PKK'ya çağrı gelecek mi?

Gözler Kürt konferansında

Irak Devlet Başkanı Talabani PKK’nın Kürt konferansından yapılacak çağrının ardından silah bırakacağını zannediyorum’ açıklamasından sonra gözler Kürt konferansına çevrildi

Kürt sorununa çözüm arayan Türkiye’de, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin Kürt konferansı’na yönelik açıklamalarının ardından gözler nisan sonunda Erbil’de yapılacak konferansa çevrildi. Talabani, konferanstan “PKK silah bıraksın” kararı çıkacağının sinyalini verdi ama konferansa Türkiye’den katılacak Kürtler, konferans konusunda kafa karışıklığı yaşıyor. Kürt kanaat önderleri Ergenekon operasyonlarıyla birlikte Kürt sorununda karşılıklı psikolojik eşiğin aşıldığı ve çözümün tartışılması için uygun zeminin oluştuğunu savunuyor. PKK’nın etkisindeki Kürt gruplar konferansın bir tasfiye girişimine dönmesine karşı çıkıyor.

Talabani’den af önerisi
Talabani, Dünya Su Forumu için geldiği İstanbul’da yaptığı açıklamalarda, konferansa dünyanın dört bir yanından Kürt partilerinin katılacağını ve PKK’ya ‘şiddetten vazgeçme ve silahlı mücadeleyi bırakma’ çağrısında bulunacaklarını açıklamıştı. Talabani’nin DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile geçen günlerde yaptığı bir saatlik görüşmede, “Kürt örgütleri olarak çözüme yönelik düşüncelerimizi kamuoyuna açıklayalım. Çözüm için taraflara da çağrıda bulunarak, üzerlerine düşeni yapmalarını isteyelim” dediği öğrenildi. Talabani, konferansta tartışılacak “PKK’nın silahsızlanması için af dahil olmak üzere bazı adımlar atılması gerektiğini’ Başbakan Erdoğan’a ilettiğini de ifade etmişti.
Kuzey Irak’taki Bölgesel Yönetim Başkanı Mesut Barzani, PKK’nın konferansa katılmasına karşı çıkıyor. Barzani, DTP’lilerin Kuzey Irak ziyareti sırasında, konferansta PKK’ya çağrı yapılması öngörüldüğüne dikkat çekerek, “Örgütün kendi kendisine silahsızlanma çağrısı yapması inandırıcılıktan uzak kalır” dedi. Barzani, ayrıca PKK’nın konferansta Avrupa’da bulunan Kürt ulusal konferansı bünyesinde temsil edilmesini istedi.

PKK sözcülerinden Duran Kalkan, örgüte yakın ANF ajansına yaptığı açıklamada bu güne kadar konferansla ilgili yapılan açıklamaların ve değerlendirmelerin, ‘Kürt meselesini reddetmek ve Kürt hareketine karşı tasfiyeci yaklaşım anlamına geldiğini’ savundu. Kalkan’ın, “Hazırlık çalışmaları sürecinde içinde yer almadığımız bir konferansa elbette hareket olarak biz katılmayız. Böyle bir konferansın alacağı kararlar da bizi bağlamaz. Zaten böyle bir konferans ulusal konferans da olamaz. Kim hazırlığını yapmışsa onların konferansı olur” sözleri dikkat çekti. PKK ayrıca sadece silah bırakma değil, çözüm parametrelerinin tartışılacağı bir konferans olması gerektiğini öne sürerek, Türkiye’nin atacağı adımlar değerlendirilmeden silah bırakma konusunda ısrarcı olunursa konferansın amacına ulaşamayacağı görüşünü savundu.

DTP’nin reçetesi
DTP Genel Başkanı Türk ise, “Konferansı elbette önemsiyoruz. Bizim özlemimiz barıştır. Barış projelerini önemsiyoruz” açıklamasını yaptı. Şu anda varolan tartışmaların içinden ne çıkacağını bilmediklerini kaydeden Türk, çözümün ortak irade ile alınması gerektiğini vurguladı. DTP’nin çözüm reçetesinde Anayasa değişikliğiyle “Türkiye’de farklı kültürler ve kimliklerin Anayasal güvence altına alınması”, Türkiye’de 20 eyalet öngören, savunma, dışişleri ve maliye dışındaki bütün yetkilerin yerel parlamentolara devredileceği Demokratik Özerklik Projesi ve Öcalan’ın cezaevi koşullarının düzeltilmesi yer alıyor.
Kürt sorununun şiddetle çözülemeyeceğini belirten Türk, çözüm adresi olarak parlamentoyu gösteriyor.

Öcalan, avukatları aracılığıyla konferansın belirli şartlar altında ele alınmasını istiyor. Şartlardan ilki Ortadoğu’ya yayılmış bütün Kürt partilerinin konferansa katılarak ortak irade oluşturması. Öcalan, silahsızlanma konusunda da ‘peşmerge modeli’ni ortaya attı. Bu modele göre; silahlı PKK’lıların sayısı azalacak ama az sayıda varlığını koruyacak. Bunlar da eylem yapmayacak.
Kürt konferansı, DTP’lilerin Erbil ziyaretinde Kürt liderlerle görüşmesinde gündeme gelmiş, tüm ülkelerdeki Kürt partilerinin katılımı öngörülmüştü.