Genelkurmay Başkanlığı’nın düzenlediği “Güvenliğin Yeni Boyutları ve Uluslararası Örgütler” başlıklı sempozyumun kapanış konuşmasını Org. Saygun yaptı. Batı ile Doğu arasında anlayış birliği oluşturulmasının küresel güvenliğin sağlanabilmesi bakımından en önemli faktör olduğunu anlatan Saygun, “Türkiye, Doğu ve Batı arasında anlayış köprüleri kurulmasında hayati bir rol oynama özelliklerine, imkan ve kabiliyetlerine sahiptir” dedi. Orgeneral Saygun şunları söyledi:

*ATATÜRK ÖLMEDİ"

Bugün “Atatürk ve Atatürkçülük bitmiştir. Atatürkçülük bağnazlıktır. Türkiye’nin önünü tıkamaktadır. Atatürk’ün resimleri resmi dairelerden indirilmelidir” şeklinde hezeyanlar duyuluyor. Bu, bütün her şeyini geleceğine vermiş, çocuklar ve gençler için bayram kurmuş, öğretmenlere “yeni nesil sizlerin eseri olacaktır” demiş, her ne söylediyse ileriye yönelik söylemiş bir insana yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Bu sözlerimi, bu fikirleri savunan kişilere ithaf ediyorum; Allah Atatürk’ü başımızdan eksik etmesin. Allah O’na uzun ömürler versin.

*‘İSLAMİ TERÖR’ DEMEK YANLIŞ:

İki milyara yakın Müslümanın Batı’da potansiyel terörist olarak görülmesi, genel politika ve anlayış olarak benimsenmesi işbirliğinin önündeki en büyük problem-dir. Gerçekte “İslami terör” yanlış bir ifadedir. Din, Allah ile kul arasındaki bir inanç ve gönül bağıdır. Bunu başka maksatlar için kullanırsanız o din olmaktan çıkar, eklediğiniz sıfatın hüvviyetini kazandırır.

*‘ILIMLI İSLAM’  DA YANLIŞ: 

İşte bu yönden “ılımlı”, “siyasal”, “radikal”, “demokratik”, “siyasi” gibi sıfatlar eklemek de doğru değildir. Bu yaklaşımlar batı ile doğu arasında işbirliğini daha da imkansız hale getirmektedir. Kuran-ı Kerim’in satır aralarından sözcükler seçip bunlarla İslamın şiddet yanlısı bir din olduğu yolundaki iddialarda bulunmak ne kadar yanlışsa, dini terörist faaliyetleri kamufle için paravan olarak göstermek de yanlış ve kabul edilemez.

*IRAK’TA ÖLEN TÜRKLER: 

Bugün Irak’ta Türkiye’nin sivil zaiyatı, ABD hariç diğer koalisyon güçlerinin askeri zaiyatından fazladır. Irak’a sadece ekmek parası kazanmak, geçimini sağlamak için giden Türk şoför ve inşaat işçilerinin, İslam adına olduğu iddiasıyla hunharca öldürülmesinin din adına yapıldığı iddiası asla kabul edilemez.

*DOĞUYU GERİ BIRAKAN PKK: 

Güneydoğu’nun diğer bölgelerden geri kaldığını, devletin yeterince ilgi göstermediğini savunanlar var. Bu doğru değildir. Bugün eğer eğitimde gerilik varsa o zaman PKK’lıların okulları niçin yaktığını, öğretmenleri niçin öldürdüğünü sormak gerekir. Bugün hala telefonla konuşma sıkıntısı varsa o zaman teröristlere niçin santralları tahrip ettiklerini sormak lazımdır. Eğer yol sorunu varsa, yol şantiyelerini, iş makinelerini yaktıklarını, köprüleri uçurduklarını sormak gerekir. Amaç bölgeye hizmet gitmesini önlemek ve her an bölgeyi istismar edebilecekleri bir konumda tutmaktır. Belki bu bölgeye yeteri kadar hizmet gitmiyor, ama özel olarak hizmetin götürülmediği iddialarını kabul etmek olası değildir.

*RENK DEĞİŞTİREN PKK: 

Teröre kendilerine zarar vermemesi için müsamaha gösterenler, bir gün mutlaka bu terörden zarar göreceklerdir. Özellikle savunduğunu iddia ettiği masum insanlara zarar vermekten çekinmeyen, sık sık renk ve isim değiştiren, marksist-leninstlikten radikal dincilerle işbirliğine varan bir boyutta eylemlerini sürdüren PKK terör örgütü, Irak’taki gelişmelerden en çok yararlanan grupların başında gelmektedir.