19
Mayıs
2024
Pazar
GÜNCEL

MÜSİAD'dan Erdoğan'a muhtıra

Muhafazakar yaklaşımı ile bilinen, AKP Hükümeti’ne yakın duran, ekonomi ile ilgili eleştirilerini bugüne kadar hep çok sınırlı ve seviyeli tutan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Başbakan’a sunduğu son ekonomi raporunda, TÜSİAD’dan duymaya alıştığımız sert uyarıları ile dikkati çekti.

1 Yolsuzluk çevresindeki hassasiyetlerin üzerine daha etkin ve açık yüreklilikle gidilmelidir.

2 Parti kapatma davası sonrasında yeni iç belirsizliklere mahal vermemeli, AB’ye odaklanılmalıdır.

3 Kabine revizyonu gerekmektedir. Bazı bakanlıklara üretimden gelen mühendisler atanmalıdır.

4 Bu atamalar “ülke ekonomisi parasal ve mali politikalarla idare ediliyor, somut bir üretim vizyonu, stratejisi yok” şeklindeki eleştirilerin de önüne geçecektir.

AKP’ye yakınlığı ile bilinen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), hazırladığı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunduğu son ekonomi raporunda sert uyarı ve tavsiyeleri ile dikkati çekti. MÜSİAD, Deniz Feneri olayından sonra toplumda oluşan beklentiyi de dikkate alarak Başbakan Erdoğan’a “Yolsuzluk çevresindeki hassasiyetlerin üzerine daha etkin ve açık yüreklilikle gidilmeli” önerisinde bulundu. MÜSİAD, içinde bulunulan küresel krizin Türkiye için büyük tehditler barındırdığını vurgulayarak Ankara’nın iç belirsizliklere meydan vermeden, ekonomiye konsantre olmasını da istedi.

İşte MÜSİAD’ın dün Ankara’da sunduğu rapordan satır başları:

Önce tespitler yapıldı

- Dış belirsizlikler artıyor. Bunun bir ayağını küresel finansal kriz, diğerini sınırlarımız çevresinde derinleşen küresel güç mücadelesi oluşturuyor.

- Yaşanan küresel bozulma ortamında Türkiye yoluna yüksek cari açık, enflasyon, faiz, işsizlik ve düşük büyüme gibi bir dizi sıkıntı içinde devam ediyor.

- Yüksek girdi maliyetleri, kurun düzeyi ve istikrarsızlığı, verimlilikteki yavaşlama, endüstriler düzeyinde devam eden yenilikçilik ve ürün çeşitliliğindeki kısırlık, şirketlerin kurumsal ve yapısal sorunları nedeniyle Türkiye rekabette zorlanıyor.

- Şirketlerimiz için karsızlık sorunu halen devam etmektedir. Dışarıda ve içeride talep yetersiz kalmakta buna bağlı olarak cirolarda düşüş görülmektedir. Bilhassa içeride tahsilat sıkıntıları yaşanmaktadır.

- Enerji ve emtia gibi girdilerin maliyetinde gevşeme yaşansa da ve bunun devamı da beklenmiş olsa da hala girdi maliyetleri çok yüksek seyretmektedir.

- Düşük büyüme dönemi uzun sürebilir. İkinci çeyrekte olduğu gibi üçüncü çeyrekte de büyüme düşük gelecek. Yılın tamamında yüzde 4 büyümenin yakalanması zor.

- Kurun düzeyi nedeniyle ithalata dayalı büyüme tetiklenmektedir.

Sonra tavsiyeler geldi

- Parti kapatma davası sonrasında yeni iç belirsizliklere mahal verilmemelidir. Ekonomide ve genel olarak yönetişimde yeni beklentiler oluşturulmalıdır.

- Bu meyanda beklenti dahiline giren kabine revizyonu ile tutarlı ve somut bir reform takvimi açıklaması anlamlı olabilir. Muhtemel bir kabine revizyonu durumunda, ilgili birtakım bakanlıklara üretim, Ar-Ge, Ür-Ge alanlarını yakından bilen, üretimden gelen mühendislerin atanması çok faydalı olacaktır.

- Böylece ’ekonomi ağırlıklı olarak parasal ve mali politikalarla idare ediliyor, somut bir üretim vizyon ve stratejisi eksik’ şeklindeki bazı eleştirilerin önüne geçilecektir.

- Kısa vadeli çekişmelerle engelleri aşma çabası yerine, uzun vadede çekişmeleri yok edecek uzun soluklu ve mutabakat oluşturulmuş alanlara odaklanılmalı. Bu meyanda AB üyelik süreci ve Ulusal Program gibi hedefler öne çıkmaktadır.

- Yolsuzluk çevresindeki hassasiyetlerin üzerine daha etkin ve açık yüreklilikle gidilmelidir.

- Büyümeyi kurtarmak adına özel sektörün kamu üzerindeki tahakkuk etmiş alacaklarının (TOKİ gibi) derhal ödemesi ve piyasaya likidite sağlanması faydalı olacaktır.

- Arsa spekülasyonu sanayiyi zehirleyen büyük bir balon ekonomisine doğru gitmektedir. Endişemiz odur ki, bu süreci yerel yönetimler de fazlasıyla tetiklemektedir. Bu alandaki spekülasyonun kaynakları araştırılmalı ve engellenmelidir. Ayrıca işletmelere uygun arsaların tahsis edilmesi isabetlidir.

- Hazine’nin elinde atıl duran arsalar da bu meyanda uzun vadeli olarak sanayiciye kiralanabilir.

- 2B Yasası hala çıkartılmamıştır. Bunun tekrar gündeme alınması gerekmektedir.

- Marmara Bölgesi Bakanlığı ve Bilim ve Teknoloji Bankalığı’nın kurulması fikri bizce düşünmeye değer bulunmaktadır.

Muhafazakar inançlı işadamıyız

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) kendilerini, yüksek ahlaklı, sosyolojik olarak muhafazakar, inanç değerlerini koruyan, milli duruşa sahip kişiler olarak tarif eden işadamları tarafından 5 Mayıs 1990’da İstanbul’da kuruldu.

Dernekte 1990-1999 tarihleri arasında başkanlığı Erol Yarar yaptı. 1999-2004 döneminde ise şu anda AKP milletvekili olan Ali Bayramoğlu başkanlık yaptı. 2004-2008 arasında başkanlık yapan Albayrak Grubu’nun üst düzey yöneticisi Ömer Bolat, bu görevi Ömer Cihad Vardan’a devretti.

Bolat’ın bir süre önce verdiği bilgiye göre, 2 bin 750 MÜSİAD üyesinin toplam 10 bin şirketi var. Bu şirketler 800 bin kişiye istihdam sağlıyor. MÜSİAD üyelerinin Türkiye milli gelir ve ihracatında yüzde 15’lik bir payı temsil ettiği belirtiliyor. Genç MÜSİAD’lıların sayısı ise bin civarında.

Vatan
Yayın Tarihi : 25 Eylül 2008 Perşembe 13:24:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?