye için de büyük problem çıkardığını anlatarak bu anlamda "Çözüm Türkiye'yi yabancılar için depo haline dönüştürmek olamaz" dedi. Bu noktada suçlamaktan ziyade sıkı bir işbirliğine girmek gerektiğini belirtti.

KCK davası ile ilgili bir soru üzerine ise Gül, mahkemelerde gerçekten Türkçe bilmeyen insanların istedikleri dilde savunma yapabileceğini ve bunun hukuki olarak mümkün olduğunu hatırlattı.

Eksen kayması konusuna da değinen Gül, Türkiye'de insan hakları, hukuk ve demokrasi alanındaki gelişmelere bakmak gerektiğini belirterek, bu konularda gerileme yoksa eksen kaymasından bahsedilemeyeceğini kaydederek şöyle konuştu: "Türkiye'nin bütün ülkelerle işbirliği içine girme hakkı vardır. Konumumuz açısından bunu değerlendirmek hakkımız. İngiltere'ye biz hiç 'Common Wealth topluluğu içerisinde çok aktifsin', 'Malezya'dan Afrika'da Kamerun'a kadar herkesle işbirliği içindesin' diye bir tenkit yürütebilir miyiz? veya Fransa'nın Afrika'da tarihten gelen ilişkilerini canlandırmasına bir şey denebilir mi? Denemez tabi ki"

İHA
Yayın Tarihi : 25 Ocak 2011 Salı 15:55:01
Güncelleme :29 Ocak 2011 Cumartesi 00:08:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
vatandaş IP: 88.241.190.xxx Tarih : 27.01.2011 17:31:27

 vatandaşın kimlik belgesinde suriyeli iranlı yada ıraklı yazmadıktan sonra bu ülkenin vatandaşı ise hangi kanuna göre farsçanın lehçesi olan kürt  lehçesinde savunma verebilir  o zaman biri çıkar mısrlıların hiyoroglif  dilinde savunma yapacağım  bana tercuman bulun demez mi bunun adı türkiye cumhuriyetini ve devletini kabul etmiyorum demektir  batı bunun çözümünü bulmuştur  bu çözüm toplama kamplarıdır batıda bunu söylerseniz sizi oddevletin kanununla yargılamazlar  bir kampa alırlar o kampta kendinizi savunacak bir dil ve yargılanmayı kabul edene kadar kalırsınız  ne zaman ben öğrendim dersiniz devletide kabul ediyorum sizi yargılarlar yada derdiniz dinlerler böyle kamp kaldı mı diyenlere yunanistana ve bulgaristana gitmelerini yada bu ülkelere kaçak girmeyi denemelerini tavsiye ederim hemen kendilerini toplama kampında bulurlar el mi yaman bey mi yaman orada adama öğretiyorlar o zaman canım vatanım türkiye ana dilim türkçe diye dönersin