Pamuk davasına durdurma kararı

"Türklüğü alenen aşağılamak" ile suçlanan yazar Orhan Pamuk'un davası, Adalet Bakanlığı'ndan yazı gelmediği için 7 Şubat 2006 tarihine kadar durduruldu. Orhan Pamuk'un sorgulanmadığı duruşma sonunda adliye dışında zaman zaman arbede yaşanırken, Avrupa Parlamentosu üyelerine ve Orhan Pamuk'un aracına yumurta atıldı.

Bir İsviçre dergisine "Bu topraklarda 1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü" iddiasında bulunduğu için "Türklüğü alenen aşağılamak" suçundan hakkında 6 ay ile 3 yıl arasında hapis istemiyle dava açılan yazar Orhan Pamuk bugün hakim karşısına çıktı. Polis ekipleri adliye çevresindeki yoğun güvenlik önlemleri alırken, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Hollandalı Camiel Eurlings başkanlığındaki 6 kişilik heyet, Pamuk'a destek için Şişli Adliyesi'ne geldi. 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma, salonu daha geniş olduğu için 1. Asliye Ceza Mahkemesi'ne alındı.

Duruşma sırasında Pamuk'a destek için adliye koridorunda bekleyen grup ile Pamuk'u protesto eden grup arasında gerginlik yaşandı. Zaman zaman itişmelerin de yaşandığı gerginlik, Çevik Kuvvet'in araya girmesiyle sona erdi. Polis, duruşma sırasında adliye koridorunda bekleyen iki grup arasında adeta etten duvar ördü. Pamuk'u protesto eden grup, gelişmeleri izlemek için adliyeye gelen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i de eleştirdi.

Duruşma sırasında Orhan Pamuk'un sorgusunun yapılmadığı öğrenildi. Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı, "Sanığın lehine olduğu için bu davada eski Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) uygulanması gerekir. Eski kanuna göre bu suçtan yargılama Adalet Bakanı'nın iznine bağlıdır" diyerek dosyayı Adalet Bakanlığı'na göndermişti. Adalet Bakanlığı'ndan yazı gelmediği için dava 7 Şubat 2006 tarihine kadar durduruldu.

ADLİYE ÖNÜNDE BÜYÜK KARGAŞA
Duruşma sonrasında Şişli Adliyesi önünde büyük kargaşa yaşandı. Bir grup, attıkları sloganlarla Orhan Pamuk'u protesto etti. Çıkışta açıklama yapan Avrupa Parlamentosu üyeleri de duruşmayı eleştirdi. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, "Siyasetçilerin buraya akın etmesi, Türkiye'deki demokrasiyi sorgulamaları utanç verici.

 Biz hepimiz bu utancı duyuyoruz. Kendi kendimizi sorgulamamız lazım, niçin bu duruma düştük. TCK tartışılırken, biz bu maddelere dikkat çektik. Bunlar anti-demokratik maddelerdir. O zaman AB de, Türkiye de zina tartışmasına kilitlendi. Bu maddelerin anti-demokratik olduğunu onlar da görüyorlar. Biz dışarının dayatmasıyla kendi kanunlarımızı düzelteceksek ayıp bize" dedi. Orhan Pamuk'un popüler bir insan olduğunu kaydeden Dink, "Bizler belki kurtulabiliriz; ama Türkiye'de diğer sessiz kalan Orhan'lar, yarın öbür gün bunların hepsi bu maddelerden yargılanabilir. Asıl olan bu kararın düzeltilmesidir. Davanın anti-demokratik olduğunu herkes görüyor" diye konuştu.

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Hollandalı Camiel Eurlings de, Türkiye için kötü bir gün olduğunu öne sürdü. Eurlings, "Çünkü Adalet bakanı bu fırsatı duruşmanın ilk gününde dahi değerlendirmedi. Bu eski TCK'ya göre düzenlenen bir duruşma olduğu için aslında bakanın elinde bir fırsat vardı. Gerçekten bir hayal kırıklığı ve çok şaşırtıcı oldu. Sayın Pamuk'un hapse girmesini isteyen özel bir parti, yeni TCK'yı kullanmak istedi, hala da bu davanın düşürülmesi hükümetin elinde. Çok açık bir biçimde yeni yasayı kullanmak isteyenler var. Gelecekte bu tür davaların yeniden yaşanmaması için yeni TCK'nın kullanılması Türkiye'nin çok olumsuz bir imaj sergilemesine yol açar" ifadelerini kullandı.

AP'nin İngiliz üyesi milletvekili Andrew Duff da, "Hakim, hükümetten karar almasını istedi. Mahkemede sansürü destekleyen Ayetullah'ları görmüş oldum. Onlardan biri yüzüme vurdu. Böyle avukatların Türk demokrasisini savunduğuna inanamıyorum. Biz Orhan Pamuk'un serbest bırakılmasını görmek istiyoruz. Gerçekten iyi bir yazar. Umuyorum ki, Türkiye AB'ye katılacaksa insan hakları ve ifade özgürlüğünün arkasında durur. Türkiye'nin AB'ye katılması bu davanın düşürülmesiyle olur, şu anda yargılanan Türk milletidir" iddiasında bulundu.

"TÜRKİYE YARGILANIYOR SÖZÜNÜ KABUL EDEMEM"
Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu üyesi avukat Kemal Kerinçsiz ise, 7 Şubat 2006'ya kadar usul ve esas hakkında herhangi bir işlem yapılmayacağını söyledi. Avukat Kerinçsiz, "Duruşma salonu dışında istenmeyen olaylar oldu. Sanığın sorgusu yapılmadı. Müdahale taleplerimizin kabulü de 7 Şubat'ta olacak. Bugüne kadar yapılan yanlış uygulamalarda ne yapılması konusunda beyanımız oldu. Dosyanın Adalet Bakanlığı'ndan iadesini istedik" dedi.
Dava dilekçesini veren kişi olduğunu söyleyen Mehmet Önen de, "Hukuki prosedürün devam etmesini istiyoruz. Dava 7 Şubat'a kadar durduruldu. Davanın devam etmesi için son ana kadar elimizden geleni yapacağız. Mahkemeler üzerindeki Avrupa baskısının kaldırılmasını istiyoruz" diye konuştu.

Duruşma çıkışında yaptığı açıklamada davaya müdahil olduğunu belirten gazeteci Altemur Kılıç ise, "Hak ettiği cezayı görmelidir. Pamuk'un, 'terörü teşvik' suçundan da yargılanmasını istiyorum. Türkiye hakaret etme hakkı yoktur. Avrupalıların 'Türkiye yargılanıyor' demesini de, bizim gazetelerimizin de bu şekilde başlık atmalarını da kabul etmiyorum. Burası asla Avrupa'nın memleketi olmayacak" ifadelerini kulandı.

Duruşma sonrasında adliyeden çıkan Avrupa Parlamentosu üyelerine, Pamuk karşıtları yumurta attı. Grubun tepkileri üzerine yaşanan arbedeye polis müdahale etti. Öfkeli grup, güçlükle adliyeden uzaklaştırıldı. Pamuk karşıtları bu sırada, görüntü alan basın mensuplarına da saldırdı. Grup ve gazeteciler arasında zaman zaman yumruklaşmalar yaşandı.

Adliye önündeki gerginlik, Orhan Pamuk'un çıkışı sırasında daha da büyüdü. Adliye önünde toplanan öfkeli grup, Pamuk'un aracına yumurta ve taş attı. Pamuk'un arkasından "işbirlikçi" ve "hain" diye bağıran göstericiler, bir süre aracın peşinden koştu. Pamuk'un içinde bulunduğu araç polis korteji eşliğinde adliyeden ayrıldı. Bu sırada taşkınlığa neden olan 2 kişi gözaltına alındı.