28
Mayıs
2024
Salı
GÜNCEL

Plassnik: Müzakerelere ara verilsin

Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, "gerginlikleri giderebilmek için Türkiye ile müzakerelere ara verilmesini" istedi. Plassnik, Kıbrıs Rum kesiminin yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamanın da ABD'nin görevi kapsamına girdiğini bildirdi.

AB dönem başkanı Finlandiya'nın Kıbrıs sorununun içine girdiği çıkmazdan kurtarılmasının görev süresi içinde mümkün olmadığının anlaşıldığını hatırlatan Plassnik, "Krizi önleyici önlemler alınmasını" isteyerek, "Aralıktaki AB dış işleri bakanları toplantısında, AB komisyonunun tavsiye ve önerilerini süratle sunmasını beklediğini" kaydetti.

"Sembolik jestlerin yeterli olmadığını" belirten Plassnik, son AB konseyi toplantısında yaptığı "müzakere sürecine soluklanmak için ara verilmesi" önerisini yineleyerek, "Kimse ciddi ciddi Türkiye ile ilişkilerin rayından çıkmasını istemiyor. Hem AB'nin hem de Türkiye'nin birbirlerine değer verme konusuna olumlu yaklaşımlarını muhafaza edebilmek için yoğun çaba harcamaları gerekir" dedi.

Plassnik, konuya ilişkin yazılı açıklamasında, "durumu objektif bir açıdan değerlendirmek gerektiğini" belirterek, şunları kaydetti:

"Durumun çıkmaza girdiğini kabullenmemek ya da bu gerçeği göz ardı etmekle, ne Türkiye'ye ne Kıbrıs'a ne de AB'ye hizmet etmiş oluruz. Gelecek günlerde büyük bir olasılıkla bir nebze bile ilerleyemeyecek olacağını bildiğimiz müzakerelere enerji harcamamalıyız."

Plassnik, bu yüzden, "gerginliklerin giderilebilmesi, eksikliklerin telafi edilebilmesi ve yeni bir dinamizmin oluşturulabilmesi için bilinçli olarak ara verme konusunda görüş birliğine varılması" önerisinde bulundu.

Müzakerelere ara verilmesi halinde "Türkiye'nin kendi içinde şu ya da bu şekilde duruma açıklık getirmek için bir yol bulacağını" savunan Plassnik, "AB'nin bir dönüm noktası niteliğindeki Türkiye'nin AB'ye yakınlaşma sürecinde, sabır ve sebat ağırlık vermesi gerektiğini" kaydetti.

Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, yazılı açıklamasında, "Kıbrıs'ın yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamanın da AB'nin görevi kapsamına girdiğini" bildirdi. 

Çiçek:  Müzakerelerin kesilmesi için sebep görmüyoruz

Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Finlandiya'daki Kıbrıs görüşmeleri ve AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'in açıklamaları ile ilgili olarak "Müzakerelerin kesilmesi için biz herhangi bir sebep görmüyoruz. Çünkü Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri derinliği olan ilişkilerdir" dedi.

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Cemil Çiçek, Finlandiya'daki Kıbrıs görüşmeleri ve AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'in açıklamaları ile ilgili olarak şunları söyledi:

"Müzakerelerin kesilmesi için biz herhangi bir sebep görmüyoruz. Çünkü Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri derinliği olan ilişkilerdir.

Kıbrıs konusu da AB'nin ön şartı değildir. Çünkü müzakerelerin başlatılması ve sürdürülmesi bizim kanaatimize göre Kopenhag Siyasi Kriterleri ile ilgili bir durum. Dolayısıyla Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri iki tarafın da menfaatinedir. Böyle spesifik olaylara takılarak iki de bir 'İlişkiler kesildi, dünyanın sonu geldi, artık bundan sonra bu işler olacak ya da olmayacak' şeklindeki bir tartışma bence bu ilişkilere zarar verir. Bundan her iki taraf da zarar görür.

Herkesin bu müzakere süreci içerisinde olup bitenleri soğukkanlılıkla değerlendirmesi lazım. Neticede bir müzakere yapıyoruz. Müzakerelerin getirisi var, götürüsü var. Söylenebilecek olanları var, söylenmeyecek olanları var. Ama bu müzakereler her halükarda sürdürülecektir. Biz şahsen Hükümet olarak da bu müzakerelerin kesilmesi için bir sebep görmüyoruz. Bunun doğru olmadığı kanaatini de taşıyoruz. Kıbrıs konusunun böylesine bir derinliği olan ve iki tarafın da yararına olan bir ilişkiyi torpillemesi, bunu engellemesi her iki tarafın da zararınadır. Bu çok doğru bir şey değildir. Bizim de kanaatimiz bu müzakerelerin devam edeceğidir, etmesi gerektiği yönündedir."

Çiçek, "İstanbul Acarkent'e devletin girememesi söz konusu mu?" sorusuna "Bu konu Bakanlar Kurulunda konuşulmadı. Türkiye'de devletin giremediği yer olmaz. Devlet her halükarda kurallara uygun olarak girer" dedi.

Cemil Çiçek, Papa 16. Benediktus'un Türkiye ziyaretinin "Medeniyetler İttifakı" açısından önemi konusunda sorulan bir soru üzerine de şunları kaydetti:

"Türkiye Medeniyetler arası işbirliğinden, diyalogdan yanadır. Papa'nın ziyareti de bu anlamda önemli bir fırsat olabilir. Tabii buradan verilecek mesajlar önemli, buradan açıklanacak hususlar da önemli. Biz ne adına olursa olsun dünyada savaşlardan, çatışmalardan rahatsız olan bir milletiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin politikası, bu devletin kurucusu olan Büyük Atatürk tarafından açıkça ifade edilmiştir. Türkiye'nin bu çizgisinde de kurulduğu günden beri esas itibariyle bir değişiklik olmamıştır.

Türkiye, hem bölgede olup bitenler hem de dünyada olup biten olaylar karşısında her zaman ilk adımı atan birkaç devletten bir tanesidir. Bunu görmemiz lazım. Dolayısıyla bizim devlet olarak bu konudaki tavrımız, mesajımız 83 yıldır böyledir. Olsa olsa yarın bunun bir defa daha bir değişik üslupla, bir değişik şekilde ifadesinden ibaret olabilir. Onun için bu konuda bizim ne söyleyeceğimizden ziyade, Türkiye'yi ziyaret edenlerin ne söyleyecekleri, ne söyleyeceklerinin ötesinde ne yaptıkları ve yapacakları önemlidir.

Çiçek, Papa 16. Benediktus'un Türkiye'ye gelmesi dolayısıyla vatandaşların önemli bir kesiminde rahatsızlık olduğunu da belirterek, "Bu Papa'nın Papa oluşundan dolayı değil geçtiğimiz Eylül ayında yapmış olduğu bazı açıklamalar dolayısıyladır" dedi.





a.a
Yayın Tarihi : 27 Kasım 2006 Pazartesi 20:50:27
Güncelleme :27 Kasım 2006 Pazartesi 20:55:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?