PKK ile mücadelede Ankara bir yandan Irak yönetiminin adım atmasını bekliyor, diğer yandan bölgedeki Kürt liderlerle diyaloğunu sürdürüyor. Amaç PKK'yı dağdan indirmek, soruna kesin bir çözüm bulmak. Bu çerçevede eylem yapmayan PKK'lıların Türkiye'ye dönüşleri gündemde.

Dönüşü hızlandırmak için Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesud Barzani ve Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin PKK'ya baskıyı artırdıkları belirtiliyor.

Irak Başbakan Yardımcısı Behram Salih de bütün terör örgütlerine karşı ciddi mücadele dönemi başlatacaklarını söyledi.

PKK terörü tırmanıyor

Terör örgütü PKK Güneydoğu'da eylemlerini artırdı. Özellikle uzaktan kumandalı mayınlarla yapılan eylemlerde askerler hedef alınıyor. Ankara sıklaşan eylemleri PKK'ya yönelik yeni bir stratejiye bağlıyor.

Yetkili kurullarda görüşüldüğü belirtilen bu stratejiye göre, Kuzey Irak'taki Kürt liderler PKK'ya yönelik baskılarını artıracak, eylem yapmayan militanların Türkiye'ye dönüşlerini teşvik edecek ve kampların ihtiyaçlarını gidermesini önleyecek.

Türkiye'ye dönerse tutuklanacak olan lider kadrosunun ise başka ülkelere yerleştirilmesi planlanıyor.

MİT Müsteşarı Emre Taner'in Barzani'yi ziyareti sırasında gündeme getirilen ve Taner'in Ankara'ya dönüşünde yetkililerle görüşerek olgunlaştırılan plan çerçevesinde Irak'tan ilk hamle geldi.

Talabani bu konuyu Barzani ile konuştuklarını, PKK'ya karşı etkili önlem alacaklarını Irak'taki Türk diplomat vasıtasıyla Ankara'ya iletti.

Buna göre PKK'nın bölgedeki büroları kapatılacak, kamplarının çevredeki yerleşim yerlerinden ihtiyaçlarını gidermesi engellenecek. Böylece eyleme katılmayan PKK'lıların Türkiye'ye dönüşü sağlanacak.

Bu noktada yani dönen PKK'lılara yönelik nasıl bir tavır sergileneceği üzerindeyse çalışmaların sürdüğü belirtiliyor.

Irak'ta PKK'ya yönelik baskının artacağına ilişkin mesaj sadece kapalı kapılar ardında da verilmiyor. Irak Başbakan Yardımcısı Behram Salih, ülke sınırları içerisindeki bütün terör örgütlerine karşı ciddi mücadele dönemi başlatacaklarını söyledi.

Berham Salih, terör örgütlerini Irak'ın komuşularını rahatsız ettiğinin altını çizerek, "biz terörle sadece Irak'ın güvenliği için değil tüm bölgenin hatta dünyanın güvenliği içi mücadele edeceğiz" dedi.

Irak'ta güven ortamının sağlanmasının tüm bölge ülkelerini yararına olduğunu belirten Salih, özellikle komşu ülkelerden destek istediklerini ifade etti.

Aydınlar Kürt sorununa çözüm istedi

İstanbul'da ise, bir grup aydın ortak bildiri yayımlayarak Kürt sorununun çözümünde 'insani boyut'un ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çekti.

"Hepimiz aynı gemideyiz" diyen aydınlar, şiddet ve terörden kurtulmak için silahla siyaset olmayacağını vurguladı.

Gazeteci, yazar, öğretim üyesi, hukukçu, kadın ve insan hakları aktivistleri ile sivil toplum kuruluşu başkanlarının da aralarında bulunduğu 38 kişinin imzaladığı bildiri, 'Benim de Meselem' başlığıyla yayımlandı.

Aydınlar bildiride, "kadınlar, erkekler, Kürtler, Türkler, Aleviler, hepimiz aynı gemideyiz. Birbirimize yol arkadaşıyız" diyor.

Bildiride, "Kemalist-dinci, Türk-Kürt gibi kategoriler etrafından kutuplaşmış bir Türkiye istemiyoruz. Kutuplaşmış bir söylemin parçaları olmayı reddediyoruz" görüşü savunuluyor.

Aydınlar, Kürt sorununun çözümünde insani boyutun ihmal edilmemesi gerektiğine işaret ederken, bildiride de, Kürt sorununun tek boyutlu olmadığı, çözümünün de çok aktörlü olacağının kavranması gerektiği belirtiliyor.

Anadilde eğitimin önemi

Anadilde eğitimin önemine de dikkat çekilen bildiride, Türkiye'nin şiddet ve terör ortamından kurtulması için silahla siyaset olmayacağı vurgulanıyor, hak arayışlarının tehdit ve şiddetle susturulamayacağının anlaşılması isteniyor.

Eleştirel düşünen herkesi 'potansiyel iç mihrak' olarak gören 'şartlanmış milliyetçi refleks'in kırılması, kadınların sorunlarına da ayrıca eğilmenin ve bağımsız bir kadın hareketinin öneminin kavranması, namus cinayetlerine karşı tüm toplumda geniş çaplı bir bilinç yükseltme kampanyası başlatılması da bildiride istenenler arasında.