22
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Ölüyoruz çığlıklarına ses veren olmadı

MUĞLA'nın Yatağan İlçesi'nde halk termik santralin yarattığı kirliliğe çeyrek asırdır katlanırken, suç duyurularından sonuç alamayan Yatağan Çevre Platformu (YAÇEV) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurma kararı aldı. Platform sözcüsü Avukat Nuray Şahbudak, santralin, filtresiz biçimde ülke çıkarları gerekçe gösterilerek çalıştırıldığını belirtti, “50 bin insanın yaşam hakkı ne olacak” diye sordu.

Köyleri ile birlikte yaklaşık 50 bin kişinin yaşadığı Yatağan'da kanser ve solunum yollarına bağlı ölümlerin artması endişe yaratırken, sivil toplum örgütleri hukuk mücadelesini Avrupa'ya taşımaya karar verdi. 25 yıldır devam eden sağlık ve çevre felaketleri nedeniyle son bir yılda termik santral yöneticileri hakkında ‘Halk sağlığını tehlikeye atacak biçimde santrali çalıştırmaları’ nedeniyle santral yöneticileri hakkında savcılığa 60'dan fazla suç duyurusnda bulunduklarını belirten YAÇEV sözcüsü Avukat Nuray Şahbudak, “1990'lı yıllardan itibaren Yatağanlı sürekli dava açıyor.

Ancak davalar hem uzun sürüyor, hem de gerçekler saptırılarak sonuç açıklanıyor. Bu nedenle Yatağan halkı adına demokratik bir ortamda insanların yaşam haklarının ellerinden alınmasını engelleyemezsek konuyu AİHM'e götüreceğiz. Diğer iki ünitenin arıtma tesisi tamamlanıncaya kadar santralin çalışmamasını isteyeceğiz. Bugüne kadar hukuksal anlamda ülkemiz mahkemelerinde vatandaşın lehine tek karar çıkmadı. Avrupalı meslektaşlarımızla görüşmelerimiz devam ediyor. Zehirlenmenin ötesinde artık ölmeye başlayan Yatağanlı'nın sesini tüm dünyaya duyurmak için elimizden geleni yapacağız. Kendimizden, çocuklarımızdan vazgeçtik, artık torunlarımızın sağlığını ve geleceğini düşünüyoruz” dedi.

Sadece birinci ünitede baca gazı arıtma tesisi bulunduğunu, diğer iki ünitenin ise filtresiz çalıştığını, havaya kükürtdioksit, toz, duman yayıldığını anlatan Şahbudak, “Yetkililer, santralin çalışmasının kamu yararına olduğunu söylüyor. 50 bin Yatağanlı'nın yaşam hakkına ne olacak? bu insanların yaşam hakkını ellerinden almaya kimin hakkı var. Hat Çimento firmasına kül sağlamak yani rant amacıyla üç üniteyi birden çalıştırıyorlar.

Bir özel şirket para kazanacak diye Yatağanlı'nın hayatını tehlikeye atıyorlar. Konuştuğumuz valiler bile 23 yıldır sabredin diyor. Yatağanlı ile dalga geçiliyor. Daha kaç nesil ölüme direneceğiz, sabredeceğiz. Gencecik insanlar sabrederken ölüyor” diye konuştu.

Yatağan Kent Konseyi Üyesi Ziya Alpözen de baca gazı arıtma tesislerinin, yıllardır, halka, belediye başkanlarına, kaymakamlara, valilere dahi söz verilmesine rağmen bir türlü tamamlanamadığını belirtti. Arıtma konusunda sürekli yeni tarihler verildiğini ve ertelendiğini kaydeden Alpözen, “Bu durum, halkın santral yetkililerine ve devletine olan güveninin sarsılmasına neden oldu. Yatağan termik santralinden çıkan kükürtdioksit ve partikül maddenin saptanabilmesi için anfi tiyatro ve sağlık ocağında bulunan ölçüm cihazlarına ilave olarak Kapubağ, Bozüyük bölgesi ile Turgut, Hacıbayramlar, Hacıveliler, Hisarardı bölgelerine de ölçüm cihazı yerleştirilmesini istiyoruz.

Elde edilecek sonuçların Yatağan merkezde halkın görebileceği bir noktada digital bir panodan sürekli olarak duyurulmasını istiyoruz. Santral yetkilileri insan ve çevre sağlığın tehlikeye atan değerleri artık halktan saklamaktan vazgeçmeli. Desülfürizasyon tesisinin sürekli geciktirilerek halktan sabır istemek, hukuku ve valilik kararlarını hiçe sayarak “İstediğimiz gibi çalışırız” mantığının sonucudur. Yatağan bir an önce afet bölgesi ilan edilmeli, anne karnındaki yedi aylık doğmamış bebekten 70 yaşına kadar herkes ciddi bir sağlık kontrolünden geçirilmeli” dedi.

CHP'li Belediye Başkanı Hasan Haşmet Işık da iki ünitenin baca gazı arıtma tesisinin, söz verildiği gibi şubat ve mart aylarında devreye girmesini istediklerini belirtti. Hergün, kirlilik değerlerini görmek istediklerini de anlatan Işık, bunun için belediye olarak bir ölçüm cihazı alarak görülebilecek bir yere yerleştireceklerini açıkladı. Yatağan'a acil olarak bir göğüs ihtisas hastanesi kurulmasının şart olduğunu vurgulayan Başkan Işık, “Yatağanlı zamanının büyük bir bölümünü tedavi olmak için İzmir yollarında geçiriyor. Halkın çeyrek asırdır devam eden çilesinin bitmesini istiyoruz” diye konuştu.

HEM SAĞLIK HEM SANTRAL

Maden-İş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, Yatağan ve Milas ilçelerinde yaklaşık 12 bin kişinin geçimini santrallerden sağladığını belirterek, “Termik santraller bölge ekonomisinde lokomotif rolü üstleniyor. Bu kadar insanı geçindiren santrallerin kapatılmasını istemiyoruz. Ancak insan sağlığına gereken önemin verilerek, tüm tedbirlerin alınmasını istiyoruz. İnsan sağlığı ve çevre ön planda tutulmalı, verilen tepkiler santralin faaliyetin engellenmesi amaçlı değil halkın sağlıklı yaşam isyanı olarak değerlendirilmeli. Artık insanların feryadı ciddiye alınmalı” dedi.

EÜAŞ Genel Müdürü Sefer Bütün ise geçmişin bir kenara bırakılarak geleceğe bakılması gerektiğini savundu. Bacagazı arıtma tesislerinde sona gelindiğindi, ikinci ünitenin 2007 Şubatı ve üçüncü ünitenin de Mart ayında kesin olarak tamamlanacağını belirten Bütün, “Şimdiye kadar hep olumsuz şeyler söylemişler ve yapmışlar. Yatağan'da yaşanan sıkıntıları biliyoruz. Çevreye ve insan sağlığına önem veriyoruz” dedi.

25 YIL DAHA

1982 yılında hizmete giren ve yaklaşık 20-25 yıllık ömrü olan Yatağan Termik Santrali'nde büyük personel sıkıntısı yaşandığını, ilk yıllarda olan 1500 işçi sayısının şu anda 677'ye, mühendis sayısının ise 30'dan 4'e düştüğünü belirten Yatağan Termik Santrali İşletme Müdürü Aziz Tığ “Ege Bölgesi'nin enerji ihtiyacının yüzde 18'ini, ülke enerjisinin ise yüzde 2'sini sağlayan Yatağan Termik Santrali'nin en az 25 yıl daha faaliyette kalabilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Ülkemizin enerjiye ihtiyacı olduğu bir dönemde santralin 25 yılını doldurduktan sonra kapanması beklenemez. Baca gazı arıtma tesislerinin üçü de devreye girdikten sonra Yatağanlı artık hava kirliliğini konuşmayacak. Bu santralin bölgeye büyük bir ekonomik katkı sağladığı unutulmamalı. Yöre halkına istihdam sağlayan santralde herhangi bir aksaklık yaşanmaması için gerekli tüm bakım ve kontroller zamanında yapılıyor, tedbirler alınıyor. İnsan sağlığı ve çevre bizim içinde çok önemli. Unutulmamalı ki bizler ve çocuklarımız da aynı havayı soluyoruz” dedi.

Yıllardır baca gazı arıtma tesislerinin bir türlü devreye giremediğini belirten Kaymakam Şehmus Günaydın vatandaşa doğru bilgi vermek, aydınlatmak için sık sık toplantı ve açıklamalar yapacaklarını bildirdi. Ölçüm cihazlarının başında 24 saat görevli bulundurduklarını, kirlilik değerleri yükseldiğinde hemen müdahale ettiklerini belirten Günaydın, “Biraz daha sabır istiyoruz. Baca gazı arıtm tesisleri sayesinde Yatağanlılar'ın kabus dolu günleri sona erecek” diye konuştu.



Hürriyet/Yaşar ANTER
Yayın Tarihi : 19 Ocak 2007 Cuma 12:46:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?