İzmir'de bölgesel yayın yapan Ege TV'nin canlı yayın aracının kurşunlanması olayında “azmettirici” oldukları iddia edilen Nuri ve Vedat Ergin kardeşler ile kurşunlama olayına karıştıkları ileri sürülen 5 kişinin yargılandığı dava “zaman aşımına” girerek, düştü.

Ege TV'nin kurşunlanması olayıyla ilgili yargılanan, kamuoyunda “Karagümrük Çetesi” olarak bilinen grubun ele başılığını yaptıkları iddia edilen Nuri Ergin ve Vedat Ergin kardeşler ile olayı gerçekleştirdikleri ileri sürülen Milisi Dağ, Süleyman Öztürk, Uğur Bakır, Barış Seyhan ve Selami Kanyılmaz'ın avukatları, davanın görüldüğü İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesine başvurarak, davanın, 2005 yılında yürürlüğe giren yeni yasalar gereği “zaman aşımı”na uğradığını ve bu yönde değerlendirilmesini talep etti.

Mahkeme savcısı Erkan Bulat da haklarında 2 ile 8 yıl arası hapis cezası istemiyle dava açılan Nuri Ergin, Vedat Ergin, Selami Kanyılmaz, Barış Seyhan, Süleyman Öztürk, Uğur Bakır ve Milisi Dağ'ın, yasada öngörülen cezaların azami haddine göre, 5 yıllık asli zaman aşımına tabi olduğunu belirterek, davanın düşürülmesi yönünde mütala verdi. 

Mahkeme heyeti, yaptığı değerlendirmenin ardından, sanık konumundaki kişilerin olayla ilgili ifadelerinin 2001 yılı Temmuz ve Ekim ayları arasında alındığını, sanıkların savunmalarının alınmasının üzerinden 5 yıldan fazla zaman geçtiği, bu süre içerisinde zaman aşımını kesici bir uygulamanın olmadığını belirterek, zaman aşımına uğradığından davanın düşürülmesine karar verdi.

CANLI YAYIN ARACI İKİ KEZ KURŞUNLANMIŞTI

Ege Bölgesine yayın yapan Ege TV'nin İzmir'deki merkezi önünde, 15 Ağustos 2000 tarihinde, 34 UIT 99 plakalı canlı yayın aracı, iki gün içinde iki kez kurşunlanmıştı. Olayla ilgili soruşturmayı sürdüren Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kurşunlanma olayının, halen cezaevinde olan “Karagümrük Çetesi” grubunun liderleri Nuri ve Vedat Ergin kardeşlerin talimatıyla, Barış Seyhan'ın organizasyonunda, çeşitli suçlardan poliste kaydı bulunan Melisi Dağ, Süleyman Öztürk, Uğur Bakır, Barış Seyhan ve Selami Kanyılmaz tarafından gerçekleştirildiğini tespit etmiş ve bu kişiler yakalanmıştı.

Aynı suçla ilgili “azmettirme” suçlamasıyla hakkında dava açılan Nuri ve Vedat Ergin kardeşler, böyle bir olay için kimseyi yönlendirmediklerini söyleyerek suçlamaları kabul etmemiş, olayın kendilerini seven kişilerin yapılan haksız yayınlar üzerine gerçekleşmiş olabileceğini savunmuştu.

2001 yılında 6. Ağır Ceza Mahkemesi, “topluluk halinde korku ve panik yaratacak şekilde ateş etmek”, “ateşli silahlar kanununa muhalefet”, “sahte kimlik bulundurmak”, ve “suça azmettirmek” suçlarından haklarında açılan davada “görevsizlik” kararı vererek, dosyayı Devlet Güvenlik Mahkemesine göndermiş, İzmir DGM'nin de, olayın teşekkül halinde işlenmediğini, topluluk halinde işlendiğini belirterek, yargılamanın 6.Ağır Ceza Mahkemesinde yapılması gerektiği yönünde “görevsizlik” kararı vermesi üzerine, uyuşmazlık karşısında dava Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmiş, dava 6.Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmişti.

Yetki tartışmaları, talimatla diğer illerden ifade alınması, avukat değişiklikleri, savunma amaçlı süre talepleri, evrak tamamlama süreçleriyle 5 yılını dolduran davada, yargılanan sanıkların da tutukluluk halleri bir süre sonra kaldırılmış ve başka suçtan tutukluğu bulunmayanlar salıverilmişti.