19
Mayıs
2024
Pazar
GÜNCEL
Müdüre bıçaklı saldırı
Mersin'de bir öğrenci, öğrenim gördüğü okulun müdürünü bıçakla yaraladı. Alınan bilgiye göre olay, Karaduvar Mahallesi Mine Günaştı Lisesi bahçesinde meydana geldi. Devamsızlık yaptığı için okuldan uzaklaştırıldığı öğrenilen lise 1. sınıf öğrencisi Y.O., okul bahçesinde karşılaştığı müdür Adnan Yüksel'e (50) bıçakla saldırdı.
Sol kolundan 2 bıçak darbesi alan Yüksel, özel bir araçla Mersin Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak ayakta tedavi edildi. Tedavinin ardından taburcu edilen Yüksel, basın mensuplarının sorularını "Bir şey yok" diyerek yanıtsız bıraktı.
Okul müdürünü bıçaklayan Y.O. olaydan sonra kaçarken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
iha
Yayın Tarihi :
20 Kasım 2006 Pazartesi 18:03:39
Yorumlarınız
Mustafa ULU IP: 212.175.112.xxx Tarih : 20.11.2006 23:39:12
Öğrencisi tarafından yaralanan müdür bey cevabı verdi zaten... Normal; demokratikleşiyoruz (!) ya !.. El-insaf ! Nerede eski müdürler? Müdürlük ünvanından başka bir şeyi mi kaldı bu işin? İlköğretimden sonra zorunlu yönlendirme olmazsa,yani bu delikanlı kasaplık mesleki eğitim kursuna gitmezse, egosunu tatmin için, müdürünü kuşbaşı yapacak... Boş boş gezip, başta okul kızlarına, gözüne kestirdiklerine güç yetirecek. Liseler maalesef avutulma yeri olarak görülüyor. Öte yandan, bu gençlere gerekli fiziki alt yapı yapılsa; dershanelere-cep telefonlarına ve internet kafelere boşa harcanan paralarla topyekün bir seferberlik yapılsa, inanın liseler de kampüs havası eser ve herkes de kabiliyetlerine göre uğraş alanı bulur. "Boş gezen adamın arkadaşı şeytandır" diye boşuna söylenmemiş; şeytanına karşı gelen müdürünü halletmiş vesselam!.. Ulu önder Atatürk de hangi işte muvaffak olmuşsa, halk seferberliği ile başarmadı mı? Değerler de kaybobuş, amil beyler türetilmiş, "rüzgara karşı tüküren kendi suratına tükürür " derler. Ne ektik de ne biçeceğiz ? Müdürbeyin yaşına başına da bakınca, nasıl böyle bir gaflete düşer bilmem ? Bu tipleri usuletle ve suhuletle ortamdan uzaklaştırmak her yönetici ve eğitmenin izleyeceği strateji olmalıdır.Lisenin güvenlik görevlileri-nöbetçi öğretmenleri de doğrusu pek duyarlı davranmış(!) Ne olacak, olan müdüre olsun ! Son söz: Nasreddin Hoca kızını suya gödermeden önce dövermiş.Sormuşlar Hocaya :-Ne günahı var? diye... -Desti kırıldıktan sonra dövsen neye yarar? demiş, bizim hoca.Müdür bıçağı yedikten sonra,neye yarar ki? Eğitimimizin kıyametinin koptuğunun, bundan daha güzel örneği olur mu? Ah hocalar ve müdürlerimiz de biraz daha fazla yorulsalar bu gençler için !... Allah beterinden saklasın ! Bu satırların yorumcusu, 3 yıldır öğrencilerine disiplin cezası vermeyip habire uzak yerlerden aranan ve zamanının % 90'ını öğrencilerine ayıran bir lise müdürüdür. Borusan firmasının sahibi Sn.Asım Kocabıyık dedemden zamanın M.E.Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun katıldığı bir programda duymuştum: "Benim A.Kocabıyık olmama İlkokul müdürüm falanca ile lise müdürüm filancadır.O zaman benim müdürlerim Afyon'un en uzun sokağında yürüken, millet ayağa kalkardı ! Vali alırdı 90 lira maaş, müdürüm de 80 lira... Ah şu müdürlüğü bir türlü layıkıyla yapamadan gözümüz açık gidecek ! Bu müdürlük-öğretmenlik nasıl bu düzüye düşürüldü? Taraflar bir düşünse ve azıcık silkinse; cevabı içinde saklıdır, her şey düzelecek ! Taraflar mı kim? Öğretmenler-müdürler-veliler-(öğrenciler ise, mazurdur)ve Bakanlık. Kimse popülizm yapmasın! Bu gençler bizim, meyve vermek için en az 18 yıl eğitilmeli. Nasıl oluyor da bir çırpıda boşluğa bırakılıyor? İnsaf sahibi hocaları bilirkişi bilip eti senin kemiği benim diye teslim edilmeli, sonuna kadar desteklenip denetlenmeli... Aksi halde dönüşü olmayan bu tek yönlü yolda, eller giderler aya, biz de kalaırız yaya vesselam... SAYGILARIMLA.
Mustafa ULU IP: 212.175.112.xxx Tarih : 20.11.2006 23:39:12
Öğrencisi tarafından yaralanan müdür bey cevabı verdi zaten... Normal; demokratikleşiyoruz (!) ya !.. El-insaf ! Nerede eski müdürler? Müdürlük ünvanından başka bir şeyi mi kaldı bu işin? İlköğretimden sonra zorunlu yönlendirme olmazsa,yani bu delikanlı kasaplık mesleki eğitim kursuna gitmezse, egosunu tatmin için, müdürünü kuşbaşı yapacak... Boş boş gezip, başta okul kızlarına, gözüne kestirdiklerine güç yetirecek. Liseler maalesef avutulma yeri olarak görülüyor. Öte yandan, bu gençlere gerekli fiziki alt yapı yapılsa; dershanelere-cep telefonlarına ve internet kafelere boşa harcanan paralarla topyekün bir seferberlik yapılsa, inanın liseler de kampüs havası eser ve herkes de kabiliyetlerine göre uğraş alanı bulur. "Boş gezen adamın arkadaşı şeytandır" diye boşuna söylenmemiş; şeytanına karşı gelen müdürünü halletmiş vesselam!.. Ulu önder Atatürk de hangi işte muvaffak olmuşsa, halk seferberliği ile başarmadı mı? Değerler de kaybobuş, amil beyler türetilmiş, "rüzgara karşı tüküren kendi suratına tükürür " derler. Ne ektik de ne biçeceğiz ? Müdürbeyin yaşına başına da bakınca, nasıl böyle bir gaflete düşer bilmem ? Bu tipleri usuletle ve suhuletle ortamdan uzaklaştırmak her yönetici ve eğitmenin izleyeceği strateji olmalıdır.Lisenin güvenlik görevlileri-nöbetçi öğretmenleri de doğrusu pek duyarlı davranmış(!) Ne olacak, olan müdüre olsun ! Son söz: Nasreddin Hoca kızını suya gödermeden önce dövermiş.Sormuşlar Hocaya :-Ne günahı var? diye... -Desti kırıldıktan sonra dövsen neye yarar? demiş, bizim hoca.Müdür bıçağı yedikten sonra,neye yarar ki? Eğitimimizin kıyametinin koptuğunun, bundan daha güzel örneği olur mu? Ah hocalar ve müdürlerimiz de biraz daha fazla yorulsalar bu gençler için !... Allah beterinden saklasın ! Bu satırların yorumcusu, 3 yıldır öğrencilerine disiplin cezası vermeyip habire uzak yerlerden aranan ve zamanının % 90'ını öğrencilerine ayıran bir lise müdürüdür. Borusan firmasının sahibi Sn.Asım Kocabıyık dedemden zamanın M.E.Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun katıldığı bir programda duymuştum: "Benim A.Kocabıyık olmama İlkokul müdürüm falanca ile lise müdürüm filancadır.O zaman benim müdürlerim Afyon'un en uzun sokağında yürüken, millet ayağa kalkardı ! Vali alırdı 90 lira maaş, müdürüm de 80 lira... Ah şu müdürlüğü bir türlü layıkıyla yapamadan gözümüz açık gidecek ! Bu müdürlük-öğretmenlik nasıl bu düzüye düşürüldü? Taraflar bir düşünse ve azıcık silkinse; cevabı içinde saklıdır, her şey düzelecek ! Taraflar mı kim? Öğretmenler-müdürler-veliler-(öğrenciler ise, mazurdur)ve Bakanlık. Kimse popülizm yapmasın! Bu gençler bizim, meyve vermek için en az 18 yıl eğitilmeli. Nasıl oluyor da bir çırpıda boşluğa bırakılıyor? İnsaf sahibi hocaları bilirkişi bilip eti senin kemiği benim diye teslim edilmeli, sonuna kadar desteklenip denetlenmeli... Aksi halde dönüşü olmayan bu tek yönlü yolda, eller giderler aya, biz de kalaırız yaya vesselam... SAYGILARIMLA.
YAZARLAR
