16
Haziran
2025
Pazertesi
GÜNCEL

Ortadoğu'ya dönüş!

Avrupa Birliği üyeliği için gerekli talepleri karşılamak adına yapılan reformlar, iktidarı, tehdit saplantılı generallerden alarak sivil kurumlara ve Türkiye’nin Batılı görünüşlü ticari ve entelektüel başkenti İstanbul’da değil de Anadolu’da yaşayan yeni Müslüman seçkinlere bıraktı

Economist dergisinin son sayısında yer alan “Türkiye ve Ortadoğu- Doğu’ya ve Güney’e bakmak” başlıklı makalede, “Avrupa’nın kaçamaklı konuşmasından bıkan Türkiye, Arap komşularıyla yıllardır süren husumeti tersine çeviriyor” denildi.
Makalenin girişinde şu ifadeler yer aldı:

“Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden Türkler Ortadoğu’ya geleli bin yıl oldu. Bu bin yılın yarısı boyunca bölgenin büyük kısmını yönettiler. Ama Osmanlı İmparatorluğu çöküp, 1923’te Türkiye Cumhuriyeti kurulunca, kendilerini eskiden hüküm sürdükleri yerlerden kopararak Avrupa’ya yöneldiler ve Sovyetler Birliği’yle soğuk savaşı sırasında Amerika’yı sıkıca kucakladılar. Türkler şimdi tehlikesiz tüccar ve diplomat kılığında yeniden Ortadoğu’ya döndü.”

Türkiye içindeki büyük değişimler olmasa, dış politikadaki bu tutum değişikliğinin de mümkün olmayacağını belirten dergi, “AB üyeliği için gerekli talepleri karşılamak için yapılan reformlar, iktidarı, tehdit saplantılı generallerden alarak sivil kurumlara ve Türkiye’nin Batılı görünüşlü ticari ve entelektüel başkenti İstanbul’da değil de Anadolu’da yaşayan yeni Müslüman seçkinlere bıraktı”dedi.
Türkiye’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yla ihracatının son yedi yılda 7 kat artarak 2008 yılında 31 milyar dolara ulaştığı belirtilen makalede, Cezayir’den Tahran’a kadar uzanan bir coğrafyada, otomobilden kuru incire ve televizyon dizilerine kadar 10 yıl önce bilinmeyen birçok Türk malına sıkça rastlandığı kaydedildi.

Türkiye’nin Nabucco projesi gibi enerji anlaşmalarına attığı imzalara, Ortadoğu ve Arap ülkelerinde yaptığı yatırımlara da dikkat çekilen makalede, Türkiye’nin ayrıca Irak’ın kuzeyinde de birçok altyapı anlaşması imzaladığı ve alışveriş merkezleri, oteller ve okullar yaptığı kaydedildi.

‘Şevkle yürütülen politika’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son İran ziyaretinin ve “İran’ın sivil amaçlarla nükleer enerji üretebilme hakkı olduğu” görüşlerinin de anımsatıldığı dergide, Ermenistan’la son dönemde ilerleyen ilişkilere ve imzalanan protokollere de değinildi. “Eğer iki ülkenin parlamentoları da atılan adımı onaylarsa, 16 yıldır donmuş olan diplomatik bağlar yeniden kurulacak” denildi.

Economist, bu “pragmatik diplomasinin” Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından şevkle yürütüldüğünü belirtti. Türkiye’nin geçmişte kendisini “NATO’nun doğudaki siperi” olarak, Ortadoğu’daki komşularını da “frenlenmesi gereken tehditler” olarak gördüğünü yazan dergi, bu görüşün artık değiştiğini yazdı.

‘Doğu’ya kayma var’
Bölgedeki güç boşluğunun da Türkiye’nin başarılı olmasını sağladığını yazan dergide, “Türkiye’nin bölgede olumlu karşılanmasının bir sebebi de, birçok Arabın Türkiye’yi İran’a göre daha ılımlı bir denge ağırlığı ve Batı’ya açılan bir pencere olarak görmesi” ifadeleri yer aldı.

Türk yetkililerin Türkiye’yi kullanışlı bir köprü, bölgesel bir barış gücü ve İslam’la birlikte yaşayabilecek bir demokrasi modeli olarak sunduğunu belirten dergi, Batılı ülkelerin de genel olarak bu görüşe katıldığını ve Türkiye’nin Doğu’ya kayışına karşı çıkmadıklarını kaydetti.

Ancak, Türkiye’nin AB üyesi olma umudu ölür ve Ankara İran’a baskı girişimlerinin önünde bir engel gibi görünürse, bu yumuşak tavrın değişebileceği ifade edildi.
 

Milliyet
Yayın Tarihi : 31 Ekim 2009 Cumartesi 14:26:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?