İçişleri Bakanı Atalay hakkındaki gensoruyu CHP yarın Meclis’e verecek. CHP’li Okay “Habur’da bir ayarlama olduğunu herkes biliyordu. Anlaşılan o ki Silopi’de de ayar verilmiştir. Karar alan hâkim ve savcılarla ilgili yeni soruşturma açılması gerekir” dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, eski DEP Milletvekili Hatip Dicle’nin, “İçişleri Bakanı Ahmet Türk’le yaptığı görüşmede ‘Hâkim ve savcılar ayarlandı, geldikleri gibi geçecekler’ sözü verdi” iddialarıyla ilgili olarak, İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkındaki gensoruyu yarın TBMM’ye vereceklerini söyledi. “Bakan Atalay hakkındaki gensorumuzun hazırlığı Grup Başkanvekili arkadaşlarımız tarafından sürdürülüyor” diyen Baykal, bugünkü grup toplantısında da Abdullah Öcalan’ın talimatıyla Kandil ve Mahmur Kampı’ndan gelen 34 kişinin Türkiye’ye girişleriyle ilgili iddialara değinecek.
Gizli görüşmeydi
Deniz Baykal’ın “Çarşamba günü Meclis Başkanlığı’na verilecek” dediği gensoru metninin hazırlığını Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay yürütüyor. Okay, Bakan Atalay’ın eski DTP yöneticileriyle Atatürk Orman Çiftliği’nde 17 Ekim 2009’da yaptığı görüşmenin 21 Ekim’de ortaya çıktığını, oysa Silopi’deki yargılamanın 19 Ekim’de yapıldığını anımsattı. Okay, şöyle devam etti. “Bu gizli bir görüşmeydi. Bir suçüstü haliydi; bir pazarlık, bir mutabakat görüşmesiydi. Hâkim ayarlayarak PKK terör örgütünü aklamaya çalışan bir İçişleri Bakanı o koltukta daha fazla oturamaz. Bu olay, eski DEP milletvekili Hatip Dicle’nin sözleriyle ortaya çıkmadı. Habur’da bir ayarlama olduğunu herkes biliyordu. Hatta PKK’lının para cezasını ödemesi için geceyarısı özel vezne bile oluşturuldu, elden tahsilat yapıldı. Anlaşılan o ki Silopi’de de bir ayar verilmiştir. Birlikte, iç içe hazırlanmış müzakereyi taraflardan biri itiraf etti. Bir ayar işi olduğunu söyledi. Bu Türk hukuk sistemi için yüz kızartıcı bir tablo. Karar alan hâkim ve savcılarla ilgili yeni soruşturma açılması gerekir.”
Genç yalanladı
Dicle’nin iddiasını Demokratik Toplum Kongresi’nin Eşbaşkanı Yüksel Genç yalanladı. Genç şöyle dedi: “Dicle’nin avukatlarıyla yapacağı görüşmede bu sözlerine netlik kazandıracağını düşünüyorum. Gelen grupları karşılayan ekipteydim. Orada sorun çıkmasın diye kendi aramızda toplantılar yaptık. Eğer Dicle’nin söylediği gibi bir durum olsaydı biz de bilirdik ve panik olmazdık. Halbuki 24 saat uyumadan bekledik. 1999’da Türkiye’ye gelen barış grubundaydım. Zaten oradan geleceklerin şiddete karışmamış olmaları tercih ediliyor. Burada amaç barışa katkı sunmak hukuku zorlamak değil.”
Savcı da reddetti
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak da, iddiaları reddetti. Kavak, “Kesinlikle böyle bir şey olmamıştır. Böyle bir şey olsa Habur’a gidilmezdi. Bu yönde yapılan açıklamaların amacı, yargının siyasallaştığı izlenimini vermektir” dedi. Dicle hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ‘adliyenin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif’ suçlamasıyla TCK’nın 301. Maddesi uyarınca soruşturma başlatıldı.
Önemsemiyoruz
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, CHP’nin vereceği gensoruyla ilgili, “Doğru olmayan, doğru olmadığı pek çok kişi ve tarafça açıklanmış sözlerle ilgili, gensoru gibi önemli bir mekanizmayı kullanmak doğru değildir” yorumunu yaptı. Atalay, “Atfedilen sözleri biz söylemedik diyoruz, ama ana muhalefet partisi buradan nasıl nemalanırım diye böyle bir kaygı içine düşüyor. Biz hiç alınmayız, hiç de önemsemiyoruz” dedi.