Dün polisin müdahale ettiği Eğitim - Sen üyeleri bugün Ziya Gökalp caddesini bir süre trafiğe kapattı. Öğretmenler Alaaddin Dinçer'in açıklamasının ardından eylemlerine son verdi.
Eğitim - Sen üyeleri sabah saatlerinde Ziya Gökalp caddesinde toplandı. Sendika üyeleri, Ziya Gökalp caddesini iki yönden trafiğe kapattı.
Ellerindeki öğretmen kimliklerini havaya kaldıran sendika üyeleri, 'öğretmen burada Tayyip nerede', 'öğretmen düşmanı Bakan Çelik istifa', 'öğretmene değil çetelere barikat', 'ulemaya sordular barikatı kurdular', 'parasız eğitim parasız sağlık' sloganları attı.
Eğitim - Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, dün yapılan eylemde 18 öğretmenin yaralandığını belirterek, bunun sorumlusunun Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik olduğunu öne sürdü.
Dinçer, ''Sayın Başbakan sadece su sıkıldığını söylüyor. Sağlık Bakanı'nı yollayarak Numune Hastanesi'nde yatan arkadaşlarımızı görsünler. Bakalım yapılan basit bir su sıkma mı?'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın eylemi yasadışı ilan ettiğini ifade eden Dinçer, 'eylemin yasadışı olmadığını, yapılan açıklamalarla eylemin ve meşruiyetinin yasadışı ilan edilemeyeceğini' söyledi.
ÇEVİK KUVVET BARİKAT OLUŞTURDU
Ziya Gökalp caddesinde panzerler ve çevik kuvvet ekipleriyle grubun önünde barikat oluşturan polis, eylemin 'yasadışı' olduğunu belirterek gruptan dağılmalarını istedi. Ancak grup dağılmadı.
Çeşitli illerden gelen sendika üyeleri de polis ve jandarma tarafından Konya, Samsun ve Eskişehir yollarında bekletildi.
İki yönlü olarak trafiğe kapatılan caddede polis barikatının arkasında bekletilen eylemciler, Ankara dışından gelen arkadaşlarının kente girmelerine izin verilmesini istedi.
Bir süre daha bekleyen Eğitim - Sen üyeleri Başkan Alaaddin Dinçer'in yaptığı açıklamanın ardından eylemlerine son verdi.
'TAYYİP'LERE DEMOKRASİYİ ÖĞRETECEĞİZ'
Dinçer, yaptığı açıklamada, "Tayyip Erdoğan 'Yürüyemezsiniz' diyordu yürüdük, 'Ankara'ya giremezsiniz' diyordu Ankara'ya girdik. İzinli değil fiili miting yapıyoruz. İşte buradayız. Demokratik öğretmen hareketi çok Tayyip'lere demokrasiyi öğretti, bu Tayyip'e de demokrasiyi öğretecek" dedi.
LAİK, ANADİLDE EĞİTİM HAKKI
Parasız, demokratik, bilimsel, laik, ana dilde eğitim hakkı istediklerini de vurgulayan Dinçer, fiili olarak barikatları aşarak alana geldiklerini kaydederek, "Eğitim-Sen'in örgütlü gücünü açığa çıkardınız. Şemdinli halkının açığa çıkardığı çete ilişkilerini mahkum ettiniz" diye konuştu. Dinçer, bulundukları yerlerde kendi iradeleriyle basın açıklaması yapıp geldikleri illere geri döneceklerini ve kendi istekleriyle eyleme son verdiklerini kaydetti.
Dün İstanbul, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Karabük, Zonguldak, Bartın, Bolu, Sakarya, Düzce, Balıkesir, Bursa ve Yalova gibi illerden yaklaşık 50 otobüsle Ankara'ya kent girişine gelen 10 bine yakın eğitimci Gölbaşı, Polatlı ve Elmadağ'daki girişler kapalı tutulduğu için başkente giremedi.
18 ÖĞRETMEN YARALANDI
Ankara'daki öğretmenler ise Milli Eğitim Bakanlığı önünde toplandı. Öğretmenlere bazı öğrenci grupları da destek verince polis cop kullandı.
Öğretmenleri ve öğrencileri çembere alan polis 'dağılın' uyarısı yaptı. Bu sırada bir başka öğretmen grubu Eğitim-Sen Genel Merkezinin de bulunduğu Ziya Gökalp caddesini trafiğe kapattı.
Eğitim Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer ile KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul'un da aralarında bulunduğu 11 sendika başkanından oluşan bir heyet de Başbakanlık'a gitti. Heyet Başbakanlık önünde oturma eylemi başlattı.
Yağmur altında saatler süren bekleyişin ardından Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e telefonla ulaştı. Öğretmeler bir gün sonra kaldıkları yerden devam etmek üzere Kızılay'dan ayrıldı.
Geçtiğimiz cuma günü de maaşlarının azlığı ve hayat standartlarının düşüklüğünden şikayet eden Eğitim-Sen'e bağlı öğretmenler, Ankara'da polisle karşı karşıya gelmiş, polis yürüyüşe izin vermeyince arbede yaşanmıştı.
Öğretmenlerin yolu kapatması üzerine polisten - kaldırımda olmak şartıyla - yürüyüş izni çıkmış, yürüyüş devam ederken polis ve öğretmenler arasındaki gerginlik itişmeye dönüşmüş ve polis kalkan ve tekmelerle öğretmenleri tekrar kaldırıma çıkarmak istemişti.
BAKAN ÇELİK'İN AÇIKLAMALARI
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in 23 kasımda yaptığı açıklamalar da öğretmenlerin eyleminde etkili oldu.
Öğretmenlerin 15 saat maaş karşılığı derse girdiğini, bunun üzerinin de ek ders ücretiyle değerlendirildiğini kaydeden Çelik, ''ben öğretmenlerimiz çalışmıyor, demiyorum. Büyük özveriyle görev yaptıklarını biliyorum ama bazı okullarda dersini bir güne toplayıp, altı gün derse gelmeyenler de var'' demişti.
Çelik öğretmen maaşlarının düşüklüğü konusunda da, ''olmayan kaynaktan bir şey verilemeyeceğinin farkındayım'' ifadesini kullanmış ve 'sesimizi yükseltelim basın para, bize verin' mantığının işlemeyeceğini söylemişti.