İZMİR Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli meslektaşı 26 yaşındaki Ömer Dilekçi'yi hakkında eşcinsel dedikodusu çıkardığını iddia ederek öldüren polis memuru 27 yaşındaki M.S.G.'nin yargılanmasına devam edildi.

Duruşmada mütalaada bulunan savcı, M.S.G.'nin polis memuru Dilekçi'yi kasten öldürdüğünün kesin olduğunu ancak olayda yaşamını yitiren diğer polis memuru 25 yaşındaki Mehmet Tutakbala'yı öldürdüğüne dair bir kanıta ulaşılamaması nedeniyle bu suçtan beraatini, sorumluların bulunması için suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Duruşma, M.S.G.'nin avukatının savunma yapmak amacıyla süre istemesi nedeniyle ertelendi.

İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya, hakkında ‘kasten adam öldürmek’ suçundan ömür boyu hapis cezası istenen tutuklu sanık M.S.G. ile olayda diğer ölen polis memuru Mehmet Tutakbala'nın yakınları katıldı. Eldeki bilgi ve delillerin tamamlanmasının ardından duruşmada mütalaada bulunan savcı, sanık M.S.G.'nin polis memuru Dilekçi'yi kasten öldürdüğünün kesin olarak tespit edildiğini bu suçtan cezalandırılması gerektiğini, ancak olayda yaşamını yitiren diğer polis memuru Mehmet Tutakbala'yı öldürdüğüne dair bir kanıta ulaşılamaması nedeniyle bu suçtan beraatini, sorumlu ve sorumluların bulunması için suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Sanık avukatı da mütalaayla ilgili savunma yapmak üzere süre talep etti. Mahkeme heyeti, sanık M.S.G.'nin tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Geçen 18 Mart'ta, Bozyaka Semti'ndeki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde meydana gelen olayda, 9 aylık polis, üniversite mezunu M.S.G.'nin gazino girişindeki tuvalet içerinde aynı birlikte görev yaptığı beş yıllık polis memuru Ömer Dilekçi ve iki yıllık polis memuru Mehmet Tutakbala'ya koridor girişinde kurşun yağdırıp öldürdüğü ileri sürülmüştü. Dilekçi olay yerinde ölürken, ensesinden vurulan Tutakbala, yakındaki İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılıp tedavi altına alınmıştı.

Adliyeye sevk edilen M.S.G., tutuklanıp cezaevine gönderilmişti. Psikolog gözetiminde ifade veren M.S.G., “Rahatsızlığım nedeniyle makatımdan kan geliyordu. Raporlarımı kendisi de biliyordu. Benim eşcinsel olduğum konusunda dedikodu yaydı. Nevruz nedeniyle zaten gergindim. Tuvalette karşılaştık. İkimizin dışında kimse yoktu. Neden bu şekilde konuştuğunu sordum. Bana ‘travesti, i..e’, diye tekrar laf söyledi. Daha fazla dayanamadım. Silahımı çıkartıp şarjörü üzerine boşalttım. Başında otururken gelip beni aldılar ” demişti.

Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda, diğer ölen Mehmet Tutakbala'nın panik sırasında düşüp, kendi silahıyla vurulduğunun belirlenmesi üzerine bu olayla ilgili takipsizlik kararı verildi. Aynı olayda ölen polis memuru Mehmet Tutakbala'nın babası Selahattin Tutakbala ve annesi Ayşegül Tutukbala, verilen takipsizlik kararına Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz etti. İtirazı değerlendiren mahkeme heyeti takipsizlik kararını bozdu. Sanık M.S.G., Mehmet Tutakbala'nın ölümünden de sorumlu olabileceği ve buna göre bu suçtanda yargılanması gerektiğini belirten kararı vermişti.