19
Mayıs
2024
Pazar
GÜNCEL

NATO, 60. yılını sorunlarla kutluyor

4 Nisan 1949 tarihli Washington Antlaşması ile kurulan Kuzey Atlantik İttifakı (NATO), 60. yılını Fransa-Almanya sınırında düzenlenen zirve ile kutluyor. 1952 yılında üye olan Türkiye'yi, Almanya'nın Kehl ve Fransa'nın Strasbourg kentlerinde yapılacak toplantılarda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül temsil ediyor.

İttifak'ın Afganistan'da teröre karşı yürüttüğü operasyonlar, Soğuk Savaş'ın sona ermesinin ardından ortaya çıkan yeni dünyada oluşturmaya çalıştığı yeni stratejinin geleceği, İttifak'ın genişlemesi ve yeni genel sekreterin kim olacağı gibi konular bugün akşam yemeğiyle başlayacak iki günlük zirvenin önemli gündem maddeleri arasında bulunuyor. NATO'nun gelecekteki misyonunu ortaya koyacak yeni strateji kağıdı yayınlanacak.

Geçen sene iki eski Sovyet ülkesi Gürcistan ve Ukrayna'nın muhtemel üyeliği nedeniyle gerilen NATO-Rusya ilişkileri, 60. yıl zirvesinin önemli başlıklarından biri. Rusya, geçen yıl Romanya'da yapılan zirvede istediği sonuçları almış ve Karadeniz'e kıyı iki ülkeye "üyelik eylem planı" sunulmasını engellemişti. ABD ile Rusya arasında bu nedenle çıkan gerilim, Bükreş zirvesi için "soğuk savaş zirvesi" yorumlarının yapılmasına neden olmuştu. ABD'nin 20 Ocak tarihinde göreve başlayan yeni başkanı Barack Obama, zirvede İttifak üyeleriyle ilk kez bir araya gelecek. Fransa'nın 1966 yılında ayrıldığı askeri kanada dönüşü de Kehl ve Strasbourg'da ele alınacak. Katılım süreci tamamlanan Arnavutluk ve Hırvatistan da, resmi olarak NATO'nun üyesi olacak. Bu ülkeler için resmi bayrak töreni, zirvenin ardından 7 Nisan günü karargâh merkezinin bulunduğu Brüksel'de yapılacak.

Muharip güce sıcak değil

Geçen yıl yapılan zirvede olduğu gibi İttifak'ın Afganistan'da yürüttüğü operasyonlar için ek muharip güç talebinin gündeme gelmesine kesin gözüyle bakılıyor. Türkiye, Afganistan'a muharip güç gönderme yanlısı değil. Türkiye, ağustos ayında bu ülkede yaz aylarında Uluslararası Güvenlik ve Yardım Gücü (ISAF) komutanlığını yeniden üstlenmeye hazırlanıyor. Bu çerçevede, Türkiye'nin asker sayısı artırılacak.

Türkiye, Afganistan'da oluşturulacak İtalya, İspanya ve Romanya'nın da katılacağı "Jandarma Gücü"ne katılım konusuna sıcak bakıyor. Ankara'nın görüşü, "Türkiye, Avrupa Birliği'nin oluşturacağı Jandarma Gücü'nde yer almaya olumlu bakıyor. Türk askeri, bölgede Afgan polisini eğitecek." biçiminde özetleniyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu konuyu Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile ele alacak.

Avrupa'nın da kafası karıştı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hangi nedenlerle sıcak bakmadığını, kendisini geçen hafta telefonla arayan Danimarka Başbakanı'na açık biçimde iletti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise, "Türkiye'nin tek bir görüşü var." dedikten sonra, "Çok kritik bölgelerde nasıl görev yapar, nasıl olur bizim tek önceliğimiz budur. O bakımdan böyle değerlendiriliyor." ifadesini kullanmıştı. Art arda gelen bu açıklamalar kimi ülkelerin kafasını karıştırdı. Batı Avrupa ülkelerinin adayı olarak öne çıkan Rasmussen'e ABD'nin de desteği biliniyor. Bu durum, Türkiye'nin veto kartını açık biçimde oynamasını engelliyor. Ankara, bu konuda ittifak içinde tek başına kalmak istemiyor. Yeni genel sekreterin seçimi için üyelerin önünde aylar bulunduğuna, zirve sırasında karar alınmasının zorunlu olmadığına dikkat çekiliyor. Bu noktada Ankara, Rasmussen'e karşı olduğunu bildiği diğer ülkelerin de ortaya çıkmasını bekliyor. Rasmussen'in yanı sıra Kanada Savunma Bakanı Peter MacKay ile Polonya Dışişleri Bakanı Radek Sikorski'nin de adı üzerinde değerlendirmeler yapılıyor. Ancak Ankara'nın bu iki isme de çok sıcak bakmadığı gözleniyor.

Dün New York Times gazetesinde yer alan haberde, Türkiye'nin, Rasmussen'in NATO genel sekreterliğine adaylığına kamuoyu önündeki itirazlarıyla örgütteki konsensüsü deldiği öne sürüldü. Gazete, ilk defa bir başbakanın göreve talip olduğunu ancak, "NATO'nun önde gelen üyelerinden Türkiye, Rasmussen'in adaylığına karşı çıkıyor. Erdoğan, Müslüman ülkelerin, 2006'da Danimarka'da yayınlanan Hz. Muhammed'e hakeret karikatürleri için özür dilemeyi reddetmesi nedeniyle Rasmussen'in atamasını bloke etmesini kendisinden istediklerini söyledi." ifadelerine yer verdi.

Zaman
Yayın Tarihi : 3 Nisan 2009 Cuma 16:29:32
Güncelleme :3 Nisan 2009 Cuma 16:35:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?