Malatya'da meydana gelen katliam soruşturmasında kayıp 480 bin YTL değerindeki çek aranıyor. Katliamın planlayıcısı olduğu iddia edilen Emre Günaydın, polisteki ifadesinde, yayınevinde 480 bin Yeni Türk Lirası tutarında çek gördüğünü, arkadaşlarını da, 'Bundan sonra para sorunumuz kalmayacak.' diyerek eyleme ikna ettiğini söylemişti.


Katliamın planlayıcısı Emre Günaydın



Malatya katliamındaki esrarengiz çek kayıp

Ancak güvenlik görevlilerinin el koyduğu belge ve dokümanlar arasında 'söz konusu çeke' ulaşılamadı. Bu arada Türkiye gündeminde ilk sıraya oturan katliamın aktörlerinden Hamit Çeker'in cinayetten önce uzman çavuş olmak için Jandarma'ya başvuru yaptığı ortaya çıktı. Zanlı Hamit Çeker, hapishaneye konulduğu sırada cezaevi yöneticilerine ilginç bir soru yöneltmiş. Çeker, "Bu durum uzman jandarmalık başvurumu etkiler mi?" diye sormuş. Hamit Çeker'in sorusu cezaevi idarecileri ile onu hapishaneye getiren polisler arasında hayretle karşılanmış. Anafartalar'daki canlı bomba saldırısının soruşturmasını yürüten üst düzey bir polis yetkilisi, "Bu çocuklar ne yaptıklarının farkında bile değiller. Hamit Çeker'in bu sorusu, olayın vahametinin farkında olmadığının bir göstergesi." diyor.

Malatya'da yaşanan katliamın faillerinden Emre Günaydın, polise 17 sayfalık ifade verdi. Günaydın'ın ifadelerinden, eyleme katılan arkadaşlarını yüklü miktarda para ile kandırdığı anlaşılıyor. Günaydın'ın, polisteki ifadesinde, bir çekten bahsettiği ortaya çıktı. Günaydın'ın, "Yurtta kalan Abuzer, Salih, Hamit ve Cuma'ya 'Bu adamlarda büyük paralar var, onlara da el koyacağız. Artık para sorunumuz olmayacak' deyip onları eyleme ikna ettim." dediği öğrenildi. Olay günü üç misyoneri sandalyelere bağladıktan sonra ofisteki masa ve çekmecelerde kısa süre önce gördüğü çeki aradığını anlatan Günaydın, "Ofisteki dolapları ve klasörleri karıştırıp, bunların Mossad ve CIA ile bağlantılarını ortaya koyan belge ve doküman da bulmaya çalıştım. Ancak ne çeki ne de yabancı gizli servislerle ilişkilerini ortaya koyacak bir şey bulabildim." ifadelerini kullandı.

Cinayetleri birbirlerinin üstüne atan 5 zanlıyı olay yerinde ve kanlı elbiselerinde bulunan kanları ile el ve parmaklarındaki küçük bıçak yaraları zora soktu. Günaydın'ın olay yerinde ve tişörtünde kendi kan izi bulundu. Zanlılardan Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım ile Hamit Çeker'in cinayet sırasında ellerindeki bıçaklarla kendi kendilerini ellerinden hafif şekilde yaraladıkları anlaşıldı.

'Pişmanmışım, öyle yazın'

Malatya Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorgulanan Günaydın, avukatı ve ifadesini alan polis arasında da ilginç diyaloglar yaşandığı öğrenildi. Günaydın'ın ifadesini alan polis, 'Pişman mısın?' diye sordu. Emre ise, "Pişman mıyım?" diye karşı soru yöneltti. Emre, aynı soruyu bu kez yanındaki avukatına sordu. Avukatı ise, "Pişman değilsen benim burada ne işim var?" cevabını verdi. Bunun üzerine Günaydın, "Pişmanmışım, öyle yazın." dedi. Günaydın'ın ifadesindeki ilginçlikler bununla da sınırlı değil. Günaydın, "Bu eylemden sonra Kocaeli'ne gidip Pastör Wolfgang'ı öldürecektim. Böylece misyonerliğin iki ayağını kırmış olacaktım. Bunun için 30-40 yıl cezaevinde yatmayı göze almıştım." deyince sorguyu yapan polis, 'Bu eylemi yalnız mı yoksa arkadaşlarınla mı yapacaktın?' diye bir soru yöneltti. Günaydın, "Yalnız yapacaktım; ama arkadaşlar da yanımda olurdu herhalde." şeklinde cevap verdi.

'Adam öldürmek, asker olmamı engeller mi?'

Tutuklanan zanlılardan Hamit Çeker'in katliamdan önce uzman çavuş olmak için Jandarma'ya başvuru yaptığı ortaya çıktı. Hamit Şeker, cezaevine konulduğu sırada cezaevi yöneticilerine ilginç bir soru yöneltmiş. Türkiye ve dünyanın gündeminde ilk sıraya oturan misyoner katliamında önemli rol oynayan Çeker, cezaevi yöneticilerine, "Bu durum uzman jandarma başvurumu etkiler mi?" diye sormuş. Çeker'in sorusu cezaevi idarecileri ile onu hapishaneye getiren polisler arasında hayretle karşılandı. Anafartalar soruşturmasını yürüten üst düzey bir polis yetkilisi, "Bu çocuklar ne yaptıklarının farkında bile değiller. Hamit Çeker'in bu sorusu, olayın vahametinin farkında olmadığının bir göstergesi." diyor.