28
Mayıs
2024
Salı
GÜNCEL

'Özel Harp', TSK'nın otoritesini de sarstı

Eski CHP Milletvekili Süleyman Genç, Yamak'ın kitabını değerlendirdi: Silahlı Kuvvetler bu örgütlenmenin kendi otoritesini de sarstığını 1980 öncesinde anladı. Silahlı Kuvvetler, otoritesini kullanamama, emir ve direktifleri yerine getirememe durumuna geldi.

DERYA SAZAK: Emekli orgeneral Kemal Yamak'ın anıları, özellikle 1970'li yıllarda Özel Harp Dairesi Başkanlığı yaptığı döneme ilişkin bölümleriyle yankı uyandırdı. Bülent Ecevit'in "kontrgerilla" suçlamalarına yanıt veren Yamak, dönemin MHP'lileri gibi Meclis'teki CHP'liler içinde de "Özel Harpçiler" bulunduğunu öne sürdü. Kontr-gerilla tartışmasını 1978'de TBMM'de araştırma konusu yapmak isteyen bir milletvekili olarak, bu örgütlenmenin yasa dışı faaliyetlerinden ne ölçüde haberdardınız?
SÜLEYMAN GENÇ: Ecevit açıklayıncaya kadar varlığını bilmiyorduk. 1974'te Kıbrıs harekâtından sonra ABD, Türkiye'ye silah ambargosu koymasa Özel Harp Dairesi belki daha uzun yıllar faaliyetini "örtülü" sürdürecekti. 1 milyon dolarlık ödenek isteği Genelkurmay'da gizli bir birim olduğunu ortaya çıkardı. 1947'de Sovyetler'in Boğazlar'la ilgili iddiaları karşısında istilaya karşı milleti seferber edebilmek amacıyla Seferberlik Tetkik Kurulu adıyla kurulmuş. Uzun yıllar sivil savunma amaçlı kullanılmış ama kâğıt üzerinde. 1964'te Özel Harp Dairesi'ne dönüştürülmüş. NATO ülkelerinde benzer örgütler faaliyete geçmiş. İtalya'da Gladio...

'Ödeneği ABD'den'
Türk Gladio'su Özel Harp Dairesi mi?
Evet. Soğuk Savaş döneminde Sovyetler'e karşı NATO'da oluşturulan, daha çok "dış düşman"a yönelik karşı koyma örgütüdür. Dünyada tam bir ABD yalnızlığı var. Vietnam'da mağlup olmuş, Ortadoğu, Sovyet sempatizanı BAAS'çı rejimlerin eline geçmiş. Küba krizi patlamış. Batı Avrupa'da sol gelişme var. 68 gençliği doğuyor. Türkiye'de sosyalist hareket güçleniyor, TİP kuruluyor. 25 Mayıs 1964'te Özel Harp Dairesi bu ortamda faaliyete geçiriliyor.

ABD mi kurduruyor?
NATO şemsiyesi içinde kuruluyor. Ödenek ABD'den geliyor. İki kademede örgütlü. Gönüllülere dayalı sivil kesim. Askerlere ve istihbaratçılara dayalı kamu kesimi. Sivillerin kaydı yoktur. Müthiş gizlilik var. Özel Harpçi olup birbirini tanımayan kişiler söz konusu.

'Başta radikal değildi'
Yamak da öyle diyor, Ecevit, CHP Grubu'nda geçmişte Özel Harp Dairesi tarafından yetiştirilenler olduğundan habersizmiş... Bu mümkün mü?
Nasıl bilecek? Büyük gizlilik içinde çalışan bir örgüt. Amacı başlangıçta, Sovyet istilasına karşı Türkiye'nin sivil güçlerinin harekete geçirilmesiydi. Öyle işlemedi. Demokratlara bile ideolojileriyle çeliştiği için "düşman" gözüyle baktılar. TİP'in 15 milletvekiliyle TBMM'ye girmesi de ABD'yi ürküttü.

ABD, Türkiye'yi NATO'nun "ileri karakol"u olarak görüyor...
Görüyor ve tedbir almaya karar veriyor, Gladio, ABD'nin tehdit konseptine göre örgütleniyor. Özel Harp Dairesi başlangıçta radikal unsurlara dayanmamış. Sonradan sağa yönelmiş. Türkiye'de radikal sağın ilk eylemini "Kanlı Pazar"da gördük. Arkasından Komünizmle Mücadele Dernekleri'nin toplu namaz kılma gösterileri var. 1966 - 67'de bunlar hep Özel Harp Dairesi'nin çalışmaları, Sahra Talimatnamesi'nde gerillaya karşı baskın kitle hareketleri yaratmaktan söz edilir. Yamak'ın " vatanperverler" diye söz ettiği kontrgerillanın uzantısı insanlar bunlar arasından çıkıyor. Yasal olmayan örgütlenme yoluyla demokrasi ve özgürlük alanına müdahale ediliyor. Hukuki dayanağı yok.

1974'te Ecevit brifing isteyinceye dek başbakanların Özel Harp Dairesi'nden haberi yok mu?
Tam olarak işlevi 1978'de anlaşılıyor. Bülent Bey bir Doğu gezisinde Yılma Durak adlı MHP'linin itibarlı biri olarak bölgedeki komutan tarafından övülmesine tanık oluyor.

1980 sonrası MHP davasında DİSK Başkanı Kemal Türkler'in öldürmesi talimatını vermekten yargılanmadı mı, Durak?
Dava açıldı ama özel statü kazanmış, Özel Harp Dairesi nedeniyle...

Abdullah Çatlı gibi...
O günlerde Çatlı belki lisede, ondan çok daha güçlü MHP içinde. Ecevit, eski Özel Harp Dairesi komutanı Sabri Yirmibeşoğlu'na MHP'lilerin de "kontrgerilla"nın sivil uzantısı olarak kullanılıp kullanılmadığını sorunca, "onlar vatansever, niye yararlanmayalım?" yanıtını alıyor. 1978'de kontrgerillayı Meclis'e getirmemiz bu olay üzerinedir. Önceden de kuşku verici olaylar vardır, Madanoğlu dosyasına geçen eylemler var. Kültür Sarayı'nın yakılması, Marmara gemisinin batırılması, İsrail Başkonsolosu Elrom'un öldürülmesi, olayda yüzbaşı İlyas Aygün diye biri vardı, o günden bugüne aradım, bulamadım.

'Silahların kaydı yok'
Yüzbaşı kimdi?
Bilemiyorum, Elrom'un öldürülmesiyle düğmeye basıldı. Madanoğlu dosyası bu tür komplo eylemleriyle doludur. Aydınların hepsi savcının isteğiyle beraat etmiştir.

Susurluk'a kadar uzanan, son olarak Şemdinli'de kendini gösteren "derin devlet" in çekirdeği midir, Özel Harp Dairesi?..
Yalnız derin devlet değil. Bazen mafya işin içine giriyor. Terör örgütlerinden devşirme unsurlar, normal sıradan vatandaşlar, Silahlı Kuvvetler'in içinde de bazı unsurlar amaçlarını aşan davranışlarda bulunuyor. Çünkü öyle bir örgütlenme ki, kimsenin kimseye karşı sorumluluğu yok. Silahının numarasının bile devlette kaydı bulunmuyor.

Susurluk kazası olmasa Çatlı'nın ayrı bir kimlikle yaşadığını, Meclis'te bakanlardan, milletvekillerine çok güçlü dostları olduğunu, gizli operasyonlarda kullanıldığını kim bilecekti ki? Belki böyle onlarca yüzlerce kişi kullanıldı ve "faili meçhul" cinayetler işlendi? Uğur Mumcu suikastı tam olarak aydınlatılamadı? 1980 öncesinde kontrgerillanın üzerine gidilseydi bunlar olur muydu?
Çağdaş demokrasiler görevlerini yaptı. İtalya Gladio'nun şemsiyesini açtı. Başbakan mahkûm oldu, İçişleri Bakanı yıllarca hapis yattı. Cumhurbaşkanı bile görevini bırakmak zorunda kaldı. Türkiye bu temizliği 1991'de yapabildi ve geç kaldı. Silahlı Kuvvetler bu örgütlenmenin kendi otoritesini de sarstığını, 1980 öncesinde anladı. 12 Mart'ta sola ağır darbe vuruldu ama sağa hiç dokunulmadı. Özel Harp Dairesi bünyesinde örgütlenen radikal sağ, Silahlı Kuvvetlerle ilişkilerini sürdürdü. 12 Eylül'den önce öyle bir hal aldı ki, Silahlı Kuvvetler kendi otoritesini kullanamama, emir ve direktifleri yerine getirememe durumuna geldi.

Demokrasiyle aydınlanacak

Evren anılarında, Demirel'in 1980 öncesi başbakanlığı sırasında, Özel Harp Dairesi'ni anarşi ve terörle mücadelede kullanmak istediğini ancak kendisinin buna izin vermediğini yazıyor.
Evren ne kadar samimidir, değildir bilmiyorum . Demirel o günün şartlarında istemiş olabilir. Çünkü 1979'da zorla kurduğu hükümette çok katı davrandı. Olayları güçle bastıracağını düşündü.

12 Eylül'le hesaplaşılmadı?
Ne 12 Eylül ile ne 12 Mart'la ne de ara rejimlerde hesaplaşıldı. Devlet, 1994 sonrası PKK'ya karşı son derece gerici örgütle, esrar satıcılarıyla işbirliği yaptı, çeteleştirdi. Sonradan da baş edemedi.

Susurluk kazasıyla tasfiye edildi...
Etti mi, edemedi mi belli değil. 1990'larda Türkiye üzerinden 6 -7 milyar dolar uyuşturucu ticareti yapılıyordu, 3 - 4 milyar dolarlık da silah ticareti vardı. İllegal örgütler oldu mu mafyayla işbirliği mutlaka vardır. Mesela ASALA'nın etkisiz hale getirilmesinde İsrail'in Beyrut'u bombalaması ve uyuşturucu ticaretini engellemesi etkili olmuştur. PKK'nın gücü de kaçakçılıktan geliyordu. Devlet yasanın, hukukun dışına çıktığı zaman ipin ucunu kaçırır. Türkiye demokratikleştikçe Gladio türü yapılar aydınlanacak.

Özel Harpçi her yerde olur

1 Mayıs 1977'de Taksim katliamı kontr-gerillanın işi miydi?
1 Mayıs tamamen kuşkuludur...

CIA kuşkusundan mı söz ediyorsunuz?
Kontrgerillanın olduğu yerde CIA vardır.

Kontrgerillayı araştırırken, Yamak'ın öne sürdüğü gibi CHP içinde Özel Harpçilerin varlığına ilişkin bilgi geliyor muydu?
Hayır. CHP ile ilgili hiçbir şey gelmedi.

25 yıl sonra kuşkulandığınız var mı?
Bugün de kimseye yakıştıramıyorum.

Yoktur, diyebiliyor musunuz?
Diyemem. Özel Harpçi her yerde olur. Çünkü bunlar çok gençken alınıyor, eğitiliyor ve tek başına bağımsız bırakılıyor.

Evime bomba atıldı ama...

Parlamentoda olduğunuz sırada Özel Harpçilerin üzerine gitmeye çalıştınız...
5 Ocak 1979'da Ankara'da Karyağdı Sokak'ta bomba attılar. Evimin yarısı gitti. Duvar, eşya, hiçbir şey kalmadı. Ölebilirdim. Devletteki bu mekanizmayı, işleyişi görmüş ve sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışan insanlardık. Kimseden daha fazla ne demokrattık ne da solcuyduk. Hukuk devleti için savaştık. Evim bombalandı ama dönmedim. Dairenin faaliyette olduğu dönemde 2 darbe, 13 değişik hükümet, 8 başbakan, bir darbe lideri ve 4 cumhurbaşkanı görev yapmış. Genelkurmay başkanları, ikinci başkanlar bilerek onay vermemişlerdir ama yetkiyi eline geçirenlerin bunu acımasızca kullandıklarına inanıyorum.

Şemdinli olayı alışkanlığın tekrarı

Bugün Meclis'te olsaydınız yine aynı heyecanla üzerine gider miydiniz?
Geçmişteki odaklar büyük ölçüde ayıklandı. Bunu MİT için de rahatlıkla söyleyebilirim. Özel Harp Dairesi 1991'den sonra kaldırıldı. Özel Kuvvetler Komutanlığı diye tümen düzeyinde yeni ve sağlıklı bir yapılanmaya gidildi. En iyi yetişen askerler orada sorumluluk taşımaktadır. Şemdinli gibi bazı olaylar yaşanıyorsa geçmiş alışkanlıkların tekrarıdır. Merkezi bir otoritenin verdiği direktifler değildir, bunun altını mutlaka çizmemiz gerekir.

1990'lardaki aydın suikastları için ne diyorsunuz?
Kontrgerillaya bağlamak yanlıştır. Çoğunluğu uluslararası örgütlerin itmesiyle yapılmıştır.

Ecevit: Bu işi kurcalamayın

1978'de CHP hükümet olduktan sonra Ecevit sizinle konuştu ve kontrgerilla önergesini Meclis'te geri çektiniz. Neden?
Meclis'teki odasına çağırarak, "Genelkurmay Başkanı'yla konuştum, Özel Harp Dairesi toplumsal olaylara karışmayacak. Siz de daha fazla üzerine gitmeyin, bu işi fazla kurcalamayın, kapatın" dedi. "Geçmişte yapılanların hesabını kim verecek?" diye sorduk.

Türkiye'de siyasetin bu tür olaylarla yüzleşme gücü hiçbir zaman olmadı.
Türkiye'de siyasal iktidarlar -buna İsmet Paşa dahil- TSK'nın buyruğuna girmiş olan bu tip örgütlenmelere nedense karışmak istemiyor. TSK, hep bir çekince yaratıyor.
Milliyet/ Derya Sazak
Yayın Tarihi : 9 Ocak 2006 Pazartesi 10:59:00
Güncelleme :19 Ocak 2006 Perşembe 10:48:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?